Malta ile Macaristan santraları arasında geçen 95 saat, Terim’in Terim’le savaştığı, ego ile dehanın yarıştığı, uzun vadede elde edilebilecek kazanımların, kısa vadede verilmek istenen derslere yenik düştüğü kayıp bir zaman dilimi olmuş.
Romanya’da 1980 ve üstü doğumlu 10 oyuncuyla oynadığı için övündüğümüz takım, Malta’da 9, İnönü’de nihayet 6 oyuncuya düştü. Emre Aşık’a dönüş-Üzülmez’de (ve Hakan Şükür’de) ısrar, gelenekçi/ tutucu/ ders verici Terim’in, jenerasyon değişikliği yapmaya çalışan yenilikçi Terim’le çelişmesi demek… Aynı jenerasyon değişimi sancılarını yaşayan Macarlar ise tamamı Nihat’tan genç, yaş ortalaması 23,5 olan yeni ve sağlam bir ekip kurmuş.
Hafta boyunca Emre-Hamit ikilisine yapılan eleştiriler, çağdaş orta saha tercihinden de geri adım attırmış. Oyunun her iki yönünü de oynayan orta sahamız, yerini defansif ağırlıklı ikiliye bırakmış. Bu yüzden Tuncay ve Hamit de kulüplerinde oynadıkları pozisyonları yitirmiş, Tuncay Fenerbahçe’de, Hamit Schalke’de unuttukları yerlerine dönmüşler.
Macarlar ilk 11’de 5 büyük futbol ülkesinden 7 lejyonerini oynatırken, Türkiye, 8 Süper Lig oyuncusu ile başladı. Terim’in büyük liglerde düzenli yer bulamayan Emre, Tuncay, Nihat gibi lejyonerlerimize şans verip takımlarında düzenli oynamaları için destek düşüncesi doğru… Çünkü İngiltere’de/İspanya’da oynayan 20 oyuncumuz yok ve Emre’yi Tuncay’ı kaybetme lüksümüz de yok… (Ama Halil’i de kaybetmememiz gerek)
Terim, futbol bilgisiyle geliştirdiği (ve Romanya ile Malta önünde sahneye koyduğu) doğrularından, birilerine ders verme adına vazgeçmemeli… Bizi Euro 2008’de taşıyacak deha onda var.. Tabii o deha, egoya yenik düşmezse…
Birisi çıkıp (ki o birisi yardımcıları arasında yok) Terim’le egosuna yenik düştüğü anlarda tartışabilirse…
Kayıp 95 saat
Bir Cevap Yazın

Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS