Niang ve Dia, Pazar gecesi Kadıköy’de (hali gerçekten de bir medikal parka dönmüş) hasta Antalyaspor’u yenen takımlarını tribünden izlediler. Her ikisi de Türkiye’ye oynamak için geldiler, Aykut Hoca’nın kafasında da en azından Niang’ı sürekli 11’de kullanmak var. O yüzden de herkesin cevabını aradığı soru aynı: Kocaman, Antalya karşısında uyumlu gözüken takımında nasıl bir değişiklik yaparak bu revizyonu gerçekleştirecek? Niang’ın takıma girebilmesi için hangi yabancı kulübeye dönecek? Ve bu revizyon sırasında Semih yerini koruyabilecek mi, ya da moda deyişle: “Niang-Semih bir arada oynar mı?”
Oynarlar, çünkü…
Niang çok yönlü bir oyuncu… Fenerbahçe’nin bugünkü 4-4-1-1 düzeninde tek santrfor oynayabileceği gibi kanatlarda da, hatta oyun kurucu pozisyonunda da değerlendirebileceğiniz (Deschamps’ın da değerlendirdiği) bir adam. Zaten geçen sene Toulouse önünde Alex’in pozisyonunda, gerektiğinde de (Bordeaux, Le Mans, Milan, Zürih ve Nancy karşısında) sol/sağ açıkta vazife yapmış. Dolayısıyla Aykut Hoca Antalya önünde oynayan yerlilerine hiç dokunmadan onu Alex’in ya da Stoch’un yerine koyup mevcut 4-4-1-1 düzenini sürdürebilir.
Oynamazlar, çünkü…
Yukarıdaki planda Niang’ın tehdit ettiği 3 mevkiinin birinde yerli (M.Topuz), diğer ikisinde de yıldızlar (Alex ve Stoch) oynadığı için Aykut Hoca bu adamlarından vazgeçemeyebilir. Bu durumda da Niang’ı doğrudan ana pozisyonunda, santrforda kullanmayı düşünebilir.
Tabii Fenerbahçe’de Semih’i kesmek kolay bir iş… Bence Löw’ün Mesut için söylediği “sadeliğin ustası” tabirini, stiliyle sonuna kadar hak eden Semih, sarı-lacivertlilerin geleneğinde en kolay vazgeçilen adam.
Ama Niang’ın Süper Lig’de 11’e girmesi için Semih’i kesmesinin yetmemesi, bir yabancının da kulübeye dönmesinin gerekmesi esas handikap… Bu noktada da Aykut Hoca’nın Cristian’ın veya Santos’un formasını Caner’e vermesi gerekebilir. Cristian’ın yeri için tabii ki önemli bir aday da Mehmet, ama bu durumda Kocaman’ın sağ açığa da bir yerliyi (büyük bir ihtimalle Kâzım’ı) koyması icap edecek.
Oynarlar, çünkü…
Aykut Hoca sıkça dile getirdiği “değişim”i müsait bir zamanda uygulamaya koyabilir; PAOK eşleşmesi sonrası, ulusal maç boşluğunda takımın formasyonunu değiştirebilir. Ankaraspor döneminden Kocaman’ın sıkı bir 4-3-3 taraftarı olduğunu biliyoruz, transfer ettiği oyuncular da (Dia ve Stoch) tam bu düzenin kanat hücumcuları… Hoca dizilişini 4-3-3’e çevirir, kanat hücumcularını Niang-Dia-Stoch’tan ikisi yapar, Semih’i de santrforda kullanırsa yine bu ikilinin beraber 11’de çıkmaları mümkün…
Oynamazlar, çünkü…
Aykut Hoca düzenini 4-3-3’e çevirirse büyük bir ihtimalle Alex’e orta üçlüde yer bulamayacak. Çünkü o üçlünün (Özer-Cristian-Emre gibi, ya da Mehmet-Emre-Caner gibi) daha dirençli bir ekip olması gerekecek. Bu durumda da her kötü sonuçta medyada Alex’in yokluğu gündeme gelecek.
Semih-Niang’ı önde ikili kullanıp 4-4-2’yi benimsemesi de zor. Çünkü o düzende de Alex’i orta ikilide kullanmak mümkün olamayacak. Üstelik transfer ettiği iki kanat adamı (Dia ve Stoch) da, savunma yönleri son derece sınırlı, 4-4-2’ye uymayacak adamlar. Zaten gerek Nancy’nin gerekse Twente’nin 4-3-3 (ya da 4-2-3-1’i) oynuyor olmaları tesadüf değil…
Netice
Semih-Niang konusu, basit bir 11 tercihinden ziyade bir anlayış değişikliği meselesi… O açıdan da bugünkü PAOK eşleşmesi çok kritik. Doğrusu iki PAOK maçının sonunda “netice olumlu/değişim olumsuz” bir tablo mu, yoksa “netice olumsuz/değişim olumlu” bir tablo mu F.Bahçe teknik ekibini uzun vadede daha mutlu edecek, kestiremiyorum.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS