1998 Fransa Dünya Kupası’nda Japonlar, takımlarının oynadığı her maçtan sonra tribünleri bulduklarından daha temiz bırakıyorlarmış. Çünkü her bir Japon seyirci, stadı tek ederken kendi çöpleri ile beraber etrafındakileri de toplayıp gidiyormuş oteline.
Kibarlık öyle bir raddeye varmış ki, elemelerde Umman karşısında alınan sıkıntılı galibiyetler ve İran mağlubiyetine rağmen kovmayı düşünemiyorlarmış Zico’yu. Bir yerel gazetecinin yorumuna göre, bir futbol efsanesini takımın başından almaktan imtina ediyorlarmış.
Hırvatlar’ı da yenmeyecek kadar kibardı Japonlar. Gerçi rakiplerinden ortalama 7 buçuk santim uzun olan ve her hava topunu kazanan Hırvatlar da atamadıkları gollerle kibarlıkta aşağı kalmadılar rakiplerinden.
En büyük haksızlığı da teknik direktörün oğlu Niko’ya yapıyor Hırvatlar. Tamam hocanın oğlunu ilk on birde tercih etmesini en başında eleştirdiler, ama oğul Kranjcar’ın iyi oyununu gördükten sonra hâlâ saldırmaları anlaşılmaz. Niko, hem Brezilya hem de Japonya önünde takımının en iyilerindendi. Buna rağmen baba Zlatko, oğlunu oyundan çıkarmak zorunda hissetti kendini. Niko Kranjcar’ı rahat bırakın. Gayet iyi gidiyor…
http://www.milliyet.com.tr/2006/06/20/spor/spo00.html
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS