• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 25 Ocak 2023
    • beIN Manşet, 23 Ocak 2023
    • beIN Manşet, 17 Ocak 2023
    • beIN Manşet, 11 Ocak 2023
    • beIN Manşet, 9 Ocak 2023
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • beIN Sports, 22 Ocak 2021
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

Kerata hem…

Kerata hem…
Uğur Meleke
3 Mart 2006

Türkiye Kupası ölüyor. Hem de 40 küsür yıllık kupa ilk kez kulüplere para kazandırır duruma gelip, adının başına da koskoca bir Fortis sponsorluğu almış olmasına rağmen… Yani, sponsorunun deyimiyle kerata, hem bezini doldurup, hem de hesabında para biriktiği halde…

Heyecanın her geçen sezon azaldığı ve kulüplerin çok fazla ilgi göstermemeye başladığı Türkiye Kupası’nda atılan maddi adımlar harika gerçekten… İngiltere’de Federasyon Kupası isim sponsorluğuna her yıl 10 milyon pound veren Pepsi’nin artık devam etmek istememesi üzerine, Coca-Cola ve Gatorade’in daha fazla ödemeyi teklif etmelerine imreniyorduk zaten. Ya da Lig Kupası’nda finale gelme başarısı gösteren mütevazı Wigan Athletic’in cebine 1 milyon sterlin koymuş olmasına… Başarıya endeksli ekonomik enjeksiyon, futbolu güçlendiren bir unsurdur şüphesiz.
Ama, bu maddi değişikliklerin yanında piyasaya sürülen “Şampiyonlar Ligi modeli” öldürüyor kupayı… İngiltere’de ve Fransa’da 20 takımlı ve 38 haftalı yorucu ligin yanında iki ayrı da kupa oynanıyor. Avrupa kupalarında da savaşan takımların neredeyse boş Çarşambası yok. Birinci ligin mütevazı ekiplerinin ya da alt lig temsilcilerinin, yorgun büyüklere karşı kendilerini göstermeleri için çok büyük fırsat bu kupalar. Ama tabii küçüklerin kendilerini göstermeleri için büyükleri alt etmeleri lazım. O da ancak, tek maçlı eliminasyon sistemiyle mümkün oluyor. Lig usulü ile neredeyse imkansız.
Türkiye Kupası’nda son 20 takım içinde 7 ikinci lig temsilcisi vardı ve Süper Lig takımları ile tam 22 kez karşılaştılar. 22 maçın 20’sini kaybettiler, ve tek sürpriz, İnegölspor’un Beşiktaş’ı 1-0 mağlup etmesi oldu, ama o da İnegöl’e -paradan gayrı- hiçbir şey kazandırmadı. Çünkü 4 maçlı lig sisteminde turu geçmesi için bir sürprize değil, 2 veya 3 tanesine ihtiyaçları vardı. Ama zaten 2 veya 3 sürpriz yapabilecek olsalar, 2. Lig B Kategorisi’nde de olmazlardı herhalde…
Bu ülkede de Zaragoza’nın Real Madrid’i 6-1’le darmadağın ettiği başyapıtlar, Liverpool’un Luton’ı 1-3’ten 5-3’e getirdiği yada amatör Burton Albion’la Manchester United’ın berabere kaldığı sürprizler yaşamak istiyorsak, statüyü kurcalamamalıyız. Yoksa hiçbir zaman UEFA Kupası’nda tur geçmeyi başaran İngiliz ikinci lig temsilcisi Millwall, veya UEFA gruplarına kalan Almanya 2. lig ekibi Aachen’ın yanında İnegölspor’u göremeyeceğiz.

Türkiye Kupası ölüyor. Hem de 40 küsür yıllık kupa ilk kez kulüplere para kazandırır duruma gelip, adının başına da koskoca bir Fortis sponsorluğu almış olmasına rağmen… Yani, sponsorunun deyimiyle kerata, hem bezini doldurup, hem de hesabında para biriktiği halde…

Heyecanın her geçen sezon azaldığı ve kulüplerin çok fazla ilgi göstermemeye başladığı Türkiye Kupası’nda atılan maddi adımlar harika gerçekten… İngiltere’de Federasyon Kupası isim sponsorluğuna her yıl 10 milyon pound veren Pepsi’nin artık devam etmek istememesi üzerine, Coca-Cola ve Gatorade’in daha fazla ödemeyi teklif etmelerine imreniyorduk zaten. Ya da Lig Kupası’nda finale gelme başarısı gösteren mütevazı Wigan Athletic’in cebine 1 milyon sterlin koymuş olmasına… Başarıya endeksli ekonomik enjeksiyon, futbolu güçlendiren bir unsurdur şüphesiz.
Ama, bu maddi değişikliklerin yanında piyasaya sürülen “Şampiyonlar Ligi modeli” öldürüyor kupayı… İngiltere’de ve Fransa’da 20 takımlı ve 38 haftalı yorucu ligin yanında iki ayrı da kupa oynanıyor. Avrupa kupalarında da savaşan takımların neredeyse boş Çarşambası yok. Birinci ligin mütevazı ekiplerinin ya da alt lig temsilcilerinin, yorgun büyüklere karşı kendilerini göstermeleri için çok büyük fırsat bu kupalar. Ama tabii küçüklerin kendilerini göstermeleri için büyükleri alt etmeleri lazım. O da ancak, tek maçlı eliminasyon sistemiyle mümkün oluyor. Lig usulü ile neredeyse imkansız.
Türkiye Kupası’nda son 20 takım içinde 7 ikinci lig temsilcisi vardı ve Süper Lig takımları ile tam 22 kez karşılaştılar. 22 maçın 20’sini kaybettiler, ve tek sürpriz, İnegölspor’un Beşiktaş’ı 1-0 mağlup etmesi oldu, ama o da İnegöl’e -paradan gayrı- hiçbir şey kazandırmadı. Çünkü 4 maçlı lig sisteminde turu geçmesi için bir sürprize değil, 2 veya 3 tanesine ihtiyaçları vardı. Ama zaten 2 veya 3 sürpriz yapabilecek olsalar, 2. Lig B Kategorisi’nde de olmazlardı herhalde…
Bu ülkede de Zaragoza’nın Real Madrid’i 6-1’le darmadağın ettiği başyapıtlar, Liverpool’un Luton’ı 1-3’ten 5-3’e getirdiği yada amatör Burton Albion’la Manchester United’ın berabere kaldığı sürprizler yaşamak istiyorsak, statüyü kurcalamamalıyız. Yoksa hiçbir zaman UEFA Kupası’nda tur geçmeyi başaran İngiliz ikinci lig temsilcisi Millwall, veya UEFA gruplarına kalan Almanya 2. lig ekibi Aachen’ın yanında İnegölspor’u göremeyeceğiz.

Türkiye Kupası ölüyor. Hem de 40 küsür yıllık kupa ilk kez kulüplere para kazandırır duruma gelip, adının başına da koskoca bir Fortis sponsorluğu almış olmasına rağmen… Yani, sponsorunun deyimiyle kerata, hem bezini doldurup, hem de hesabında para biriktiği halde…

Heyecanın her geçen sezon azaldığı ve kulüplerin çok fazla ilgi göstermemeye başladığı Türkiye Kupası’nda atılan maddi adımlar harika gerçekten… İngiltere’de Federasyon Kupası isim sponsorluğuna her yıl 10 milyon pound veren Pepsi’nin artık devam etmek istememesi üzerine, Coca-Cola ve Gatorade’in daha fazla ödemeyi teklif etmelerine imreniyorduk zaten. Ya da Lig Kupası’nda finale gelme başarısı gösteren mütevazı Wigan Athletic’in cebine 1 milyon sterlin koymuş olmasına… Başarıya endeksli ekonomik enjeksiyon, futbolu güçlendiren bir unsurdur şüphesiz.
Ama, bu maddi değişikliklerin yanında piyasaya sürülen “Şampiyonlar Ligi modeli” öldürüyor kupayı… İngiltere’de ve Fransa’da 20 takımlı ve 38 haftalı yorucu ligin yanında iki ayrı da kupa oynanıyor. Avrupa kupalarında da savaşan takımların neredeyse boş Çarşambası yok. Birinci ligin mütevazı ekiplerinin ya da alt lig temsilcilerinin, yorgun büyüklere karşı kendilerini göstermeleri için çok büyük fırsat bu kupalar. Ama tabii küçüklerin kendilerini göstermeleri için büyükleri alt etmeleri lazım. O da ancak, tek maçlı eliminasyon sistemiyle mümkün oluyor. Lig usulü ile neredeyse imkansız.
Türkiye Kupası’nda son 20 takım içinde 7 ikinci lig temsilcisi vardı ve Süper Lig takımları ile tam 22 kez karşılaştılar. 22 maçın 20’sini kaybettiler, ve tek sürpriz, İnegölspor’un Beşiktaş’ı 1-0 mağlup etmesi oldu, ama o da İnegöl’e -paradan gayrı- hiçbir şey kazandırmadı. Çünkü 4 maçlı lig sisteminde turu geçmesi için bir sürprize değil, 2 veya 3 tanesine ihtiyaçları vardı. Ama zaten 2 veya 3 sürpriz yapabilecek olsalar, 2. Lig B Kategorisi’nde de olmazlardı herhalde…
Bu ülkede de Zaragoza’nın Real Madrid’i 6-1’le darmadağın ettiği başyapıtlar, Liverpool’un Luton’ı 1-3’ten 5-3’e getirdiği yada amatör Burton Albion’la Manchester United’ın berabere kaldığı sürprizler yaşamak istiyorsak, statüyü kurcalamamalıyız. Yoksa hiçbir zaman UEFA Kupası’nda tur geçmeyi başaran İngiliz ikinci lig temsilcisi Millwall, veya UEFA gruplarına kalan Almanya 2. lig ekibi Aachen’ın yanında İnegölspor’u göremeyeceğiz.

http://www.milliyet.com.tr/2006/03/03/spor/spo10.html

Related Items
Yorum Yaz

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
3 Mart 2006
Uğur Meleke

Related Items

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    Para verip bilet almaya değecek adam Arda Güler

    Futbolu seven herkes sahada onu görünce mutlu oluyor. Dünya Kupası sonrası Jesus’un performansını iki ayrı pencerede değerlendirmek...

    Uğur Meleke 30 Ocak 2023
  • Devamı
    Bir kolektif oyun dersi olarak Icardi

    Arjantinli bu sezona adını vermeye doğru ilerliyor. Süper Lig, gerçekten enteresan bir turnuva. Hiçbir zaman 5 büyük...

    Uğur Meleke 29 Ocak 2023
  • Devamı
    Hürriyet Futbol Konseyi, 25 Ocak 2023

    Süper Lig’in 20. haftası geride kalırken Uğur Meleke, Hürriyet Futbol Konseyi’nde haftanın gelişmelerini değerlendirdi. SORU 1- Şenol...

    Uğur Meleke 25 Ocak 2023
  • Devamı
    Recep Uçar adeta bir kriptonit gibi

    Fenerbahçe’ye ligde 2 maçta da acı çektirdi. Jorge Jesus 68 yaşında. 33 yıldır teknik direktörlük yapıyor. 16...

    Uğur Meleke 24 Ocak 2023
  • Devamı
    Beşiktaş’taki değişimin özeti: Büyük takım davranışı

    Son haftalardaki çıkışının tek nedeni: artık hücumda kalabalıklaşabiliyorlar Valerien İsmael, Beşiktaş’ın gündemine ilk kez geldiğinde Fransız hocanın...

    Uğur Meleke 23 Ocak 2023
  • Devamı
    Mükemmel bir oyun kurucu olarak Abdülkerim

    Uzun isabetli paslarıyla G.Saray’ın ofansif gücünün önemli bir parçası oldu. Mourinho, 2008’de Inter’le anlaşıp Londra’yı terk etmiş...

    Uğur Meleke 22 Ocak 2023
  • Devamı
    Adeta bir satranç müsabakası gibiydi

    Okan Buruk’un ilk 45’teki isabetli taktiklerine Farioli doğru değişikliklerle karşılık verdi. Farioli’nin Alanyaspor’u, büyük takımlar için oldukça...

    Uğur Meleke 18 Ocak 2023
  • Devamı
    Hürriyet Futbol Konseyi, 17 Ocak 2023

    Süper Lig’in 19. haftası geride kalırken Uğur Meleke, Futbol Konseyi’nde haftanın gelişmelerini değerlendirdi. SORU 1– Hatayspor’u 4-0...

    Uğur Meleke 17 Ocak 2023

Copyright © 1999 Meleke.com

Joga Bonito
Rayo Vallecano