Aurelio’nun veya onun gibi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını gerçekten isteyen ve hak edenlerin ulusal takımda oynamasından memnunum. Lâkin bu aralar mesele biraz suistimal ediliyor gibi… 2 yıl sonra Castillo gibileri Mehmet Ali yapmaya kalkarsak onu ben de tribünde tüm gücümle protesto ederim
Nery Alberto Castillo 1984’te Meksika’da doğmuş bir Uruguaylı… Henüz 15 yaşında Uruguay Ligi’nde forma giyince dünyanın en çok gelecek vaat eden oyuncuları arasında anılmaya başlamış adı… Bir yıl sonra Brezilya’da düzenlenen bir gençler turnuvasında dikkat çekince de Avrupa devlerinin listesinde bulmuş kendini. Kendisi de eski bir futbolcu olan baba Nery, oğluna en uygun kulübün Manchester United olduğunu düşünmüş, ama İngiltere’de çalışma izni alamadığı için istikametini Yunanistan’a, Olympiakos’a çevirmiş.
Uruguay 17 yaş altı milli takımına çağırılmasına rağmen herhangi bir resmi maçta oynamamış. 2 yıl sonra Olympiakos’ta yıldızlaşınca hem Meksika, hem de Uruguay A milli takımları oyuncuyu davet etmiş, ama o kararsız kaldığı gerekçesiyle davetleri geri çevirmiş. İki ülke basını da babasının federasyonlardan para istediği dedikodularına geniş yer vermiş.
Tabii her zaman işler iyi gitmiyor, bir süre sonra Castillo, Rivaldo’nun yedeği olunca, evde sırtına bir Meksika forması geçirip, fotoğraflarını dağıtmış basına. Ama bu kez de Meksika Futbol Federasyonu istememiş Castillo’yu…
Şimdi bir kez daha formda Castillo, ve bu yazıya mülhem golünü de attı Valencia’ya Salı günü. Bu kez de adı tam 7 yıldır yaşadığı Yunan milli takımıyla anılıyor. Yunanistan’da sporcular için vatandaşlık hakkı tam da 7 yılda kazanılıyor zaten.
Şimdi düşünüyorum da, devre arasında Castillo Fener’e yada Beşiktaş’a gelse, iki yıl sonra da Türk milli takımında oynamak istiyorum derse ne olacak? O süreçte Mertleri, Ahmetleri, Mustafaları, Melihleri, İbrahimleri -sorgu-sual hak getire- yasadaki bazı özel durumları kullanmak suretiyle vatandaş yapmışsınız, bir Mehmet Ali’niz eksik (Oyuncu doğuştan iki isimli olduğu için, herhalde Türkçe iki isim layık görürler)… Onu da yapacak mısınız vatandaş?
Bu ülkenin pasaportu bu kadar kolay mıdır, ucuz mudur? Biraz da hak edilmesi gerekmez mi? Marco 5 yıl bu ülkede çalışmış, Özkan Sümer’in aktardığına göre vatandaşları paralarını almadıkları gerekçesiyle idmana çıkmazken o çıkmış (Ki o vatandaşları Da Silvalar, Eduardolar şimdi nerdeler bilinmez)… Fenerbahçe’de defalarca gönderilmesi gündeme gelmesine rağmen, hiçbir olumsuz davranışı olmamış. Abartıyor muyum bilmiyorum, 5 yılda bir kasti faul bile yapmamış belki… Bir miktar Türkçe konuşuyor, ülkeyi seviyor, kalıcı olmak istiyor. Ona Türk pasaportu helal… Ama her önüne gelene değil. Bu meselenin daha komplike bir yasa ile acilen kontrol altına alınması lazım. Yoksa Mehmet Ali Castillolar, Süleyman Kaloular bu ülke milli takımı formasını giyerse bu futbolun meselesi olmaktan çıkacak, sosyal bir hadise olacak. Beni de hepimizi de derinden yaralayacak…
Not: Castillo’nun peş peşe attığı güzel gollerin ardından dikkatimi çeken sevgili spiker kardeşim Dağhan Irak’a teşekkürler.
http://www.milliyet.com.tr/2006/09/15/spor/ymeleke.html
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS