Zürih’te yarın gerçekleşecek törenle dünyada 2010 yılının en iyi futbolcusuna “FIFA Altın Top ödülü” verilecek. Podyuma çıkacak üç aday, Barcelonalı takım arkadaşları Xavi, Iniesta ve Messi… Ödülün hangisine gideceğini önemsemiyorum, esas takıldığım nokta şu; eğer bu heykelcik yeteneğe bakılarak veriliyorsa, Messi’yle Ronaldo her sene podyumda olacaklardır. Ama maksat gerçekten 2010 yılının en iyi performansını ödüllendirmekse hem Sneijder, hem Robben, hem de Forlan, o podyumda olmayı Messi’den daha fazla hak ediyorlar.
Prestijli ödüller
Bu heykelcik, daha önce “FIFA yılın futbolcusu” ve “Ballon D’or (Altın Top)” olarak ayrı ayrı verilen iki ödülün 2009’da birleşmesiyle meydana geldi. Geçmişte milli takım kaptanları ve hocaları FIFA ödülünün, France Football Dergisi’nin seçtiği gazeteciler de Altın Top’un kime gideceğini tayin ediyorlardı; şimdi hocalar, kaptanlar ve gazetecilere sorularak ortak heykelciğin sahibi belirleniyor.
Son yarım yüzyılda her zaman Avrupa’nın en prestijli futbol ödüllerinin başında gelen Altın Top artık tek başına dağıtılmıyor, zaten dünyaya yeterince açık olmadığı için de eleştiriliyordu. 1991’e kadar yalnızca Avrupa’da oynayan Avrupalılara verilen Altın Top, 1995’te diğer kıta sporcularına, 2007’de de tüm liglere açılarak kritiklere göğüs germeye çalıştı. Diğer prestijli heykelciklerden FIFPro Profesyonel Futbolcu Birlikleri Ödülü, 40 bin sporcunun oyuyla belirlendiği için olumlu, bu sporcular yalnızca 42 ülke federasyonuna mensup olduğu için olumsuz puan alıyordu. UEFA.com’un yılın 11’i seçimininse handikapı halk oyu ve internet zafiyeti…
Yeni Altın Top
Tüm bu ödüller içinde tabii ki en prestijlisi, seçici kurulun kalitesi nedeniyle “FIFA Altın Top” olacak. Ama onların da geçmişten taşıdıkları önemli problemler halen çözülmüş değil. FIFA yılın futbolcusu ödülüyle ilgili önceki yıllardaki büyük eleştirilerden biri, heykelin hep İspanya/İtalya liglerine gitmesi ve Güney Amerika’nın görmezden gelinmesiydi. Bu sene de 23 kişilik ilk listede Avrupa dışında oynayan hiçbir oyuncu yoktu, İspanya/İtalya liglerinin temsil sayısı da 15’ti. Finale kalan 3 oyuncunun La Liga temsilcisi olduğunu da ekleyelim.
FIFA ödülünün (Altın Top olmadan önce de, Altın Top olduktan sonra da) üstünde taşıyacağı en büyük yükse şüphesiz “yetenek/performans kıstası meselesi” olacak. 2003’te ödülü Zidane kazandığında Gattuso’nun gösterdiği tepki, aslında her şeyi anlatıyor: “Eğer bu ödüller yeteneğe göre veriliyorsa, evet Zidane yeryüzünün en yetenekli futbolcusu. Ama sıralama bu şekilde yapılsaydı Maradona sahada olduğu her yıl ödül alması gerekirdi! Eğer performansa bakılıyorsa Zidane, bu yılın adayları içinde bile olamaz”
Sneijder, Robben, Forlan
2003 Şampiyonlar Ligi şampiyonu Gattuso’nun, Zidane’a gösterdiği tepkinin bir benzerini bugün Sneijder, Messi’ye gösterse herhalde çok haksız sayılmaz. 2010’da Inter’le, Serie A ve Şampiyonlar Ligi kupasını kazanan, Hollanda’yla da Dünya Kupası finali oynayan Sneijder’in 3 kişilik son listede olmaması gerçekten bir Gattuso haykırışını hak ediyor! Senenin bir başka iyisi, Ş.Ligi ve Dünya Kupası finalisti Robben de podyumda yok. Aynen Dünya Kupası’nın en iyi oyuncusu seçilen, bunun yanına da Avrupa Ligi’yle Avrupa Süper Kupası’nı sıkıştıran Diego Forlan gibi…
Dünya Kupası şampiyonları Xaviesta ’nın 2010 yılı performanslarına diyecek yok. Ama hem Dünya Kupası, hem de Şampiyonlar Ligi’nde hayal kırıklığı yaşamış Messi’nin bu yıl podyumda olması adaletsiz. Messi, bence de dünyanın en yetenekli oyuncusu, ama kesinlikle bu yıl dünyanın en başarılısı değil..
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS