Hüsran

Sahaya 6 oyuncu değiştirerek çıktık; ben özellikle bir değişikliğe takıldım: Sağ bek Gökhan sakatlandı, bir de baktık ki 24 kişilik kadroya onun yerine konabilecek direkt bir alternatif alınmamış! Romanya önünde Hamit sağ açık oynadığına göre Avcı’nın bu iki maç planında Altıntop’un yeri ön tarafmış. Sonra Gökhan sakatlanıyor, kadroya Serdar davet ediliyor ama garip bir şekilde sağ beke Hamit çekiliyor. Böylece sağ çizgideki herkes değişmiş oluyor: Sağ bek Hamit, Egemen girince yeri sağ stoper olarak değişen Ömer ve sağ açık Tunay… Oysa yalnızca tek bir Gökhan sakatlanmış, sadece onun alternatifi her kimse onu sahaya sürsen sağ savunmada 3 değişiklik birden yapmamış, maç boyunca da o çizgide şaşkın bir defans kurmamış olacaksın. Tabii ki burada 24 kişilik kadroya Gökhan’a alternatif bir sağ bek alınmaması milli takım teknik kadrosunun kafasının ne kadar karışık olduğunun birinci ispatı. İkinci skandal da, sadece Gökhan sakatlandı diye bütün bir sağ savunmayı değiştirip bütün bir çizginin dengesini bozmak…

Milli takım teknik kadrosunun kafasının ne kadar karışık olduğunu gösteren bir diğer detay da kale… Volkan ilk maçta bir bireysel hata yaptı, tamam… Yapmayabilirdi, ilk maçta cezalı duruma da düşebilirdi, ya da ufak bir sakatlık da yaşayabilirdi. Böyle bir aksilik halinde Macaristan’da kalede (takımlarında oynamayan) Mert ya da Cenk’le başlamak zorunda kalacaktık. Bu yılın en önemli maçına takımında direkt oynayan Onur varken yedek oturan Cenk veya Mert’le başlamayı hiçbir akıl açıklayamazdı herhalde! Merak ediyorum, Onur, Abdullah Hoca’nın sistemine mi uymuyordu acaba? Pes…

Avcı, böyle bir yarışmaya alışık değil, baskı altında kafası karışık da olabilir. Ne yazık ki öyle bir durumda yanında yarışma alışkanlığı olan bir yardımcı antrenör olmaması da diğer bir skandal. Buruk ve Korkut’un birinci adamlık tecrübesi yok. Kaleci antrenörümüz de 6 yıldır ligin en sorunlu filesine sahip İBB’den getirilmiş. Nesil değişikliği yapmak istiyorduk, milli takımın başına eğitimci bir teknik direktör getirdik, tamam. Ama hiç olmazsa Avcı’nın yanına Tolunay Kafkas gibi yarışma tecrübesi olan bir yardımcı konabilirdi. Konmadı. Sonuç da maalesef hüsran oldu. Yazık…