Kilit Şener, anahtar Van Persie

Fenerbahçe için Konya’da oynamak neyse, Shakhtar için de Lviv’de oynamak o. Tabii ki seyircileri olacak, elbette yalnız kalmayacaklar. Ama, her iki statta da maç izleme şansım oldu, Donbass Arena muhteşem bir futbol mabedi. Donetsk atmosferinden sonra Shakhtar’ın Lviv’de tam anlamıyla ev sahibi hissetmesi mümkün değil. O yüzden Fenerbahçe’nin de bugün misafir hissetmemesi gerek Lviv’de.

Misafir hissetmemek, maaile saldırarak başlamak değil elbette. İlk maçın ilk yarım saatinde Fenerbahçe neden zor durumlara düştüğünü iyi etüt edip o kabusu tekrar yaşamamalı: Pereira, gerçekçi 4-1-2-3’e dönmek için içeriye kağıt göndermemeli, maça böyle başlamalı. Mehmet’in sağlık sorunlarında ön stoper gibi oynayacak Souza, “doğunun Kaka’sı” Alex Teixeira’yı erken göz hapsine almalı. Orta ikili Meireles ve Diego, rakibin 30-40 metrelik paslarla kanat değiştirip hazırlıksız yakalayacağını bilmeli, savunmada uyanık olmalı. Fred’in oynayamayacak olması önemli bir avantaj. Alternatiflerden Malyshev en güçlü seçenek, ama Lucescu 19’luk yetenek Kovalenko’yu da tercih edebilir. Eğer Stepanenko’nun yanında Kovalenko başlarsa, o da araya oynayabilen bir oyuncu, hafife almamalı.

Fenerbahçe’ninse ilk önemli avantajı, rakibin sol savunmasının henüz oturmamış oluşu… Üstelik Shevchuk da başlasa, Ismaily de 11’de çıksa Şener’i fazla tanımıyorlar. Hazırlık maçlarındaki Şener, aynı çizgiyi sürdürürse bugünün sürpriz yıldızı olabilir. Sarı-lacivertlilerin ikinci önemli artısı, güçlü kulübesi. Lucescu’nun ilk maçta 3 hücum silahından (Eduardo, Dentinho ve Bernard’dan) sadece birini sokması, rakibinin son yarım saatinden çekindiğinin göstergesi. Çekinmekte de haklı doğrusu: Maç, son yarım saate golsüz ya da tek gollü girerse, Eduardo, Van Persie, Bernard gibi silahlar sahaya sürülecek muhtemelen. Ve bu silahlar içinde oyun kaderini tayin etme tecrübesi en yüksek olan adam Van Persie. Ben Pereira’nın yerinde olsam, 65’e golsüz giriyorsam ve yanımda Van Persie oturuyorsa, oldukça iyi hissederdim sanırım.