Transfer rehberi: Lorik Cana
7 yaşında savaştan kaçıp İsviçre’ye iltica etmenin öcünü sahada savaşarak almaya karar vermiş gibi. 3 takımda kaptanlık bandı takmış, sert defansif orta saha rolünün yanı sıra stoper de oynayabiliyor. Oyun tarzı Neill’ı andırıyor, G.Saray sanki Lucas’ın 5 adım önüne bir Neill daha almış gibi
Priştina/Kosova kökenli oyuncunun ailesinin yanından ayrılıp İsviçre’ye yerleşmesi ona bir anlamda avantaj sağlamış, çok iyi sahalarda, çok iyi bir altyapı sistemiyle eğitim şansı bulmuş. Wenger’in İsviçre’ye ilgisinin yükseldiği 2000’lerin başlarında o da Arsenal’le idmana çıkmış ama çalışma izniyle ilgili problemler nedeniyle rotasını Fransa’ya çevirmiş. 3 sezonluk PSG macerası sırasında Arnavutluk milli takımını seçmiş, Kosova’nın Kainat Güzeli Krasniqi’yle ilişkisi nedeniyle de ülkesinde bir pop star muamelesi görmeye başlamış.
2005’te Marsilya’ya transferiyle kariyeri de yükselmeye başlıyor, savaşçı/vazgeçmeyen oyun stili ve liderlik vasıflarıyla hem kulübünün hem ulusal takımının kaptanlığına getiriliyor. 7 sezonluk başarılı Ligue 1 macerasının ardından 2009’da nihayet hedefine ulaşıyor, Sunderland’le yaptığı 5,25 milyon sterlinlik sözleşmeyle Premier Lig kapısından içeri giriyor.
Premier Lig’in en hırçını
Sunderland’de de çok hızlı bir biçimde menajer Steve Bruce’un gözdesi oluyor ve üçüncü kaptanlık bandını da burada takıyor. Yerde yaptığı başarılı müdahaleleriyle ünlü, ayarı kaçtığında gördüğü kartlar nedeniyle geçen sezon Premier Lig’in en çok kart gören oyuncusu oluyor (9 sarı, 1 kırmızı kart). Kış aylarında Chelsea, Bolton ve Blackburn maçlarındaki iyi performanslarından sonra ismi Liverpool ve Arsenal’le anılıyor ama sanırım top kullanma becerisi 4 büyüklerde oynayacak düzeyde görülmüyor.
“Le Destructeur” (imha edici) lakaplı oyuncu, belli ki Galatasaray’ın yumuşak orta sahasına sertlik ve enerji getirmek amacıyla alındı. Elano’nun, Arda’nın koşmadıklarını koşacak, kazanmadıkları topları kazanacak. Oyun stili ve kendini takımına adayışı Lucas Neill’ı andırıyor, dolayısıyla bu özellikleriyle kısa sürede sarı-kırmızılı taraftarların sevgilisi olması da mümkün. Neill gibi kaptan vasıfları da var, dolayısıyla G:Saray, Neill’in 5 adım önüne bir saha içi yönetmen daha almış gibi.
Arnavutluk milli takımında sıklıkla, Sunderland’de de zaman zaman stoper oynamışlığı var. Galatasaray’ın gerektiğinde onu savunmanın göbeğine de kaydıracağını düşünüyorum. Rijkaard muhtemelen o bölgeye daha iyi top kullanan bir oyuncu tercih ederdi, ama Süper Lig’in sertlik düzeyi ve G.Saray’ın kora kor oyunlardaki düşüşü göz önüne alındığında Cana, sarı-kırmızılıların ihtiyaç duyduğu türde bir oyuncu gibi gözüküyor.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS