Kaka daha 32 yaşında. Dün gece ilk 11’de oynayan Olic’ten 3 yaş küçük. Sadece birkaç yıl önce dünyanın en iyi futbolcusuydu; muhtemelen kendini hâlâ en iyi hissediyor. Ama Scolari öyle hissetmedi, ona Brezilya’nın yeni nesil takımında bir yan rol bile vermedi. Kırgın olabilir, hatta kırgın da olmalı bence. Ama dün Neymar penaltıyı atarken, ondan alınan formayı giyen genç çocuğu videoya kaydediyordu Kaka… Galiba Brezilya’nın bu takımının da sırrı burada: Kaka dahil herkes, koca bir ülke, umutlarını bu garip saçlı çocuğa bağlamış durumda.
Brezilya, olağanüstü yetenek havuzu olan bir futbol ülkesi. Ama Scolari tercihini bütün bir havuzdan değil, Neymar’dan yana kullandı. Brezilya’yı bir milli takım değil, Neymar’ın etrafına kurulmuş bir futbol kulübüne çevirdi. Dün sahaya çıkan 11, bundan tam bir yıl önce Konfederasyonlar Kupası’nda oynayan 11’in aynısı. Ne bir eksik, ne bir fazla. Tamamen Neymar’ı rahat ettirmek için kurulmuş, onu oynatmak için programlanmış isimsiz 10 adam. Bu takımın özeti bu: Neymar + 10…
Takım Neymar’ı oynatmak için kurulunca, orta sahada da yetenekliler Willian, Hernanes ya da Ramires değil Gustavo-Paulinho tercih ediliyor. Brezilya’nın da panzehiri burda: Yeteneği üst düzey olmayan bu ikili çıkarken hata yapabiliyor, ilk yarım saatte de maçın ibresinin Hırvatlara doğru döner gibi olmasının nedeni bu: Çıkarken kaptırılan toplar. Rakitic-Modric’in Gustavo-Paulinho’ya kurduğu üstünlük.
30’daki fantastik Neymar golünden sonraysa ikinci maç başladı adeta: Neymar’ın maçı. Zaten galiba sadece Scolari’nin değil, FIFA’nın da, Japon hakemin de hayal ettikleri açılış maçı buydu. Hırvatistan’ın ilk iki sol bekinin (Pranjic ve Strinic’in) sakat olması da Scolari’nin ekmeğine yağ sürdü. Panama önünde formasını Willian’a kaptırır gibi olunca akıllanan Oscar, Hırvatlar’ın solunu felç etti; ardından da şovu Neymar’a hediye etti. Herkes bunu bekliyordu zaten: Tam 12 yıl sonra Brezilya’da 10 numaralı forma, bir Dünya Kupası maçında gol attı. Hem de 50’nci ulusal maçında 33’üncü gol. Muazzam.
Futbol muazzam değil tabii. Hatta tatsız bile denebilir. Ama galibiyet alışkanlıkları sürdüğüne, Neymar da moral bulduğuna göre oyunlarını gün be gün geliştirebilirler gibi.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS