Ankaraspor’u son 10 günde üçüncü defa 90 dakika izleme şansı buluyoruz. Rakibe ve skora bakmaksızın 4-3-3 benzeri bir makine düzeninde oynuyorlar. Eğer Aykut Hoca, birbirlerinden ufak tefek farklı meziyetleri olan oyuncuları bu kusursuz sisteminin içine entegre edebilseydi, belki bugün Sivas’ın yaptığını onlar yapabilirdi. Ama Kocaman’ın kullandığı hemen hemen bütün oyuncular zaten makine dişlisi olmak için yaratılmış, sisteme isyan etmeyen, hatta isyanı hiç düşünmeyen adamlar… Oysa büyük maçları ya da büyük turnuvaları kazananlar gerektiğinde isyan edebilen, herkesten farklı düşünebilen, üretebilen adamlardır. Dün gece bu özellikteki Neca, Theo ve Umut kulübedeydi; sahaya çıkan 11’de bu beceride bir Ömer Aysan’la bir de Anıl vardı. Ankaraspor’un puana yaklaştığı ve aldığı anlar da zaten Umut ve Neca’nın sahada olduğu sırada geldi.
Misafir takımın bir diğer handikapı da, Batak’tan sonra ideal savunma dörtlüsünü bulamaması… Sağ bek özellikli olmasına rağmen iki maçtır solda iyi işler yapan Erhan, dün göbekte Ediz’in partneriydi. Beşiktaş maçında kulübede oturan Baki, sol bek olarak geri dönmüş, ama gerek hareketli oyunda gerek duran toplarda bolca yapılan yerleşim hatalarının başrolündeydi. Eğer G.Saray’ın öndeki sihirli dörtlüsü eksiksiz olarak yerlerinde olsaydı, sarı-kırmızılılar dün gece daha fazla pozisyon bulabilirlerdi.
180 dakika
G.Saray’ın ligde Korkmazlı dönemde sekizinci maçında yalnızca 13 gol izleyebildik. Bu sekiz maçta yalnızca iki kez iki gol atabildiler ve hoca bundan rahatsız olmamasının bedelini ödüyor. Ayrıca 10’u E.Güngör, 80’i Hakan, 88’i de M.Topal’la beraber olmak üzere Semih’li Galatasaray savunması 178 dakikayı az pozisyon vererek, yalnızca 1 gol yiyerek kapattı. Eğer Hamburg’la Dinamo Kiev, Şükrü Saracoğlu’nda UEFA Kupası finali oynarlarsa, o maçı Aragones, Deniz Barış, Bülent Korkmaz ve Semih Kaya bir arada izlemeliler.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS