• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 21 Nisan 2021
    • beIN Manşet, 20 Nisan 2021
    • Avrupa Süper Ligi yorumu, beIN Sports, 19 Nisan 2021
    • beIN Manşet, 15 Nisan 2021
    • beIN Manşet, 13 Nisan 2021
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • beIN Sports, 22 Ocak 2021
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

Kim kulüp yöneticisi olacak?

Kim kulüp yöneticisi olacak?
Uğur Meleke
Uğur Meleke
1 Haziran 2007

Ülke futbolunda her karşılaştığımız problemin altından onlar çıkıyor. Sporcuların, teknik adamların hatta tribünlerin bile sakin oldukları ortamda onlar aniden tansiyonu yükseltip kitleleri gerebiliyorlar. Her gün televizyonlara lüzumlu/lüzumsuz demeçler veriyor, gizli olması gereken yönetim kurulu toplantılarının içeriklerini birkaç dakikada yakın oldukları muhabirlere iletiyorlar. Uluslar arası mücadele veren kulüpleri kendi inşaatları veya çimento fabrikaları gibi yönetmeye çalışıyorlar. “Adalet istiyoruz” naralarının altında “adaletsizlik pastasından en büyük dilimi yeme” arzuları gizli…
Ortadaki futbol enkazımızın baş sorumluları onlar, kulüp yöneticileri evet, ama içinden çıkmanın zor olduğu bir paradoksla da karşı karşıyayız: Bu yöneticiler gidiyor, başkaları geliyor, lakin durum değişmiyor. Hatta daha iyi olacağını düşündüğün adamlar işleri bazen çok daha kötüye götürüyorlar. Çoğu eğitimliler, bazıları yurtdışından master dereceleri ile mezun olmuşlar. Görmüşler, geçirmişler, iyi ailelerde yetişmişler. Seçildikleri gün son derece nazikler. Ama bir süre sonra hiçbirinin diğerinden farkı kalmıyor. Tamam, bunlar kulüp yöneticisi olmasın, onlar da olmasın, şunlar da… Peki kim yönetecek bu kulüpleri?


Ben bu ülkede futbolda yaşanan gerilimin sorumluları sıralamasında sporcuları ve teknik adamları diplerde görürüm genelde… Sahada ter dökmüş ve yeşil çimler üstünde her şeyini verdiği halde kaybetmeyi bilen adamların şiddete sebep olmayacağına inanırım. Benim gözümde başrol onlarındır ve kulüp yöneticileri her lüzumsuz demeci ile onların rollerini çalmaktadır. Keşke aklı başında sporculardan bazıları, kendilerine hedef olarak teknik direktörlüğü değil de, kulüp yöneticiliğini seçseler…
Aktif futbolculuk döneminde çalışma alanı daha geniş, çünkü her kulübün 20-25 sporcuya iş verme imkanı var. Ama tüm futbolu bırakan adamlar antrenör olmaya kalktığında o 20-25 kişiden ancak 3-4 tanesine iş var, çünkü bir kulübün konuşlandırabileceği teknik adam sayısı bu…


Sevgili Yiğiter Uluğ, Feyyaz Uçar’ın kısa yazarlık geçmişinde diğer eski futbolculardan farklı bir profil çizdiğini söylemişti geçenlerde… Feyyaz’ın “Biri gelmiş, Briegel’miş” başlıklı yazısını da unutamadığını eklemişti onun değerini anlatırken… Gerçekten Feyyaz’ın 4-4-2’ye verdiği röportajdaki anekdotlar da muazzam: “Beşiktaş’ta problemler üçüncü sayfadan birinci sayfaya geçme hedefi ile başladı”, “Gençleşen takımın borcu artmaz” ve “Kulübü kendisine borçlandıran başkan istemiyorum” sözleri nokta atışı, tam isabet bana göre…
Feyyaz gibi birçok eski sporcu var bu ülkede, değme kulüp yöneticisine taş çıkartacak… Sayın Terim de söylemişti bir sohbetinde, “keşke bizim jenerasyonda bütün arkadaşlarımız teknik direktör olmasaydı, bazıları da kulüp yöneticiliğine soyunsaydı” diye… Bu sözler bugünün futbolcularına yol göstermeli. Futbolu bıraktıktan sonra çok azınız teknik direktör olabileceksiniz. Akademilere, özel kurslara gitmeye çalışıp, spor yöneticiliği konusunda kendinizi geliştirin. Doğru yönetilmediğinizin farkında iseniz, yönetmeye talip olun. Sizin yaşadığınız problemlerin çözümü yine sizin içinizde… Bilesiniz.

http://www.milliyet.com.tr/2007/06/01/spor/ymeleke.html

Related Items
Yorum Yaz

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
1 Haziran 2007
Uğur Meleke
Uğur Meleke

Related Items

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    Bu filmin sonu ‘UEFA Avrupa Süper Ligi’ olabilir

    Avrupa Süper Ligi’yle ilgili global spor kamuoyunda oluşan duygusal reaksiyonu çok iyi anlıyorum. O hisleri paylaşıyorum da...

    Uğur Meleke 20 Nisan 2021
  • Devamı
    İstikamet doğru ama bazı rötuşlar yapmak lazım

    Muhtemelen sezon sonuna kadar bu anlayışla oynayacak Fenerbahçe’de bazı değişiklikler şart. 12 Nisan saat 19:00’da Fenerbahçe bir...

    Uğur Meleke 19 Nisan 2021
  • Devamı
    Gösterişli futbol bekledik ama Türk tipi faul şöleni izledik

    Maalesef bu ülkede oyun akmıyor. Akamıyor. İsyanım Trabzon-Hatay maçına özgü değil. Süper Lig’in bütünü böyle. Hatayspor ligin...

    Uğur Meleke 18 Nisan 2021
  • Devamı
    Beşiktaş 60. dakikada adeta kontak kapattı

    Karaman, son yarım saatte ileri 4’lünün yerini sürekli değiştirerek rakip savunmanın dengesini bozdu. Futbolda özgüven önemli bir...

    Uğur Meleke 17 Nisan 2021
  • Devamı
    Hürriyet Futbol Konseyi, 14 Nisan 2021

    Hürriyet Futbol Konseyi’nde Mehmet Arslan, Güntekin Onay ve Uğur Meleke, futbol gündemindeki konuları masaya yatırdı. SORU 1- Emre...

    Uğur Meleke 14 Nisan 2021
  • Devamı
    Fenerbahçe 2-8-0 oynadı

    Sarı lacivertliler en doğru dizilişle sahaya çıktı. Fenerbahçe’nin bu sezonki kadro mühendisliğinin biraz sıkıntılı olduğunu bu sütunda...

    Uğur Meleke 13 Nisan 2021
  • Devamı
    F.Bahçe ve G.Saray’dan bir farkı var

    Beşiktaşlı futbolcular işler kötü gittiğinde bile sakinliklerini korumayı başarıyor. Zaman zaman şöyle eleştiriler geliyordu okuyuculardan/izleyicilerden: Beşiktaş, Fenerbahçe’den...

    Uğur Meleke 12 Nisan 2021
  • Devamı
    180 dakikada akan oyun golü yok

    Emre Belözoğlu, teknik direktörlükte 180 dakikayı doldurdu. İki maçta kazandığı 4 puan, duran toptan atılan 2 gol...

    Uğur Meleke 9 Nisan 2021

Copyright © 1999 Meleke.com

Play-out meselesi
Rezerv Lig