İtiraf etmek gerekirse, Yücel İldiz sonrası Karabük’ün küme düşeceğini düşünmüştüm. Benimsedikleri model “Osman Özdemir sonrası Hacettepe”ye benziyordu; kolej takımını dağıtıp yeni hoca ve 15 yeni adamla devre arasında sezona yeniden başlamış gibi yapma taktiğini hiçbir zaman onaylamadım.
Ama Bülent Korkmaz belli ki bu niyette değilmiş, düşüncesi Mavi Ateş’2011’i yeniden canlandırmakmış. Bülent Hoca, sakatlar düzeldikçe Karabük’ü geçen yılki başarılı dönemine evirmeyi başardı: Dün 11’de başlayan 7 futbolcu (Tomiç-Seriç-Ragued-Birol-Hakan-İlhan ve Cernat), zaten İldiz’in adamlarıydı. İldiz’in bu yılki en önemli sorunu Emenikesizlikti. Bülent Hoca o problemi de teşhis edip, İldiz’in takımının ucuna (Türk Emenikesi) Mehmet Yıldız’ı ekledi. Hasta, tedaviye cevap verdi. Mehmet, Karabüklüler’e yeniden Emenikeli oynamayı hatırlattı. Belki onun kadar yetenekli değil; ama çabasının, kuvvetinin, topu saklayıp takımını öne taşıma becerisinin Nijeryalı’dan eksiği yok. Kuvvetli Mehmet, Yobo’ya geçen sene Kadıköy’de Emenike’ye karşı düştüğü halleri hatırlattı. Cernat’ı ve Birol’u oyuna kattı. Onun liderliğinde de Karabük, 3 puanı fazlasıyla hak etti.
Fenerbahçe’yse bu yıl deplasmanlarda birkaç kez yaşadığı travmayı yine yaşadı, maça çok kötü başlayıp adeta yeniden düşünmek için devre arasını bekledi. Antep’te aşağı yukarı böylelerdi, Olimpiyat Stadı’nda da ilk yarıda sahada yoktular. Karabük’te de 45 dakika kayıpları oynadılar. Koca bir devrede tek bir cılız isabetli şutla tek bir korner attılar. Tamam, işler kötü gittiğinde sorumluluk alan Gökhan ve Emre yoklar. Ama Alex de bir şeylerden rahatsız gibi. Bence fiziksel olarak iyi bir günündeydi, belli ki hafta arası dinlenmek ona iyi gelmişti. Ama başka bir derdi var, sanki mutsuz gibi. Oysa ilk 11’inde 4 yenisi (Orhan, Serdar, Ziegler, Sow) artı 2 genci (Caner ve Stoch) varken Alex’in liderliğine daha fazla ihtiyaç duyuyordu sarı-lacivertliler…
Kocaman’ın ne yapıp edip Alex’in yüzünü tekrar güldürmesi gerek. Çünkü artık Niang yok, Stoch demoralize olmaya çok yatkın. Ve Fenerbahçe’nin işler kötü gittiğinde (Emre sahada değilse) umudu hâlâ ve yalnızca Alex’te.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS