Dün gece Marsilya’da sadece iki büyük futbol ülkesinin değil çağın iki karşıt anlayışının da mücadelesi vardı aslında. Almanya bir şuta ulaşmak için 15-20 hazırlık pası yapan, oyunun yönünü 30-40 metrelik toplarla çeviren bir Guardiola futbolu oynadı Velodrome’da. Fransa’ysa Simeone’nin Atletico’su gibiydi sahada: Bir fırsat oyunu oynamaya çalıştılar. Almanya’nın her hücumunda kazanacakları bir serseri topu beklediler, eğer o şansı elde ederlerse hızlı çıkmaya çalıştılar. Ki Griezmann’ın liderliğini yaptığı bu anlayış, Atletico’dan da iyi bildiği bir iş.
Almanya 90 dakikanın tamamında oyununu Fransa’ya kabul ettirmesine rağmen iki sebeple kazanamadı: Birincisi, Fransa’ya Gomez dışında klasik santrafor getirmedikleri için topu kaleye dürtemediler. İkincisi de oyunu sürekli tecrübesiz Kimmich üzerinden oynamaları. Hemen her hücumda topun son olarak onun orta yapacağı pozisyona gelmesi. Kimmich çok yetenekli ama henüz bu baskıyı kaldırmaya hazır değil. Eğer Löw, Fransa’da yarı finalde oyununu Kimmich’in ortaları üzerine kuracaksa, orada olması gereken isabetli ortacı bek Ginter olmalıydı bence.
Maçın adamı
Umtiti, kritik anlarda yaptığı pas aralarıyla Barcelona’ya hazır olduğunu gösterdi.
Maçın kırılma anı
Almanya-İtalya maçında Gomez sakatlandığında bitti bu maç. Gol yoksa tur da yok çünkü.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS