Galatasaray, çarşamba gecesi Olimpiyat Stadı’nda çok şiddetli rüzgâra karşı ağır bir mağlubiyet alıyor, 3 gün sonra o maçta mental olarak büyük darbe almış on bir oyuncu Kayseri’de değişmeden sahada… Beşiktaş, perşembe gecesi Tottenham önünde kaybediyor, o müsabakada özellikle ikinci yarısında ezilen kadro, 65 saat sonra Rize’de maça başlıyor. Dünyanın en gamsız oyuncularını bir araya toplasanız (ki biz Türkler duygusal insanlarız), iki buçuk günde mental ya da fiziksel olarak kendilerine gelemezler.
Siyah-beyazlılarda, Tottenham görüntüsü değişmemiş, hatlar yine kopuk, zira Mehmet Sedef-Serdar-Burak üçlüsü bu bağlantıyı sağlayabilecek yeterlikte değiller… Üstüne üstlük Tjikuzu-Hasan-Serhat ve Erhan’la Rize orta sahası tam bir Susiç takımı havasında, gayet diri ve verimli. Susiç buraya Ferdi Elmas’ı da monte edebilirse, hem ekibin üretkenliği artar, hem de Türk futbolu yeni bir yıldız kazanabilir.
Tigana’nın hatası
Rennes ve Lyon’da harika işler yaptıktan sonra Rangers’a gelen Paul Le Guen’e, önceden tanıdığı oyuncuları transfer edip etmeyeceği sorulduğunda, düşünmediğini söylemiş Le Guen. “Burası futbolu çok seven bir ülke. Ben de takımda biraz İskoç tadı olsun istiyorum” diye açıklamış gerekçesini de…
Fransız Tigana da, bu sezon en büyük hatasını Bobo’nun bonservisini aldırarak yaptı bence. Hem takımdaki Türk tadına katkı yapabilecek Gökhan Güleç düzenli oynayamadığı için her geçen gün geriye gidiyor, hem de bonservisi alındığı için rahatlayan Bobo, takıma eskisi kadar katkı yapmıyor. Bobo halen kiralık olsa idi, kendini ispat etmek için daha fazla zorlayacaktı kapasitesini.
http://www.milliyet.com.tr/2006/10/23/spor/ymeleke.html
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS