Elano’nun Diyarbakır’da 89’uncu dakikada oyuna girerken hareketlerini (ve sahadaki çabasını) dikkatle izledim: Elano, karakter olarak “Cassio Lincoln de küçük dağları ben yarattım Soares” ten farklı bir adam. Ve hâlâ Türkiye’ye Lincoln’den sonra gelmiş olmasının dezavantajlarını yaşıyor.
Üstelik Lincoln’den tek farkı karakteri değil, oyun stili de değişik. Hem M.City’de hem de Brezilya’da 4-3-3 varyasyonları oynadı/oynuyor. City’de ofansif orta saha/sol açık/sağ açık oynadı, Brezilya’da halen öndeki üçlünün sağında görev yapıyor. Ve G.Saray’da Rijkaard hâlâ neden onu sol açık/sağ açıkta da değerlendirmiyor, öndeki dörtlüyü kendi içinde sürekli döndürürken bu döngüye Elano’yu katmıyor anlamıyorum.
Bir de Elano gibi ekstra yetenekli oyunculardan verim almak için sorumluluk vermek gerek. Arjantin ve İngiltere gibi rakiplere karşı izliyoruz, Brezilya’nın serbest atışlarını ve kornerlerini ağırlıklı Elano kullanıyor. Oysa Galatasaray’da Arda, Sabri gibi oyunculardan ona sıra pek gelmiyor!
Tamam Arda da gayet iyi korner kullanıyor (Zaten bu yıl kazanılan 80 kornerin 58’ini o atmış). Lâkin Arda’nın kafa hakimiyeti de iyi. Üstelik Arda’yı zaman zaman duran toplarda saklayıp/dinlendirip daha verimli kullanmak da mümkün… Diyarbakır maçını dikkatli izleyenler fark etmiştir, aynı sahne dk.20-23 ve 37’de üç kez yaşandı: Arda elini kaldırdı, korneri ön direğe attı ve savunma karşıladı. G.Saray’ın şu anda duran toplardaki ana planı bu.
Brezilya’da sağ açıkta Robinho-Ramires değil Elano oynuyor. Serbest atışları/kornerleri Kaka-Alves değil Elano atıyor. Herhalde bunun bir sebebi olmalı.
http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?aType=YazarDetayArsiv&ArticleID=1162407&AuthorID=112&b=Gokcekler%20her%20yerdeler&a=Ugur%20Meleke&ver=19
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS