• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 20 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 19 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 18 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 14 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 12 Ocak 2021
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • beIN Sports, 22 Ocak 2021
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

Lig TV'ye açık mektup

Lig TV'ye açık mektup
Uğur Meleke
Uğur Meleke
22 Mayıs 2007

Görsel medya kendi arasında bir mutabakat yapıp kulüp yöneticilerine hiç mikrofon uzatmasa… Yazılı medya da herhangi bir yönetici açıklamasına sütunlarında yer vermeme kararı alsa…

“Her şerde bir hayır vardır” derler, cumartesi gecesi Ali Sami Yen’de sergilenen (ve her statta dönem dönem çeşitli biçimlerde sergilenmiş olan) “şer”in içindeki hayır, “dibe vurmamız” oldu… Artık herkes, ülkedeki şiddet atmosferinin tepeye, futbola olan saygının/güvenin dibe vurduğu konusunda birleşti, çare arayışları da nihayet başladı kamuoyunda… Sayın Erzik, Bakan Şahin’den kulüp yöneticilerini bir araya toplamasını istiyor, Şahin’se FIFA’dan 31’inci madde ile ilgili gelen uyarıyı hatırlatarak federasyonun özerkliğine gölge düşürmekten çekindiğini ifade ediyor. Esasında sahalarda yaşanan şiddet bir sportif hadise olmaktan çoktan çıktı, bir sosyal hadiseye dönüştü, dolayısıyla bakanın çekincesi bu noktada anlamsızlaşıyor. Yunanistan’da son yaşanan hadiselerden sonra liglerin 2 hafta tatil edildiğini açıklayan da hükümet sözcüsü Roussopoulos’tu, federasyon başkanı değil… Ama madem bakan dahil bu ülkede herkesin eli kolu bağlanmış, bu noktada görev medyaya düşüyor…
Bir hastalığa doğru tedaviyi uygulamak için önce doğru teşhisi koymak lazım: Bu ülkede yaşanan futbol kirliliğinin, utanç verici şiddetin baş sorumlusu liyakatsiz kulüp yöneticileridir. Yönetici olmak için hiçbir yeterliği test edilmeyen, paralı olmaktan başka bir vasıf aranmayan, görevlerini kişisel çıkar sağlamak ve ünlerine ün katmak için kullanan bir takım takım elbiseliler sporumuzu zehirledi, kalabalıkları kışkırttı. Onların zehri damarlarımıza medya yoluyla enjekte edildiğine göre, panzehir de medyada: “Bundan böyle yayıncı kuruluş, hiçbir maçın önünde veya sonunda hiçbir kulüp yöneticisine mikrofon uzatmasın. Yayıncı kuruluşla başlayan bu harekete diğer medya grupları da davet edilsin, sağlanacak yazılı mutabakatla ne televizyonlar ne de gazeteler kulüp yöneticilerine programlarında/sayfalarında yer vermesinler. Yöneticilerin (hatta belki sadece başkanların) yalnız ve yalnız, kulübün yapılanması, mâli tablo, stat, bilet vb. konularda söyleyeceği önemli bir şey varsa, hafta içinde bunlara yer verilsin”…

Hakem konuşulmasın
Futbola dair sadece teknik adamlar ve futbolcular konuşacak evet, ama medya da kendine çekidüzen vermek zorunda: “Medya kuruluşları kendi aralarında bir mutabakat sağlasın, programlarında ve sütunlarında hakemlerle ilgili olumlu/olumsuz hiçbir görüşe yer vermesin. Spor programlarında pozisyonlar ileri-geri oynatılarak değerlendirilemesin, yorumcular hakemin iyi olduğunu bile belirtmesinler. Köşe yazarları hakem değerlendirmesi yapmasınlar. Futbolcular/teknik adamlar kendilerine uzatılan mikrofona hakemden bahsediyorlarsa kameralar kapatılsın, mikrofonlar çekilsin”
Sahada mücadele eden, ter döken hiçbir adamın bu şiddet atmosferinden memnun olduğunu sanmıyorum. Bu sporda başrol futbolcularındır, teknik adamlarındır. Lütfen yardımcı rollerdekiler kendi görevlerini yapsınlar, sahanın içinden çıksınlar. O zaman bu ülkede sergilenen futbol filmi izlemeye değer bir hale gelecek, hatta uluslar arası izleyicileri bile çıkacak, emin olun…

http://www.milliyet.com.tr/2007/05/22/spor/ymeleke.html

Related Items
Yorum Yaz

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
22 Mayıs 2007
Uğur Meleke
Uğur Meleke

Related Items

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    “Futbol karın doyuruyor mu?” Hürriyet, 22 Ocak 2021

    Hürriyet yazarı Fulya Soybaş, son günlerde Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımın ardından ortaya...

    Uğur Meleke 22 Ocak 2021
  • Devamı
    Acaba üçüncü golü kim atacak?

    Karagümrük bu sezon Galatasaray’ı 2-1, Başakşehir’i 2-0 mağlup etti. Fenerbahçe’ye kaybetti ama şutlarda 13-8 üstündü. Yense de...

    Uğur Meleke 22 Ocak 2021
  • Devamı
    İlk golü atınca ‘Harlem’e dönüşüyorlar

    Fatih Terim bu iki ekipten ilkini daha çok tutuyor, kritik maçlara genelde onlarla başlıyor. Dün de tercihi...

    Uğur Meleke 21 Ocak 2021
  • Devamı
    19 faul ve 16 şut

    Bir Erol Bulut takımı oyuncusuysanız savunma yapmak zorundasınız. Dün dakikalar 67’yi gösteriyordu. Valencia önde baskıyla kazandığı top...

    Uğur Meleke 19 Ocak 2021
  • Devamı
    Rıdvan ve Josef fark yarattılar

    Genç Rıdvan her ofansif aksiyonun içinde vardı, Souza da klasik bir büyük maç oyuncusu gibiydi. Bu müsabakayı...

    Uğur Meleke 18 Ocak 2021
  • Devamı
    Bir taç atışı bile derbinin sonucunu değiştirebilir

    Galatasaray açık oyunda ligin en az gol yiyen takımı, Beşiktaş ise ligin kader adamlarından Aboubakar sayesinde taç...

    Uğur Meleke 17 Ocak 2021
  • Devamı
    Terim oyuncuyla, Yalçın oyunla kazanma peşinde

    Sergen Yalçın’ın iç sahada oyunundan feragat etmeyeceğini, topa daha fazla sahip olmak isteyebileceğini tahmin ediyorum. Terim ise...

    Uğur Meleke 16 Ocak 2021
  • Devamı
    Ozan Tufan olmayınca orta saha aksıyor

    Türkiye Kupası’nın enerjisi bu sezon bir tık daha yüksek doğrusu. O saçma sapan, Dünya’da eşi benzeri olmayan...

    Uğur Meleke 15 Ocak 2021

Copyright © 1999 Meleke.com

'Galatasaray Fenerbahçe'yi alkışlamalı' meselesi
Ufuk kazandı