Hürriyet Konsey, 17 Ekim 2017

1- G.Saray’ın, “Kaybetsem de sorun olmaz” kredisi, kazanma motivasyonunu zedeler mi?

2- Fenerbahçe için maç, hem derbi hem de bir nevi final niteliğinde. Derbiyi kaybederse lige havlu atar mı?

3- İki taraftan da birçok futbolcunun ilk derbisi olacak. Nasıl bir derbi bekliyorsunuz ve kim kazanır?

4- Güneş’li Beşiktaş ilk kez liderin 8 puan gerisinde. Ligdeki geleceği ve Monaco maçı ne olur?

5- Trabzon için hoca, başkan, futbolcu eleştirisinden ziyade bir değerlendirme mi yapmalı?

6- Tamer Tuna, Göztepe ile 2 sırada. Yokluğu Güneş’i etkiledi mi ve Göztepe’nin çıkışı kalıcı mı?

UĞUR MELEKE:

HAFTANIN ENLERi

– Haftanın olayı: Okan Buruk’un Elazığ, Antep ve Akhisar’da yaptıklarıyla milli takım adaylığına yürüyüşü.

– En iyi takım: Akhisarspor

– En iyi hoca: Tamer Tuna

– En iyi futbolcu: Bafetimbi Gomis

– En iyi hakem: Yaşar Kemal Uğurlu

GALATASARAY HEP KAZANMAYA KODLANMIŞ

1- Bu Galatasaray, beraberliğe oynayabilecek bir takım değil. Hep kazanmak, skor ne olursa olsun bir gol daha atmak, hep coşku ile kodlanmış. İlk 720 dakikayı böyle oynadılar; Fenerbahçe’ye karşı da farklı bir şey yapacaklarını sanmıyorum. Tek handikapları Gomis bağımlılığı.

Gomis hep muhteşem oynuyor, atsa da-atmasa da, her an oyunun içinde ve tutkulu. Bir gün Bafetimbi Gomis durursa Eren’in onun yaptığının yarısını yapması bile mümkün değil bence.

MAĞLUP OLURSA HAYALLER DEĞİŞEBİLİR

2- Fenerbahçe biraz kırılgan bu sene. Yenilginin türü önemli, evet kötü futbolla bir mağlubiyet gelirse hedefler-hayaller değişebilir. Ama derbi öncesi 4-3-2-1’i biraz daha oturtmaları, üçlünün kenarları Ozan ve Dirar’ın iyi futbolları, Soldado’nun kollektif oyunda katkı verebileceğini göstermesi, Giuliano’nun özgüven kazanması olumlu gelişmeler. İsimleri büyük oyuncular böyle maçlarda büyük oynamazlarsa varlıkları da sorgulanır zaten.

AZ GOLLÜ VE DENGELİ BİR DERBİ BEKLİYORUM

3- İki takım da 4-3-2-1 oynuyorlar. TV yorumcuları tam çözemediği için kamuoyunun kafası karışmış olabilir, Fenerbahçe bir aydır 4-3-2-1 oynuyor zaten. Galatasaray da Selçukgirdikten sonra 4-3-2-1’e döndü. Kalabalık orta sahalar göreceğiz derbide. Enine çok genişlemeyen, merkezde sıkışan bir oyun olabilir. Çok faul, çok kart, fiziksel bir savaş ve az gollü-dengeli bir maç bekliyorum ben.

İKİ MONACO MAÇINDAN 4 PUAN ALABİLİR

4- Şenol Hoca, otomatikleşen ayarlarla oynadığında tekliyor Beşiktaş… Gençlerbirliğiönünde 90 dakika sahada kalan Talisca’nın 75 dakika çizgide oynaması ayarları bozdu. Talisca-Cenk-Negredo’nun yalnızca ikisinin sahada olması gerek. Monaco müsabakalarında orijinal ayarlara dönülecektir, ben 2 maçın toplamında Beşiktaş’ın 2, 3 veya 4 puan alacağına inanıyorum. Monaco hücumda yaratıcı ama savunmada sorunlu.

TRABZON 42.5 NUMARA AYAKLARLA DOLU

5- Son 5 yılda ilk üçe girememiş bir takımın hedefi şampiyonluk olarak koyması gerçekçi değildi, manasız bir baskı oluştu. Trabzonspor, 42,5 numara ayaklarla dolu… 42 numaraya sokuyorsun sığmıyorlar; 43 veriyorsun büyük geliyor. O yüzden de hocanın sakin olup bu sporcuları adım adım geliştirmesi, üstünde aşırı baskı hissetmemesi gerek. Ama maalesef Ersun Yanal baskıdan çok etkilendi, panikle bir sürü yanlış kararlar verdi…

BEŞ YIL SONRA MİLLİ TAKIMA ADAY OLUR

6- Tamer Tuna’nın tüm kariyer çizgisini bilenler şu anki başarısına şaşırmayacaklardır zaten. Çanakkale’de yaptıkları da saygıdeğerdi, birinci adamlıktan vazgeçip yardımcılığa geçişi de. Hayat planlamasını çok doğru yapmış, meslek içi eğitimini başarıyla sürdüren bir isim. Göztepe yeni kurulan bir takım, sezon sonu üst grupta olacaklardır. Tamer Tuna’ysa bu çizgisini sürdürüp 5 yıl sonra milli takıma aday olabilecek bir değer.

MEHMET Y. YILMAZ:

HAFTANIN ‘EN’LERi

– Haftanın olayı: Sabretmek yerine yine çözümü teknik direktör değişikliğinde arayan Trabzon’un Yanal’ı göndermesi.

– En iyi takım: Akhisar Belediyespor

– En iyi hoca: Okan Buruk & Tamer Tuna

– En iyi futbolcu: Jahovic

– En iyi hakem: Yaşar Kemal Uğurlu

G.SARAY KONTROLLÜ OYNARSA HÜSRANA UĞRAYABiLiR

1- G.Saray, 18 puan da önde olsaydı bu maçı kazanmak ister. Galatasaraylıları kazanma iştahları, bu maçın da G.Saray açısından nasıl geçeceğini gösteriyor. En güçlü yönü hücum. Bu gücü ortaya koyacak bir oyun planı yerine, “Berabere kalsak da avantajlıyız” düşüncesi hüsranla sonuçlanabilir. F.Bahçe’nin zayıf tarafı savunması ve G.Saray, bundan yararlanmak için kendi oyununu oynayacaktır.

FARK 11 PUANA ÇIKARSA ARTIK KOLAY KAPATILAMAZ

2- F.bahçe kaybederse fark 11’e çıkar ki ligin oynanmamış dörtte üçlük bölümü kalsa da kolayca kapatılamaz. G.Saray’ın da savunması sorunlu. Bursa ve Konya’da açıkça gördük. F.Bahçe’nin Malatya maçı da gösterdi ki hızlı hücuma çıktıklarında sonuç almaları mümkün olabiliyor. Onun için F.Bahçe de bu maçı kazanmak için oynayacaktır.

KORKANIN, PEŞiN OLARAK KAYBEDECEĞi BiR DERBi OLUR

3- hocalar korkularına yenilmezler ve takımlarının güçlü yönlerini kullanabilecekleri bir oyun planı kurarlarsa çok eğlenceli ve bence çok gollü bir derbi izleyeceğiz. Korkanın peşin olarak kaybedeceği bir derbi bu. G.Saray, evinde oynadığından daha avantajlı. Kazanması sürpriz olmaz. Ancak F.Bahçe’nin de kolayca teslim olmayacağını düşünüyorum.

MONACO’DA BUGÜN BENİM FAVORiM BEŞiKTAŞ’TIR

4- Beşiktaş için 8 puanlık fark o kadar da önemli değil. G.Saray ile evinde oynayacak ve nispeten daha kolay bir fikstürü var. Monaco’da da kazanabilir. Monaco eski gücünden uzak. Favorim Beşiktaş. Kazanırlarsa gruptan çıkmayı da büyük ölçüde garantilemiş olacaklar.

ŞİMDİ ŞAMPİYONLUKTAN TAMAMEN UZAKLAŞACAK

5- Trabzon yeni bir takım. Küçümsenecek bir kadro değil ama yeni kurulan böyle bir takım için şampiyonluk zaten çok iddialı hedef. Trabzon, 50. yılı onurlandırmak için kendisine hedef olarak Türkiye Kupası’nı seçmeliydi. Şimdi yeni hocayla devam etmek istiyorlar. Bu şampiyonluk hedefinden tamamen uzaklaşmak demek. Trabzon medyası biraz huzur verirse iyi sonuçlar gelir.

TAMER TUNA İÇİN İLK DEVRENİN SONUNU BEKLEYELİM

6- Göztepe’nin başarısında kuşkusuz Tuna’nın rolü var. Yeni kurulmuş bir takımın böylesine bir başarı elde etmesi başka türlü açıklanamaz. Bu çıkış kalıcı olabilir elbette. Ama kadro derinliğinin bu çıkışı sürdürmeye yeterli olup olmayacağını test etmedik. İlk yarıyı görmek gerek.

UĞUR VARDAN:

HAFTANIN ‘EN’LERi

– Haftanın olayı: Konya’da insanlıktan nasibini almamış bir grubun gencecik bir Galatasaraylı’ya yaptığı vandallık.

– En iyi takım: Akhisar Belediyespor

– En iyi hoca: Okan Buruk

– En iyi futbolcu: Bafetimbi Gomis

– En iyi hakem: Yaşar Kemal Uğurlu

ASLAN KAYBEDERSE ELBETTE PUAN FARKINA SIĞINIR

1- Niye etkilesin ki? Yenilginin, ‘Rüya gibi giden bir sezon’u üzüntüye boğacağı ve ilk mağlubiyet olarak kayıtlara geçeceği açık. Böylesi bir psikolojiyi yaşamak isteyeceklerini sanmıyorum. Ama diyelim ki bu durum başlarına geldi, o zaman sığınacakları liman elbette puan farkı olacak.

F.BAHÇE’NİN KREDİSİ TÜKENİR FARKI KAPATMAK ZORLAŞIR

2- Bu soruya Evkur Yeni Malatyasporkarşılaşması sonrası teknik direktör Aykut Kocaman, “Derbi sonucu ligin kaderini etkilemez” cevabını vermişti. Maratonun henüz başları, dolayısıyla Fenerbahçe yenilse bile havlu atmaz ancak büyük bir moral ve motivasyon kaybı yaşar. Kredilerini alabildiğine tüketir. 11 puanlık arayı kapatmak zor.

GERÇEK İTALYANIMIZ KİM BUNU DERBİDE GÖRECEĞİZ

3- DERBİLER güzel futbolun nadiren rastlandığı, sertliğin, kaosun hüküm sürdüğü ve sinirine hâkim olanın mutlu sona ulaştığı randevulardır. Oyundan çok heyecan ön plana çıkar ve kazanmaktır önemli olan. Genel bir çerçevede Kocaman’ın, giderek klasik İtalyan futbolu tadında bir üslubun ifadesi olduğu kanısındayım. Tudor zaten Serie A üretimi. ‘Gerçek İtalyan’ (!) kim,  göreceğiz. ‘Kim kazanır’a gelince, bir ‘Mustafa Denizli klasiği olan yüzde 51’i ben yüzde 55 yapıyor ve G.Saray diyorum.

BEŞiKTAŞ, HÂLÂ DAHA GÜÇLÜ EN KÖTÜ 1 PUANLA DÖNEBİLİR

4- TAKIMIN genel iskeleti yine de Siyah-beyazlıları bu yarışta ayakta tutacak güçte. Monaco kuşkusuz zor bir deplasman ama yine de en azından 1 puanla dönülme ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyorum.

EVDEKİ MAÇLARDA ADETA HAFIZA KAYBI YAŞADILAR

5- Trabzon’un durumu mantıkla açıklanacak gibi değil. F.Bahçe, Başakşehir ve Beşiktaşdeplasmanlardan 2-2’yle dönen ve galip gelme fırsatlarını da ele geçiren takım, son iki iç saha maçında hafızasını kaybetmiş gibiydi. FaturayıYanal ödedi ama meselenin hoca olduğu kanısında değilim. Taraftar baskısı desek, yeni takımın bu konuda geçmişe dayalı bir yaşanmışlığı yok. ‘50. yılda şampiyonluk’ hayal.

FUTBOLUMUZUN TAZE KANLARA VE BAKIŞLARA İHTİYACIMIZ VAR

6- Gönül istiyor ki Tamer Tuna ve Göztepe’nin çıkışı kalıcı olsun. Taze kanlara ve bakışlara ihtiyaç var. Göztepe kalıcı olsun; çünkü Ege’deki futbol potansiyelinin lige yansıması gerek, ayrıca Göztepe en köklü çınarlardan ve Avrupa’daki öncülerden. Gönlümüzdeki bu isteğin pratikte karşılığı var mı? Olacak gibi.

MEHMET ARSLAN: 

HAFTANIN ENLERi

– Haftanın olayı: Konya’da bir G.Saraylı taraftara yapılan çirkinlik. Süper Kupa’dan sonra şimdi de bu!

– En iyi takım: Akhisar

– En iyi hoca: Okan Buruk

– En iyi futbolcu: Henrique

– En iyi hakem:Yaşar Kemal Uğurlu

DUYGULAR YARIŞSAYDI G.SARAY KAZANIRDI

1- İlk 8 haftaya, oynanan futbola bakacak olursanız favori G.Saray tabii ki. Ben Galatasaray’ın, “Kaybetsem de sorun olmaz” düşüncesi içinde olacağını düşünmüyorum. Tam tersine asıl baskı Fenerbahçe’de olacak. Kaybederse çok şeyini yitirir Fenerbahçe. Bu açıdan baskı hep Fenarbahçe’nin üzerinde olacak. Eğer duygular yarışsaydı kazanan kesinlikle Galatasaray olurdu.

YENİLGİ BİR DOMİNO ETKİSİ YARATACAKTIR

2- Kaybederse puan farkı 11 olur. 11 puan kapanabilir mi, tabii ki kapanır. Ama Fenerbahçe’nin, Galatasaray’a kaybetmesi 11 puanlık farktan daha büyük bir sorun yaratır Fenerbahçe’de. Bu duygusal çöküntü önce taraftarı etkiler. Domino etkisi gibi giderek taraftara yansır.

BERABERLİK SANKİ DAHA YAKIN BİR SONUÇ   

3- Dediğim gibi 8 hafta boyunca izlediğim iki takımın görüntüsü G.Saray’ın kazanacağını gösteriyor. Ama F.Bahçe’nin bu tür maçlarda nasıl reaksiyon gösterdiğini hiç göz ardı etmem. Hep bir diriliş maçı olarak bakar ezeli rakibine F.Bahçe. Bu bakımdan bana sanki beraberlik daha yakın ihtimal gibi geliyor.

BEŞİKTAŞ’TA ÜÇÜNCÜ YIL SENDROMU YAŞANIYOR

4- Bela Gutman’ın, hani şu  Benfica’yı lanetleyen Macar teknik direktörün futbol tarihe geçen bir sözü vardır. “3. yıl ölümcüldür”der. Bir teknik direktörün 3 yıldan fazla bir takımın başında kalmaması gerektiğini söyler. Doğrusunu söylemek gerekirse ben bu görüşü katılmıyorum. Ama 3. ylın çok zor olduğu düşüncesi kesinlikle çok yerinde bir tespit.

Rakipler, kendi içinizdeki rekabet, doymuşluk, bütün bunlar bu sene itibariyle Beşiktaş’ın yani Şenol Güneş’in handikapları. Ben ligden daha çok, sanki Avrupa’da daha başarılı olacakmış gibi hissediyorum Beşiktaş’ı. Ligdeki isteksizliğin Avrupa’da ortadan kalkacağı düşüncesindeyim. Bu bakımdan Monaco maçından 3’te 3 ile rekor bekliyorum.

ARTIK MOURINHO DA GELSE BİR ŞEY OLMAZ

5- Ersun Yanal da gitti ve Trabzon şimdi hep denediğini bir kez daha deneyecek. Bir teknik adam gidiyor diğeri geliyor. Trabzon hep denediği ve aynı sonucu aldığı eylemden farklı bir sonuç bekleyecek. Temel yanılgı bu. Bu kafayla Mourinho da gelse bir şey değişmez. İnanılmaz bir başarılı olma baskısı ve bu baskıyı kaldıramayan teknik adam ve yönetimler. Bu rüzgâra karşı duracak irade gerekli.

ŞENOL GÜNEŞ’İ TAMER TUNA MI VAR ETTİ?

6- Ampute Milli Takımı’nın başarısı üzerinden, A milli takımı ve o takımın yıldızlarını eleştirmek ne kadar yanlışsa, Güneş gibi bir ismin başarısını Tamer Tuna’nın varlığına bağlamak da o kadar ayıp. Tuna başarılı mı başarılı. İnşallah çok daha büyük sonuçlar elde eder. Ama yapmayın Allah aşkına, Güneş, Tuna ile mi var oldu?