Galatasaray, Ankara’da son dakikalara 1-0 galip girmiş, ev sahibi takım sağlı sollu ataklarla beraberlik golü arıyor. Bu sırada Ahmet Akcan, santrfor Ümit’i, stoper Bouzid’le değiştiriyor ve (kâğıt üzerinde) savunmayı kuvvetlendiriyor. Patronu Kalli’nin daha önce defalarca yaptığı gibi: (GS-Kayseri Dk.79 Lincoln’ün yerine Volkan; Rize-GS Dk.87 Arda/Emre; Bursa-GS Dk. 79 M.Topal/Emre; GS-G.Birliği Dk.83 Serkan/Bouzid; GS-Denizli Dk.65 Ümit/Uğur; GS-Sion Dk.86 Linderoth/Bouzid)…
Anladığımız kadarıyla, hücumcu çıkarıp savunmacı sokmaktaki amaç, skoru korumak… Lâkin bazen sanki hesap tutmamış, söz konusu oyuncu değişikliklerinden sonra, Bursa’daki Türkiye Kupası maçında 2 gol, ligde Gençlerbirliği’ne karşı 1 gol, kupadaki Denizli müsabakasında 1 gol ve UEFA’da Sion önünde de 1 gol yenmiş. Cumartesi günkü Ankaraspor maçında da (uzatma ile beraber) son 8 dakikada birkaç gollük pozisyon verdi Galatasaray…
Tam, üst düzey liglerdeki teknik adamlar, benzer durumlarda böyle değişiklikler yapıyorlar mı diye düşünüyordum ki, Ankaraspor-G.Saray maçından 15 dakika sonra başlayan Arsenal-M’Brough müsabakasında Southgate, Tuncay’ın yerine Taylor’ı sokup savunmayı beşledi ve onlar da kalan bölümde 1 gol yiyerek maçı berabere bitirebildiler. Ama tabii kümede kalma savaşı veren Boro’nun, Arsenal’e karşı galip durumda olmasıyla, şampiyonluk yarışçısı Galatasaray’ın Ankaraspor önünde 1-0’ı korumayı düşünmesi aynı şey değil…
Galatasaray’ın, İngiltere’deki karşılığı Arsenal’in maçlarını incelediğinizde, skoru korumak için hücumcu/savunmacı değişikliği gözükmüyor, sadece West Ham ve Sunderland gibi 1 farklı galip götürülen bazı müsabakalarda son 10 dakikada bir forvetin yerine orta saha oyuncuları Gilberto Silva veya Diarra girmiş.
Geriye çekiliyoruz!
Tabii ki forvetin yerine defans oyuncusu sokan hoca, söz konusu değişikliği yaparken “takımı savunmaya çekmek” değil de, bambaşka şeyler düşünmüş olabilir. Zaten, bazı maç sonu basın toplantılarında antrenörler, “Takımımın neden geriye yaslandığını anlayamadım” diye savunabiliyorlar kendilerini.
Belki burada biraz empati kurmak gerekiyor, eğer ben Galatasaraylı bir oyuncu olsaydım, Ümit/Bouzid değişikliğini görünce “tek hedefimizin skoru korumak” olduğunu düşünebilirdim doğrusu. Ankaraspor oyuncusuysam da, rakibimin artık çekindiğini varsayıp, daha çok ileri giderdim herhalde… Sanırız, genç sporcular da zaman zaman böyle algılıyorlar değişiklikleri… Hocaları leb demeden, leblebiyi anlıyorlar belki…
E tabii antrenör, (hikayenin orijinalinde olduğu gibi) “Ben leblebi demeyecektim” diyor maçtan sonra, ama futbolcu da şöyle düşünüyor belli ki: “Ağzını büzüşünden ne diyeceği belliydi!”
http://www.milliyet.com.tr/Default.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=506168&ver=23
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS