Konfederasyonlar Kupası B Grubu son maçlarının oynandığı pazar akşamı yaşananları biliyorsunuzdur. İki müsabakanın başlangıç düdüğü aynı anda çaldığında yarı final bileti averaj farkıyla İtalya’nın elindeydi. 43’üncü dakikada Fabiano, Brezilya’yı 2-0 öne geçirince avantaj, gol farkıyla Mısır’a geçti. 71’de Dempsey, ABD’nin üçüncü golünü atınca bu kez ikinci sıraya tırmanan ekip gol farkıyla ABD oldu! Son 20 dakika içinde Mısır bir gol atsa Mısır, İtalya bir gol atsa İtalya yarı final biletini alacaktı, ama maçlar aynı skorla 3-0 neticelenince İspanya’nın sürpriz rakibi ABD oldu.
B Grubu’nun son gecesinde karmaşık ama eğlenceli bir 20 dakika yaşadık, bu doğru… Lâkin esas karmaşayı bir önceki gece A Grubu son maçlarında yaşama şansımız vardı, olmadı. Eğer İspanya G.Afrika’yı 2-0 mağlup ettiği sırada, Irak da Yeni Zelanda’yı 2-1’le geçebilseydi; Irak ve Güney Afrika’nın puanları (4), averajları (0), attıkları/yedikleri goller (2-2) eşitleniyordu. Üstelik iki takımın kendi aralarında oynadıkları maç da (0-0) berabere bitmişti! O durumda turu geçen kim olacaktı biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz, biz de bilmiyoruz. Çünkü statü, bu durumda FIFA Organizasyon Komitesi’nin çekeceği kuranın yarı finalisti belirleyeceğini söylüyordu!
* *
Avrupa Şampiyonası’nda da grupların son gününe aynı puan/averaj/gol sayısıyla giren iki ekip, birbirleriyle oynayıp berabere kalıyorlarsa müsabakanın uzamadan penaltılara gitmesi öngörülmüştü. Bunu yaşamaya yaklaşan ilk iki ekibin Türkiye ve Çek Cumhuriyeti olduğunu hatırlarsınız. Ancak o statünün de kusursuz olduğunu söylemek zor, zira eğer üçüncü bir ekibin de bu iki takımla aynı puan/averaj/gol sayısında olma ihtimali varsa durum biraz karışıktı. Eğer aynı anda oynanan iki maçtan biri çeşitli sebeplerle 15 dakika geç biterse ne olacaktı? Penaltı atıp atmayacağı netleşmeyen iki takım oyuncuları, sahanın kenarında televizyon başında diğer maçın bitmesini mi bekleyecekti?
* *
FIFA ve UEFA turnuvalarında farklı statüler uygulanıyor; kimilerinde önce genel averaja, kimilerinde ikili/üçlü averaja bakılıyor. Şampiyonlar Ligi’nde ikili averaj geçerliyken, bu sezon tarihe karışan UEFA Kupası genel averajı kullanıyordu! (UEFA gruplarında iki takımın genel averajı ve attıkları gol eşitse, deplasmanlarda kaydettikleri toplam gol adedine bakılıyordu ki, bu da bambaşka bir icattı!)
Liglerde de ortak bir tanım bulunmuş değil, Süper Lig’le Bundesliga’nın yöntemleri farklı mesela… Rusya Ligi galibiyet sayısını ölçü kabul etmiş; Türkiye 1. Ligi’nde 60’lı yıllarda averaj, atılan golün yenilen gole bölünmesiyle hesaplanmış! Herhalde herkes aynı fikirdedir: Kura, en kötü çözüm. Avrupa Şampiyonası’ndaki penaltı uygulamasına da yıllar sonra geriye dönüp baktığımızda hayrete düşüp inanamayacağımızı zannediyorum. Eşit puanlı takımları ayırmada FIFA’nın tüm liglere/tüm şampiyonalara ortak bir çözüm önermesinin zamanı geldiğini düşünüyorum. Öncelikle genel averaj mı dikkate alınacak, yoksa ikili/üçlü averaj mı, onun kararını verecekler. Sonra da bu iki kıstasta eşitlik söz konusuysa ne yapacaklarını düşünecekler. En mantıklı çözüm, sarı/kırmızı kartlardan oluşturulacak centilmenlik puanı gibi gözüküyor. Hem bu uygulamanın takımları kolay kart görmeme konusunda da teşvik edeceğini zannediyorum.
Eğer bir mucize yaşanır, kart sayılarında da denklik sağlanırsa, o zaman kuraya başvurulur ki herhalde yüzyılda bir gerçekleşebilecek böyle bir ihtimale de kimsenin itirazı olmaz.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS