Hürriyet Spor Konseyi’nde bu hafta aşağıdaki sorular yönetildi ve Uğur Meleke şu cevapları verdi
1- F.Bahçe ve G.Saray, Emre Akbaba için yarıştı. Emre, lige tesir eder mi? F.Bahçe daha agresif olmalı mıydı?
2- F.Bahçe’de başkan ve hoca değişti, sportif direktör geldi ama Topal-Josef ikilisi değişmedi. Bu işin sırrı ne?
3- Terim, Gomis’i kenardan sokmaya devam ediyor. Bu ‘ceza’ uzamadı mı? Yoksa gitmeye mi zorlanıyor.
4- Orman, ‘metal yorgunluğu’ diyerek seçim kararı aldı. Takımda da bir metal yorgunluğu görüyor musunuz?
5- Rodallega, Karaman ile değerini bulur mu? Burak da döndü bu arada. Trabzon’u nasıl değerlendiriyorsunuz?
6- Arsenal, ilk 2 hafta City ve Chelsea ile oynayıp yenildi? Ne olacak bu Arsenal? City yine açık ara mı gider?
F.BAHÇE AGRESİF OLAMAZDI ÇÜNKÜ OYUNCU G.SARAY’I İSTEDİ
1– LUCESCU, milli takımda ideal dizilişi neden bulamadığını şöyle açıklamıştı: “Herkes 10 numara oynamak istiyor (Emre, Çalhanoğlu ve Yusuf’u kast ediyor). Ama sadece bir tane forma var 10 numara için.” Lucescu, o 10 numarayı Emre Akbaba’ya verdi. Emre de ulusal takımda o işi gayet iyi yaptı. Bu benim için büyük takım oyuncusu olduğuna dair referans. F.Bahçe agresif olamazdı çünkü oyuncunun tercihi G.Saray’dı. Kimse, “Aziz Yıldırımcılık” oynamıyor artık ülkede.
BÜYÜK TAKIMIN EN BÜYÜK FARKI KOŞU, KAVGA DEĞİL, KALİTEDİR
2– MALATYA geçen yıl agresif, göğüs göğse çarpışan ve sert bir takımdı. Ama bu yıl üzerine kalite koymuşlar. Sebebi de orta sahada Aytaç-Murat-Azubuike gibi klasik altı numaralardan Guilherme-Aleksic gibi yeteneklilere dönmeleri. Malatya bu devrimi yapmışken, rakibi Fenerbahçe’nin yapamaması ironik. İyi futbol, iyi futbolcuyla oynanır. Büyük takımın en büyük farkı koşu, kavga, mücadele değil, kalitedir. Herkesin istediği şey sahada kalite görmek bence.
ÜLKEDE BİR TEK GOMIS VAR O DA GALATASARAY’DA
3– BENCE bu hafta, kırılma haftasıydı. Çünkü sezon başından beri kedi gibi olan Gomis, önceki akşam yine buldozer gibiydi. Fatih Terim bence bu krizi gayet iyi yönetti; Gomis’in de sorunu (nasıl çözdülerse artık) pazardan önce çözülmüş. Gomis, bu ligin hâlâ kader adamı. O şu anda Fenerbahçe’de olsa Fenerbahçe, Beşiktaş’ta olsa Beşiktaş ligin favorisi olurdu. Ama ülkede tek bir Gomis var. O da Galatasaray’da.
BEŞİKTAŞ, PARTİZAN ÖNÜNDE ROTASINI BULACAKTIR
4– BEŞİKTAŞ’ta dramatik bir gerileme görmüyorum, bireysel form durumları mükemmele ulaşmadığı için aksaklıklar oldu bence. Linz’de bir, “Roco şov” vardı! Bunu öngöremeyebilirsiniz. Erzurum’da ilk 30 dakika hayatının savaşını veren 11 Erzurumlu’yla fiziksel olarak baş edemediler. Ama sonra doğal olarak yoruldu ev sahibi. Vida, Quaresma, Negredo yeni yeni devreye giriyorlar. Gemi, rotasını bulacaktır Partizan önünde.
RODALLEGA, TAKIM İYİYSE ATAR BURAK, HER KOŞULDA ATAR!
5– SEZONU âdeta cuma akşamı açtı Trabzonspor. Bu açılışta harika stat atmosferinin büyük rolü var. Karaman da bu hafta savunmada Hosseini ve Novak, orta ikilide Sosa gibi doğru tercihlere yönelince takım, zincirlerinden en azından yarım saatliğine kurtuldu. O da maçı koparmaya yetti. Rodallega takım iyi olduğu sürece atar. Ama Burak, her koşulda atabilen bir adam.
ARSENAL YİNE KUTSAL ‘İLK DÖRT’ MÜCADELESİ YAPAR
6– ARSENAL, geçen hafta tarihin en kötü oyunlarından birini oynamıştı; bu haftaysa belki 5-3 kazanabileceği maçı 3-2 kaybetti. Boş kaleye atılamayan 3 gol var Stamford Bridge’de. Lacazette’in de 11’e girişiyle Arsenal yine kutsal ilk 4 mücadelesine dönüş yapar. Manchester City ise bir keyif takımı. Bu hafta 3’lü savunma oynadılar ve taktik elastikiyetlerini artırdılar. Şampiyonluk yarışında tek rakipleri Liverpool olacak gibi bu kez.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS