Aykut Hoca’nın tercihlerine saygı duyuyorum, ama son aylarda onunla aynı fikirleri paylaşmadığım an sayısı arttı. Hafta sonu kritik bir Trabzon maçı var ama dün geceki Kayseri müsabakasının önemi de çok az sayılmazdı. Kupadaki son 8’liyi iyi incelerseniz, Kocaman dışında kupadan elendiğinde bir bedel ödemek zorunda kalabilecek tek hocanın Şota olduğunu fark edersiniz. Bolu, Karabük ve Antalya’nın zaten kupayı düşünecek halleri yok. Bursa, Sivas ve Eskişehir de play-off’a girerek hedeflerine ulaşmışlar. Kadro kalitesi ve sezon başı hedeflerini ıskalaması itibariyle kupaya (Fenerbahçe’den sonra, belki Fenerbahçe’den de fazla) tutunan takım Kayserispor…
Kocaman’ın kupaya bu kadar tutunmuş bir takıma karşı uzun bir aradan sonra fantastik 4-3-3 denemesiyle başlaması, Emre-Alex tercihi, hedefli 9 maç oynama adına muhakkak ihtiyaç duyacağı Semih’i 80’e kadar düşünmemesi enteresan. Semih’in iyi bir profesyonel ve bu maçı Fenerbahçe’ye getiren adam olmasıysa, tabii ki Kocaman için bir şans.
Heyecanlı ama futbol olarak kısır geçen maçın bence dikkat çekici iki küçük detayı vardı: Birincisi, 16’ncı dakikada kaleci Mert’in aut atışını sağındaki Yobo’ya doğru kullandığı andı. Top daha ceza alanını terk etmemişken (Furkan’ın baskısını gören) Yobo, topa dokunarak atışın tekrarına sebep oldu. Tamamen bilerek ve isteyerek… Hakem Yankaya FIFA kuralları gereği vuruşu tekrar ettirdi, zira kale atışında top ceza sahasını terk etmeden oyun başlamış sayılmıyor. Mesela o anda (top ceza alanını terk etmeden) Yobo Furkan’a yumruk bile atsa penaltı verilmiyor, sadece sportmenlik dışı hareket nedeniyle bir kart söz konusu olabilir.
Sizce de bu kural son derece çağ dışı değil mi? Hücum oyuncusunun baskısını gören savunmacı topa bilerek ceza alanı içinde dokunuyor, vakit geçiriyor, haksız avantaj sağlıyor ve elini kolunu sallaya sallaya oradan ayrılıyor. Ve hakemden bir uyarı dahi almıyor! İnanın 20 yıl sonra bu görüntüleri izlediğimizde güleceğiz, geçmişte futbolda ne kadar ilkel kurallar uygulanıyormuş diye!
Maçın bence ikinci enteresan detayı da sahada yalnızca Caner’in pabuçlarının kaymasıydı! Trabzon önünde aynı kaderi Sow yaşamıştı, Ankara’da da herhalde Caner, Sow’un kramponlarını giymişti! Doğrusu ben teknik direktör olsam, bir oyuncumun sürekli kaydığı halde devre arasında krampon değiştirmediğini ve 80’inci dakikada bir daha kaydığını görsem, onu ben de oyundan çıkarırdım!
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS