250 aklıevvel gökbilimcinin kararıyla gezegenliği elinden alındı Plüton’un… Artık o da sıradan bir göktaşı ve yeni adı da 134340(!)… Futbol sahalarındaki yıldızların da “Plüton”luğu en fazla 10-15 yıl sürüyor mâlum. Onlar da 134340’lığa dönmeden teslim etmek gerek haklarını…
Türk futbolunda son yıllarda “yıldız” diye tanımlayabileceğimiz oyuncu sayısında çok önemli bir azalma var. Tanju, Rıdvan bulamıyoruz belki yeniden, ya da Tanju’ya, Rıdvan’a, Hami’ye teslim ettiğimiz değeri çok görüyoruz bugünün yıldızlarına. Artık televizyon kanallarında ve gazetelerde futbolcular manşetlerde değiller, çünkü onlardan büyük yıldızlar ürettik el birliğiyle: Yöneticiler…
Biliyoruz ezberden
Aziz Yıldırım’ın adının geçmediği bir Fenerbahçe haberi bulamıyoruz artık. Veya Galatasaray deyince akla artık “iki Adnan” geliyor. Spor sayfasının tepesinde Demirören’in açıklamaları var mesela, en altındaysa Gökhan Zan’ın sakatlığı… Dört büyüklerin başkanlarını bırakın, neredeyse bütün yöneticilerini de sayıyoruz ezberden. Mesleklerini falan da biliyoruz ayrıca. Yöneticilikleri bitiyor, en büyük gazetelerin en önemli köşelerinde devam ediyorlar icralarına, icra ettikleri her ne ise… Spor programlarının baş köşelerini de veriyoruz onlara.
Hamaset nutukları atmak değil niyetim, “spor yöneticileri başarısız” ezberini de tekrar edecek değilim. Sadece dikkat çekmek istediğim, bu oyunun esas kahramanları sahadakiler, 90 dakika ter dökenler… Önce futbolcular ve sonra da teknik adamlar.
Milliyet internet
Dün yazdığım Yanal kritiğine Milliyet internet sitesinde yapılan yorumları okurken geldi aklıma bu konu… Esasında Yanal’ın o denli önemli bir hoca olmadığını söylüyor ciddi bir kitle, ve “4-5 hafta bekleyin ve görün Manisa’nın düşüşünü” diyorlar ana fikir olarak…
Evet Manisa’nın düşüşe geçmesi de ciddi bir seçenek, bunu ben de biliyorum. Futbol bu, birileri kazanacak ve birileri de kaybedecek haliyle. Manisa’nın da kazanma ihtimali gibi, kaybetme ihtimali de var önümüzdeki maçları… Peki neden beklemeliyiz kaybetmesini? Bu süreçte yöneticilerin açıklamalarını okumaya devam mı edelim, Manisa’nın ne yapacağını beklerken? Anadolu’dan çıkan bir başarı öyküsünü destanlaştırma hakkımız yok mu biraz?
Neden teknik adamlık için henüz genç sayılabilecek bir yaşta olan Yanal’ı yüreklendirmeyelim, daha fazlasını yapabilmesi için? Hangimiz istemez ki, tekrar Fiorentina’ın, Milan’ın başında dev bir Türk görmek?
3 yönetici ismi
Geçtiğimiz hafta Lyon-Real Madrid maçını izledik hep beraber… Lyon’un Real’i sahadan silen futbolunda Juninho, Tiago, Fred ve Houllier yıldızlaşırken, hiç Lyon’un başkanından bahseden bir haber gördünüz mü sağda solda? Veya kaç Fransız sayabilir Lyon’un 3 yöneticisinin ismini sizce?
Bırakın yöneticiler düşünsün takımın bütçesini, gelirini giderini… Gayet de iyi yönetiyorlar zaten bence. Siz sahaya konsantre olun. Futbolcular ve teknik adamlar, belli bir yaş aralığında yapılabilen bu sporu bıraktıktan sonra kayboluyorlar ortalıktan, sönen veya gezegenliği iptal edilen(!) yıldız misali… Bari onlar sahada iken, ter döküyor iken teslim edelim haklarını.
http://www.milliyet.com.tr/2006/09/22/spor/ymeleke.html
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS