Hafta boyunca Bülent Ünder’in formasyon değişikliğine gideceği, sahaya çift santrforla çıkacağı konuşuldu. Hatta (kağıt üzerinde olmasa da) uygulamada sarı-kırmızılıların kırık sağ açık Stancu, kırık on numaralar Kewell ve Pino’yla üç santrfor gibi başladığı da söylenebilir. Ama futbolda gol bulabilmek için tek koşulun santrfor sayısı, gol yememek için de stoper sayısı olmadığı basit bir gerçek…
Yine de bu maçtaki felsefesi açısından Ünder’i takdir edecek önemli bir detay var: Ünder, Culio-Kazım-Baros-Sabri gibi önemli eksikleri olmasına rağmen sahaya bir büyük takımın çıkaracağı türden kadro çıkardı. Hagi’nin üçlü koşan/savaşan/ama başka bir iş de yapmayan orta saha tercihini benimsemediğini gösterdi; o sınıftan (Barış-Ayhan-Mustafa’yı kulübede oturtup) sadece Cana’ya ilk 11’de şans verdi. Eğer Cana’nın önündeki Stancu-Yekta-Arda grubunun birlikte oynama alışkanlığı biraz daha fazla olsaydı, Ünder’in hayal ettiği bir pas trafiği de ikinci bölgeye yansıtılabilirdi. Ama belli ki Hagi’nin kalenin önüne otobüs çeken anlayışını değiştirmek (birkaç gün değil) bayağı zaman alacak.
Tabii ki Ünder’in çok sayıda forvet oyuncusuyla sahaya çıktığı, eksikler nedeniyle savunma yerleşiminin de sıkıntılı olduğu bir ortam, Mehmet Özdilek’in takımının en sevdiği havalardır. Galatasaray ısrarla yine bir sürü korneri ön direğe hedefsiz atarken, Antalya dağınık rakibine karşı duran topları akıllıca kullandı. Galatasaraylılar ailece hücuma gidip gol ararken arkada verdikleri çok geniş alanları Tita-Necati-Zitouni gibi akıllı adamlar rahat kullandılar. Hele Tita-Serkan eşleşmesi maçın belirleyici eşleşmesiydi.
Bu maçın neticesinin ne ligdeki puantaj ne de gelecek hedefleri açısından Galatasaray’ı çok ilgilendirdiğini söylemek güç. Ama Ünder’in oyuna başlarken denediği felsefe umut verici. Dileriz ki, bu Bülent Hoca’nın da kaderi, Lig TV’de maçı yorumlayan diğer Bülent Hoca gibi olmaz; Galatasaray’ın yeni yönetimi son 3-4 senede yapılan hatalardan ders çıkarıp (uzun olmasa bile en azından) orta vadeli birkaç plan yaparlar.
O Bülent, bu Bülent
Bir Cevap Yazın

Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS