
Spor Toto Süper Lig’de 5. hafta tamamlanırken Hürriyet yazarları Mehmet Arslan, Uğur Meleke, Güntekin Onay ve Fırat Aydınus gündemi değerlendirdi.
SORU 1- Jesus, “Türkiye liginde çok fazla iyi futbolcu ve iyi oynayan takım var. Burada her maç zor” diyor. Haklı ise neden Avrupa’da başarısızız?
BASiT ÖNLEMLERi DAHi ALACAK iRADE YOK
Evet, Süper Lig’in futbolcu kalitesi belki Belçika, Rusya, Yunanistan gibi muadillerinden ilerisinde. Ancak ligin oyun standardını ve temposunu yükseltemiyoruz, zira bunun için basit önlemleri dahi alabilecek bir akıl ve irade yok ülkede. Oyun çok fazla duruyor, bir TFF de çıkıp “Sakatlanan futbolcu zorunlu olarak kenara gidecek, bir sonraki düdüğe kadar da oyuna giremeyecek” kararı alamıyor. Yayın havuzundan beraberliğe galibiyetin yarısı kadar ödül vermenin saçmalığını, bunun üçte birine düşürülmesi gerektiğini kavrayamadılar maalesef. Senin ligin zaman çalma üzerine kurulu olunca, Avrupa’daki rakiplerinle tempo ve devamlılık anlamında yarışamıyor, başarısız oluyorsun haliyle.
SORU 2– Ankara’da bir taraftar sahaya girdi, Salih Uçan’a vurmaya çalıştı ve serbest kaldı. Josef’e çıkan kırmızı kart da tartışılıyor. Siz ne dersiniz?
HiÇBiR FAiL LAYIKIYLA CEZALANDIRILMADI
Süper Lig futbolcularının yerinde olsam, bu hafta maçları beş dakika geç başlatırım. Bu ülkede Fenerbahçe takım otobüsü kurşunlandı, Burak suratından çakıyla yaralandı, Fernandes’e saha içinde tekme atıldı, Volkan Bayarslan yumruklandı, Yüksel Yeşilova bıçaklandı. Hepsi sahanın tam içinde oldu. Hiçbir fail layıkıyla cezalandırılmadı. Her suç, teröristlerin yanına kaldı. Sahaya dalınıp futbolcu tekmelenebilen ve ondan 12 saat sonra kahramanlar gibi serbest kalınan bir ülkede, siz tribüne maça gider misiniz Allah aşkına? Ben gitmem…
Sahada futbolcunun can güvenliği yokken tribünde benim can güvenliğim olabilir mi? Bu Passolig ne işe yarar sahi? E-bilet uygulamasını tribündeki suçluyu suçsuzdan ayırmak için çıkarmadınız mı? Neden hâlâ tribün kapatılıyor öyleyse? Şimdi deniliyor ki talimata göre Josef’in kırmızı kartı iptal edilemez. Talimata göre görüntülerden ceza verilemez. E bir zahmet şu talimatı değiştirin öyleyse! Sovyetler Birliği bölündü, Almanya birleşti, cep telefonu icat edildi ama şu Türk futbolundaki ilkel disiplin talimatnamesi bir türlü sıfırdan yazılamadı. Pes doğrusu.
SORU 3– G.Saray, bu sezon üçüncü kez son dakikalarda kopardı 3 puanı. İcardi ve Kaan söylentileri için yorumunuz nedir? G.Saray’ın ihtiyacı bunlar mı?
GALATASARAY’IN KADROSU HÂLÂ DERiN DEĞiL
Galatasaray’ı bu sezon ilk kez bu kadar derli toplu gördüm, özellikle 11’e 11 oynanan 45 dakikalık bölüm sarı kırmızılılar için pozitif sinyaller içeriyordu. Kerem-Yunus çizgiye yapışmadılar, daha fazla merkezde buluştular topla. Torreira gelince Oliveira özgürleşmiş. Ancak Galatasaray’ın kadrosu hâlâ derin değil. Bazı pozisyonlar çok sığ. Kaan ve İcardi transferlerini gerçekleştirebilirlerse elbette isabetli olur. Stoper ve santrfor dışında bence bir alternatif kanat hücumcusu ihtiyaçları da var.
SORU 4- Üç yıl önce 18 milyon Euro ya Lille’e satılan Yusuf Yazıcı, Trabzon’a geri döndü. Dev kulüplere gitmesi beklenen Yusuf nerede hata yaptı?
CSKA YERiNE BiR FRANSA EKiBiNE GiTSE SiSTEM iÇiNDE KALIRDI
Yusuf’un hikayesinde iki temel sorun yaşandı: Birinci problem Yusuf’un ne tam anlamıyla bir on numara, ne de forvet olması. Talisca’ya benzetiyorum ben onun rolünü. En iyi performansını ikinci santrfor rolüyle veriyor, yay üzerine yakalayınca affetmiyor ama onun için de takımının 4-4-2 oynaması lazım. Bir diğer sorun da bence Rusya seçimiydi. Beş büyük ligde kalmak istiyorsanız bu tercihleri dikkatli yapmanız lazım. CSKA’ya gitmek yerine mütevazı bir Fransız ekibine kiralansa sistem içinde kalabilirdi.

Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS