Kupadaki Bursaspor maçında iki Hasan’ın, Şaş ve Kabze’nin mimikleri, Galatasaray’da neyin eksildiğini açıklar nitelikte idi. Kötü niyetli olmadıklarına eminim. Ama bilmeden de olsa, takımlarına ihanet ediyorlar…
İlk yarının ortaları idi. Hasan Şaş, maçın ilk bölümünde gayet iyi bir performans göstermişti, ve o dakikada Necati’ye iyi de bir pas çıkarmıştı. Necati topu kontrol edemedi, veya kaybetti belki de, tam hatırlayamıyorum. Çünkü gözlerim Hasan’da kaldı. Hasan pasının değerlendirilemediğini görünce iki kolunu havaya doğru açtı, ve bir yarım tur döndü etrafında… Türk jest ve mimik literatüründe bunun karşılığı, Necati’yi seyirciye şikayet etmek demek.. “Daha ne yapabilirim?” diyordu Hasan Şaş, aklınca, tribünlere…
Necati de gördü olanların bir kısmını, ve maç boyunca Hasan’la aralarındaki negatif elektrik sürdü. Allah’tan Necati harika bir gol attı da, büyümedi problem.
Bu kez ikinci yarının ortaları. Uzun bir aradan sonra forma şansı bulmasına rağmen o dakikaya kadar maçta pek bir varlık gösteremeyen Hasan Kabze çıkıyor oyundan, ve Ümit Karan giriyor. Hasan, kötü oyununa bakmadan, Galatasaray’ın gole ihtiyacı olduğunu ve yerine giren adamın ülkenin en iyi golcülerinden biri olduğunu belki o an için unutarak, tepki göstermeye hazırlanıyor Gerets’e… Ümit fark ediyor bunu, ve çılgınca alkışlıyor Hasan’ı, yüz ifadesiyle (ve belki tam duyamadığımız kelimelerle) onore ediyor ve törpülüyor Kabze’nin tepkisini… Hasan da, yine de yüzü yerde gidiyor kulübeye…
Hem Şaş’ın hem de Kabze’nin hareketleri, takımdaki disiplin çöküntüsüne işaret eder nitelikte. Tabii daha önce Şaş ve Necati’nin saha içinde çocuklaşıp, hemen iki maç sonra forma bulmalarını da eklemek gerek. Galatasaray, ligdeki ve Avrupa’daki puan tablosunun aksine iyi bir takım. Problemleri, Fenerbahçe ve Beşiktaş’tan daha küçük, ve çözülebilir sorunlar. Bence baharda Avrupa’da olmaya en yakın Türk takımı da hâlâ Galatasaray…
Mondragon’daki düşüşün de nedeni disiplin zaafiyeti gibi görünüyor, Cihan ve Arda’daki tavır erozyonunun da… Bu akşam Gençlerbirliği maçının sonucu ne olursa olsun değişmeyecek düşüncem. Galatasaray baharda Avrupa’da değilse bunun sebebi teknik değil, kişisel arızalar olacak. Galatasaray en çok ihtiyacı olan olguyu, ruhunu yitirmemeli. Bazı oyuncuların önceleri bu ruhu oluşturan ekipte başrol oynamaları, onlara şimdi yenilenen ve dönüşen bir ruhu dağıtmaları hakkı vermez.
http://www.milliyet.com.tr/2006/10/28/son/sonspo13.asp
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS