Son yıllarda yıldız oyuncuların çıktığı müsabaka sayısındaki geometrik artış ve kadro kısıtlamaları nedeniyle, iki-üç kupada birden sonuca gitmek Avrupa’nın herhangi bir yerinde artık gerçekçi hedef olmaktan çıktı. Bu sene de yeni uzaylılar Bayern Münih’i dışarıda bırakırsanız aslında hiç kimsenin bunu beceremediğini söylemek mümkün. Devler Ligi finalisti Dortmund ligde 25 puan fark yedi, Real ligi/Barça kupaları götüremedi. United lig şampiyonluğuyla, Chelsea Avrupa Ligi’yle yetinirken, M.City ve Benfica’nın da hiçbir şeye nefesleri yetmedi. Öyleyse gerçekçi olmak lazım: Şampiyonlar Ligi bileti, Avrupa Ligi yarı finali ve Türkiye Kupası finali, herhangi bir Türk takımı için gayet iyi sonuçtur. Yani dün gece Fenerbahçe kupayı kazanamasaydı da başarılıydı bana göre.
İki cephede yıpranmış olmalarına ve sezonun 64’üncü maçına çıkmalarına rağmen dün özellikle ilk yarıda daha konsantre olan taraf da Fenerbahçe’ydi üstelik. Gerilim apaçık Trabzonspor’a yaramıyor. Son iki sezonda “olmazsa olmaz” havasında çıktıkları her Fenerbahçe maçında ayakları birbirine dolaştı bordo-mavililerin. Dün de daha maçın dokuzuncu dakikasında, normal bir set hücumunda Mehmet Topal’ın pasının bu kadar rahatça Trabzon savunmasını delmesi, Sow’u rahatsız eden tek adamın Volkan olması, Serkan’ın o sırada orta sahada joggingle iştigal etmesi her şeyi özetliyor aslında: Siz bu çocukları gerdikçe, onlar bir kat daha geriliyorlar. Başkanlarının diğer iki büyük takımla sonsuza kadar düşman kalmak istemesi oyuncuları rahatlatmıyor, mutsuzlaştırıyor. Mutsuzluk da stres ve başarısızlık getiriyor.
Maçın ikinci yarısında sonucu değiştirmeye yetmese de oyunda Trabzon’un rüzgarı arkasına almasındaysa aslında yine mental bir faktör rol oynadı: Emre’yle geçmişten kalan meselesini halledememiş Zokora’nın yerine aç ve istekli Aykut’un girmesi Trabzon’un vitesini artırdı. Eğer Trabzon’un atıcıları, tutucularının yarısı kadar iyi olsa belki maçı uzatmaya götürebilirlerdi ama değillerdi, sonuçta da Fenerbahçe üst üste ikinci Türkiye Kupası finalinden de hatasız çıktı.
Maç öncesi iki hoca ve iki kaptanın paylaştığı güzel demeçlerle bitirelim bu tatsız sezonu: Kupayı kazanan Fenerbahçe’ye de, finale kadar çıkmayı başaran Trabzonspor’a da gönülden tebrikler. Umarım hepimiz bu sezon yaşadığımız utanç verici hadiselerden ders çıkarır, 2013 Ağustos’unda tertemiz bir sayfa açarız.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS