• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 27 Mayıs 2022
    • beIN Manşet, 26 Mayıs 2022
    • beIN Manşet, 25 Mayıs 2022
    • beIN Manşet, 24 Mayıs 2022
    • beIN Manşet, 23 Mayıs 2022
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • beIN Sports, 22 Ocak 2021
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

Kim kulüp yöneticisi olacak?

Kim kulüp yöneticisi olacak?
Uğur Meleke
1 Haziran 2007

Ülke futbolunda her karşılaştığımız problemin altından onlar çıkıyor. Sporcuların, teknik adamların hatta tribünlerin bile sakin oldukları ortamda onlar aniden tansiyonu yükseltip kitleleri gerebiliyorlar. Her gün televizyonlara lüzumlu/lüzumsuz demeçler veriyor, gizli olması gereken yönetim kurulu toplantılarının içeriklerini birkaç dakikada yakın oldukları muhabirlere iletiyorlar. Uluslar arası mücadele veren kulüpleri kendi inşaatları veya çimento fabrikaları gibi yönetmeye çalışıyorlar. “Adalet istiyoruz” naralarının altında “adaletsizlik pastasından en büyük dilimi yeme” arzuları gizli…
Ortadaki futbol enkazımızın baş sorumluları onlar, kulüp yöneticileri evet, ama içinden çıkmanın zor olduğu bir paradoksla da karşı karşıyayız: Bu yöneticiler gidiyor, başkaları geliyor, lakin durum değişmiyor. Hatta daha iyi olacağını düşündüğün adamlar işleri bazen çok daha kötüye götürüyorlar. Çoğu eğitimliler, bazıları yurtdışından master dereceleri ile mezun olmuşlar. Görmüşler, geçirmişler, iyi ailelerde yetişmişler. Seçildikleri gün son derece nazikler. Ama bir süre sonra hiçbirinin diğerinden farkı kalmıyor. Tamam, bunlar kulüp yöneticisi olmasın, onlar da olmasın, şunlar da… Peki kim yönetecek bu kulüpleri?


Ben bu ülkede futbolda yaşanan gerilimin sorumluları sıralamasında sporcuları ve teknik adamları diplerde görürüm genelde… Sahada ter dökmüş ve yeşil çimler üstünde her şeyini verdiği halde kaybetmeyi bilen adamların şiddete sebep olmayacağına inanırım. Benim gözümde başrol onlarındır ve kulüp yöneticileri her lüzumsuz demeci ile onların rollerini çalmaktadır. Keşke aklı başında sporculardan bazıları, kendilerine hedef olarak teknik direktörlüğü değil de, kulüp yöneticiliğini seçseler…
Aktif futbolculuk döneminde çalışma alanı daha geniş, çünkü her kulübün 20-25 sporcuya iş verme imkanı var. Ama tüm futbolu bırakan adamlar antrenör olmaya kalktığında o 20-25 kişiden ancak 3-4 tanesine iş var, çünkü bir kulübün konuşlandırabileceği teknik adam sayısı bu…


Sevgili Yiğiter Uluğ, Feyyaz Uçar’ın kısa yazarlık geçmişinde diğer eski futbolculardan farklı bir profil çizdiğini söylemişti geçenlerde… Feyyaz’ın “Biri gelmiş, Briegel’miş” başlıklı yazısını da unutamadığını eklemişti onun değerini anlatırken… Gerçekten Feyyaz’ın 4-4-2’ye verdiği röportajdaki anekdotlar da muazzam: “Beşiktaş’ta problemler üçüncü sayfadan birinci sayfaya geçme hedefi ile başladı”, “Gençleşen takımın borcu artmaz” ve “Kulübü kendisine borçlandıran başkan istemiyorum” sözleri nokta atışı, tam isabet bana göre…
Feyyaz gibi birçok eski sporcu var bu ülkede, değme kulüp yöneticisine taş çıkartacak… Sayın Terim de söylemişti bir sohbetinde, “keşke bizim jenerasyonda bütün arkadaşlarımız teknik direktör olmasaydı, bazıları da kulüp yöneticiliğine soyunsaydı” diye… Bu sözler bugünün futbolcularına yol göstermeli. Futbolu bıraktıktan sonra çok azınız teknik direktör olabileceksiniz. Akademilere, özel kurslara gitmeye çalışıp, spor yöneticiliği konusunda kendinizi geliştirin. Doğru yönetilmediğinizin farkında iseniz, yönetmeye talip olun. Sizin yaşadığınız problemlerin çözümü yine sizin içinizde… Bilesiniz.

http://www.milliyet.com.tr/2007/06/01/spor/ymeleke.html

Related Items
Yorum Yaz

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
1 Haziran 2007
Uğur Meleke

Related Items

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    Buruk’un hayali Okan-Emre-Suat’lı orta saha

    2000 yılında Türk futboluna Avrupa kupası getiren o ikonik Okan-Emre-Suat orta üçlüsünün özelliği, aslında hepsinin ‘10 numara’...

    Uğur Meleke 22 Haziran 2022
  • Devamı
    İşin sırrı Jorge Jesus’un orta sahasında

    Jesus gittiği her takımı önce bir 4-4-2’ye adapte etmeye çalışmış. Genelde de orta sahayı bizim baklava, onların...

    Uğur Meleke 16 Haziran 2022
  • Devamı
    Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa

    İzmir’de muhteşem bir tezahürat eşliğinde pırıl pırıl bir milli takım izledik. Uluslar Ligi’nde ilk 4 maçlık periyodu...

    Uğur Meleke 15 Haziran 2022
  • Devamı
    Bizim Lüksemburg’daki gibi bir Luc Holtz projemiz var mı?

    Kuntz’un yerine aday genç bir Türk teknik adamın ümitlerde görev yapması gerekmez mi? Gruptaki üç rakibimizin toplam...

    Uğur Meleke 12 Haziran 2022
  • Devamı
    Artık ağabeylik yok, herkes eşit

    Uğur Meleke, yeni ve gençleşen Milli Takım kadrosunu değerlendirdi. 2008’den bu yana bir büyük turnuvaya gidip tur...

    Uğur Meleke 9 Haziran 2022
  • Devamı
    Futbol tarihimizin en genç kadrosu

    Elbette gelişmemiz gereken noktalar var. Ama umut veren bir grup olduğumuz kesin. 14 yıldır Avrupa’nın son 16’sına...

    Uğur Meleke 8 Haziran 2022
  • Devamı
    Post-Burak süreci başladı

    Artık Milli Takım’da ‘eski Türkiye’den kalan bir abi figürü yok. Uluslar Ligi C seviyesi, elbette bizim ait...

    Uğur Meleke 5 Haziran 2022
  • Devamı
    Kuntz hangi kalibrede bir milli takımda olduğunun farkında değil

    Stefan Kuntz, altyapı kategorisinde çok saygıdeğer bir teknik direktör. Almanya Ümit Milli Takımı’yla yaptıkları, tarihte eşi benzeri...

    Uğur Meleke 2 Haziran 2022

Copyright © 1999 Meleke.com

Play-out meselesi
Rezerv Lig