G.Saray-İ.B.Belediyespor maçı öncesi Hakan Ünsal, enteresan şeyler anlattı futbolculuk döneminden… “Olimpiyat Stadı’nın şartları gerçekten zorlardı bizi oyuncuyken… Diyelim ki, ters kanada uzun bir top atacaksınız, öyle uzak gelir ki, ya gitmezse diye bir endişeye kapılırsınız… Veya topla dripling yaparak ileri çıkmaya niyetlenirsiniz, ya bir daha geri dönemezsem diye düşünürsünüz bazen… O saha sanki 100 değil de, 150 metreymiş gibi gelir insana…”
Tam sebebi nedir bilemiyorum, atletizm pistinden mi, tribünlerin yapılanmasından mı, gerçekten de İstanbul’un diğer 3 büyük stadyumundan farklıymış gibi hissettiriyor insana Olimpiyat Stadı… Bu stadın da tek bir ev sahibi takımı var şu an: İstanbul Belediyespor… Sadece bu sezon o statta oynadıkları için değil, geçen yıl, ikinci ligde bu stada adapte oldukları için… Yani bu yıl orada oynamak zorunda kalan Kasımpaşa’ya göre avantajları da bu… Zaten İstanbul Belediyespor’un 38 puanının 26’sı iç sahada iken, Kasımpaşa, o stattan sadece 8 puan çıkarabilmiş…
O statta belki de en çok maç yapan iki takımın, Galatasaray’la İstanbul Belediyespor’un müsabakası öncesinde medyada en çok yazılan çizilen şeyse, Abdullah Avcı’nın takımının 3 büyüklere yenilmemiş olması… Bu ülkede bir takımın/bir oyuncunun takdir edilmesi için üç büyüklerle yaptığı maçlarda başarılı olması yetiyor ya… 3 büyüklere yenilmemişsen, ama kalan 14 takımdan (Kasımpaşaspor da dahil) 12 mağlubiyet aldıysan, kimse önemsemez onu…
Necati ve İ.Akın
Tabii medyanın son aylarda bu takımdan en çok ilgisini çeken bir diğer konu da, İbrahim Akın ve Necati Ateş… Gazeteler, büyük puntolarla öve öve bitiremiyor, ikinci yarıda takımın kaydettiği 22 golün 17-18’inde atan/attıran olarak bu iki oyuncunun imzası varmış…
Burada sorulması gereken bir soru var… Peki, son dönemde İbrahim’le Necati çok iyi form tutmuş da, diğer oyuncular ne yapmış? İlk yarıda bu iki adam yokken 20 golü nasıl atmış bu takım?… Hatta ilk yarının ilk 14 haftasında Necatisiz-İbrahimsiz 19 puan toplamışlar, ikinci yarıda aynı dönemde Necatili-İbrahimli 18 puan!
Kadroda zaten Sertan-Erman ve Adriano gibi başarılı bir forvet üçlüsü varken, o bölgeye bir de Aydın-İ.Akın-Necati takviyesi olmuş, lâkin takımın performansı yükselmemiş, hatta 1 puan da düşmüş…
Bu bir İstanbul Belediyespor eleştirisi değil… Bu bir medya eleştirisi, bir otokritik… Abdullah Avcı, mutlaka bu durumun farkındadır zaten… Medyaya İ.Akın-Necati haberlerini yapmalarını, her galibiyetten sonra “içinde Akın geçen, Ateş geçen” başlık atmalarını söyleyen de o değil tabii ki… Umut ederim, gelecek sezon Sivasspor/Kayserispor benzeri bir çıkış da yakalayabilirler.
Ama bu medya anlayışı, İstanbul Belediye’nin kalan 20 futbolcusuna, Sivassporlusuna, Gençlerbirliği Oftaşlısına, Osman Özdemir’e, Tolunay Kafkas’a, Serkan Atak’a büyük bir haksızlık yapıyor, bilesiniz…
http://www.milliyet.com.tr/Default.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=520699
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS