G.Saray-F.Bahçe maçında yaşanan o menhus vakayla neredeyse eş zamanlı olarak, Avrupa’da yaşanan benzer hadiseler girdi gündemimize… Özellikle R.Madrid-Getafe maçı ve Hillsbrough faciası anma törenindeki olaylar, Türk sporseverleri -deyim yerindeyse- rahatlattı; “bu tarz hadiseler dünyanın her yerinde oluyor” açmazına döndürdü.
Oysa bizi endişelendiren (2 hafta önce Ali Sami Yen’de yaşanan ve gerçekten de dünyanın her yerinde olabilecek) o kavga değil… Esas üzücü olan, sporsevere aldatılmışlık hissi veren ve hatta kamu vicdanını yaralayan şey, maç sonrası yaşananlardı.
Itandje, Pepe
Evet, Liverpoollu Itandje, 96 kişinin hayatını kaybettiği bir facianın anma töreninde gülerken yakalandı. Bizdeki kavga kadar utanç verici… Hatta daha fazla utanç verici… Ama hikâyenin sonrası dikkat çekici: Itandje’nin kendi hocası, onu 14 gün idmanlardan men etti. Kulübü, sezon sonunda Fransız kalecinin sözleşmesini yenilemeyecek. Itandje de çok pişman olduğunu ve kabul ederlerse Hillsbrough faciasını yaşayan ailelerle yüz yüze görüşüp özür dilemek istediğini belirtti.
Evet, R.Madridli Pepe, Casquero’ya ölümcül iki tekme attı. Evet, görüntüler bizdeki kavgadan daha hasar verici, hatta pornografik… Ama olaydan sonra Casquero, Pepe’yi affettiğini, sadece gerekli cezayı almasını beklediğini söyledi. Pepe, görüntüleri izlediğinde kendisini tanıyamadığını, şu anda yaşadıklarının hayatının en büyük cezası olduğunu, hatta içinde futbol oynama arzusunun kalmadığını itiraf etti. İspanya Futbol Federasyonu, hadiseden sadece 36 saat sonra Pepe’ye tam 10 maç ceza verdi.
Casillas, Sanctis, Semih
Şimdi bizdeki kavganın ardından yaşananları, bu iki hadisenin sonrasında olanlarla kıyaslıyorum. Detaylara boğulmaya lüzum yok, maç sonrasında soyunma odasından çıkan Arda’nın ve diğerlerinin mafyavari açıklamalarını hatırlayın. Polat’ın (Yıldırım’ın da onayını alıp) hiçbir şey olmamış gibi müsabakanın berabere bitmesine yorum getirmesini… Olayın sıcaklığının üstünden günler geçmesine rağmen Sabri’nin aldığı cezaya şaşırmasını…
Son 409 günde 4 kırmızı kart, bir de rakip taraftara yönelik sportmenliğe aykırı hareketten 5 ayrı defada toplam 13 maç ceza alan Volkan Demirel’in disiplin kuruluna neden sevk edildiğini anlayamamasını… Son 40 haftanın 11’ini cezalı geçiren kalecisiyle ilgili kulübünün (ve de kritik Hırvatistan-Almanya müsabakalarında faydalanamayan milli takımının) bir cezalandırmasının söz konusu olmamasını düşünün.
Hatta bir de imkânınız varsa, televizyonda bir tekrarını yakalayıp, Casillas’ın Pepe’yi olayın dışına çıkarma biçimini izleyin. Sonra da Semih’in Arda’yı, Sanctis’in de Semih’i tutma anlarını gözünüzün önüne getirin.
* * *
Pepe bir suç işledi ve sonrasında çok utandı. Itandje bir saygısızlık yaptı ve utandı. R.Madrid utandı. Liverpool utandı.
Ali Sami Yen’de de bazı kabahatler işlendi. Ve ne yazık biz utanmadık. Sabri utanmadı. Volkan utanmadı. G.Saray ya da F.Bahçe utanmadı. Ne acı ki, artık hiçbir şey yüzümüzü kızartmıyor. Hiçbir şeyden utanmıyoruz. Utanma duygumuzu kaybettik. (Ve zaten uzun yıllardır) Hükümsüzdü.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS