
Hürriyet Futbol Konseyi’nde Mehmet Arslan, Güntekin Onay ve Uğur Meleke futbol gündemi değerlendirdi
SORU 1- Beşiktaş, Kasımpaşa karşısında net bir skorla son 6 maçta beşinci galibiyetini elde etti. Bu seriyi yükselişteki futbolculara mı yoksa Sergen Yalçın’ın sihrine mi yazmalıyız?
15 OYUNCU BİRDEN YÜKSELİŞTE
Aslında futbolcuların yükselişte olmasını da Sergen Yalçın’ın hanesine yazmalıyız bence. Çünkü bir takımda 3-5 futbolcu yükselişteyse bunlar bireysel çıkışlar olabilir ama 15 oyuncu birden yükseliyorsa bunun temelinde muhakkak bir hoca parıltısı vardır. Beşiktaş’ta da durum bu. Rıdvan yükseliyor, Rosier-Ghezzal uçuyor, Josef-Atiba üzerine koyuyor, Montero güven kazanıyor, Aboubakar hayata döndü, Larin yeniden doğdu. Özellikle şu 21 günlük aradan sonra Beşiktaş bir Sergen Yalçın takımına dönüştü. Yeni Malatya-Denizli-Başakşehir-Fenerbahçe ve Kasımpaşa maçlarını belli bir standartta oynadı. Ligin en fazla topla oynayan ve en fazla şut atan takımı olma yolundalar bence. Bunun da mimarı Sergen Yalçın’dır kesinlikle.
SORU 2- Galatasaray, gençleşen kadrosuyla Rize’den sonra Hatay’ı da farklı geçti. Bu seride Belhanda-Arda-Babel gibi deneyimlilerin yokluğu sizce ne kadar etkili?
KALiTEYE KARŞI TUTKU VE ENERJi
Direkt etkili bence. Hatta Galatasaray’ın enerjisinin-dinamizminin artmasının bir numaralı sebebi bu. Belhanda, Arda, Babel, Falcao gibi oyuncuların şüphesiz ki kalitelerini sorgulamıyoruz. Ancak bunların 3-4’ü birden bir arada oynadığında maçı erken koparmak zorundalar, zira ikinci devrede bataryaları düşüyor ve takım net bir şekilde geriliyor. Belki Rize ve Hatay’ı yenen takımın kalite dozajı bir tık daha düşük ama çok tutkulu ve dinamikler.
SORU 3- Fenerbahçe, ikinci devresini mahkum oynadığı maçta Denizli’yi 2-0 yendi. Bu galibiyeti nasıl okumalıyız, iyi ilk yarı üzerinden mi, Altay’ın performansı üzerinden mi?

BU DÜŞÜŞ NORMAL DEĞiL
F.Bahçe Denizli’de iyi bir ilk yarı performansıyla iki farklı sonuç aldı. Ben o 45’i Erol Bulut’un taktik dehası ya da organizasyon becerisi üzerinden değil bireysel parlamalar üzerinden okumak gerektiğini düşünüyorum. 45 dakika boyunca müthiş bir Caner izledik, üç tane gol pası verdi, birini değerlendirebildiler. Evet 50’de Fenerbahçe 10 kişi kaldı, düşüş doğal. Ancak dünyada ilk 10 kişi kalan takım F.Bahçe değil. Son kalan da olmayacak. 11’e 10 kaldılar diye Altay’ı bu derece kaderine mahkum bırakmaları enteresan. Ben Bulut’un o 40 dakikayı iyi analiz etmesi gerektiğini düşünüyorum.
SORU 4- Denizli-F.Bahçe maçı hakemi Ali Palabıyık çok tartışıldı ama Türkiye’nin 2 numaralı hakemi, Şampiyonlar Ligi’nde maç yönetiyor. Performansını nasıl buldunuz?
VAR MASASINDAKi KARDEŞLER’E DE BAKIN
4- Ali Palabıyık şu ana kadar yanılmıyorsam 3 Şampiyonlar Ligi maçı yönetti ve performansları iyi. Ancak maalesef hakemlerimiz Avrupa performanslarını yerel lige yansıtamıyorlar, sakin kalamıyorlar. Tabii ki Palabıyık’ın düşük performansında VAR masasındaki Arda Kardeşler’in anlamsız müdahalelerinin de katkısı var. “Net ve bariz” tanımını Kardeşler’in doğru anlayabildiğini zannetmiyorum.
SORU 5- Trabzonspor’da Abdullah Avcı’nın galibiyet serisini Sivas bozdu. 3 maçta 7 puanlı başlangıcı nasıl değerlendirmeli? Trabzon bir şampiyonluk yarışçısı mıdır?
BiR GOL ATIP KORUMA MANTALiTESiNi BIRAKMALI
5- Erzurum Trabzon’a 21 şut atmış ama çerçeveyi geçememişti. Ankaragücü de Trabzon’a şutlarda 12-7 üstünlük kurmuş ama puan çıkaramamıştı. Trabzon, Sivas karşısında nispeten iyi bir ilk devre oynadı, Ekuban’ın ekstrasıyla golü de buldu ama sonra adeta kontak kapattı. Trabzon aslında tek bir iyi maç oynamadan topladı bu 7 puanı. Bir gol atıp koruma mantalitesini değiştirmeliler

SORU 6- Türkiye’nin 2022 Dünya Kupası yolculuğundaki rakipleri belli oldu. Hollanda, Norveç, Karadağ, Letonya ve Cebelitarık’lı grubu nasıl değerlendiriyorsunuz?
ÜÇÜNCÜ TORBA KURASINDA ŞANSSIZDIK
Bir ikinci torba takımı için kritik olan detay 1 ve 3’ten kimi çektiğimizdir doğal olarak. 1. torbadan Hollanda’yı çekmemiz avantaj. Hem yeniden yapılanan bir takım, hem de Hollanda’daki maçı belki de seyircili oynama şansımız olacak. Ancak 3. torba kurasında şanssızdık, global yıldızlar Haaland ve Odegaard’ın takımını çektik. Neyse ki onlar da takım olma konusunda sancılı. Uluslar Ligi’ni ciddiye almayan Şenol Güneş bu grup için planlarını doğru yapmak zorunda

Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS