Tribünde garip pankartlar açılabilir, hatta bir gün sahaya roketatarla da saldırılabilir. Bunlar kriminal mevzular… Ama Türk futbolcuların Yunan sınır kapısından pasaport kontrolü bile olmadan geçmesi hayatidir, belki de bir milattır
Çok kritik bir Yunanistan-Türkiye maçı yaşadık hafta sonu… Hayır, Yunanlılar’ın milli bayram arefesinde olmasından, bunun aşırı çevrelerce Hellenizm’e ve/veya Osmanlı’ya karşı kazanılacak bir zafer olarak görülmesinden bahsetmiyorum. Sadece oyun açısından kritik bir hafta sonu… Son Avrupa şampiyonuyla, bir önceki dünya üçüncüsünü karşılaştıran bir hafta sonu… Doğu Avrupa’nın futboldaki iki devini Karaiskaki’de yarıştıran bir hafta sonu… Hepsi bu…
Yoksa birkaç akıl yoksununun organizasyonuyla açılan (ve İstanbul’da da birkaç kendini bilmezin böyle bir şey yapmayacağını garanti edemeyeceğimiz) bir pankart gölgeleyemez sahadaki temiz futbolu… Sahaya atılan (ve İstanbul’da atılmasını da belki engelleyemeyeceğimiz) yanıcı maddeler de gölgelememeli güzel oyunu… Onların cezasını UEFA verecek layıkıyla… Bizim tribünlerimizde yapılırsa da verecek cezasını… Bunda kuşku yok.
Esas bizim aklımızda kalan “Hoş geldiniz” manşetiyle çıkan Yunan gazeteleri… Sayın Şenes Erzik’in aramasına gerek kalmadan pankartın kaldırılması için harekete geçen centilmen Yunan Federasyon Başkanı… Ve en güzeli de, sınır kapısında bir dakika beklemeden otellerine giden misafir Türk futbolcuları… Özellikle bu pasaport jesti, tarihi bir hamleydi bizce… Yunanlı dostlarımız da, İstanbul’da en az onlar kadar nazik olacağımıza emin olsunlar. Euro 2008’e ortak adaylık başvurusu ile başlayan Türk-Yunan dostluğunda dev bir adım daha atıldı Atina’da… Bir sonraki adımın 17 Ekim’de bizden geleceğine eminiz…
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS