
Hürriyet Futbol Konseyi’nde Mehmet Arslan, Güntekin Onay ve Uğur Meleke, futbol gündemindeki konuları masaya yatırdı.
SORU 1- Beşiktaş çok sayıda eksik oyuncusunun olduğu maçta Kayseri’yi 3-1 ile geçti. Gökhan Töre’nin en uçta olduğu düzen sizce doğru tercih miydi? Siyah beyazlıların oyununu nasıl buldunuz?
BEŞİKTAŞ ÖYLE TUTKULU OYNADI Kİ; KAZANACAĞI BELLİYDİ
Futbolda bazı günler teknik-taktik ikinci plana düşer, duygular çıkar başrole. Beşiktaş’ın Kayseri galibiyeti de öyle bir maçtı bana göre. Gökhan sürekli ofsayta düştü, belki şaşkındı o rolde. Ama Beşiktaş oyuna öyle tutkulu başladı ki; herhangi bir oyuncusuyla muhakkak sonuca gideceği hissediliyordu. Aboubakar-Larin’in olmadığı günde Ghezzal-Ljajic ve N’Koudou çıktılar sahneye. Şampiyonluk yolunda çok kritik bir galibiyet aldılar. Son 5 maça 4 galibiyet yeterliliğiyle girilmesi önemli bir başarı.
SORU 2- Beşiktaş’ın en yakın takipçisi Fenerbahçe, son 5 maçta 13 puanla iyi bir grafik yakaladı. Kasımpaşa’yı ilk devredeki iyi oyunlarıyla geçtiler. Bu futbol Alanyaspor deplasmanında da başarı getirir mi?
HARUN VE SERDAR BU KEZ DAHA ÖZENLİ OLMAK ZORUNDA
Fenerbahçe yeni bir oyun inşa etti. Daha coşkulu, daha kaliteli bir oyun. Bu oyunu Gaziantep, Başakşehir ve Kasımpaşa önünde birer saat sergilediler, son bölümlerde fiziksel olarak düştüler. Alanya karşısında da muhtemelen aynı oyunu deneyecekler ama karşılarında bu kez topu paylaşmak isteyen enteresan bir rakip var. Bu kez oyun kurulumunda Serdar ve Harun’un daha özenli olmaları gerek, zira Alanya muhakkak önde baskıya gelip bu ikiliyi hataya zorlamaya çalışacaktır.
SORU 3- G.Saray camiası Ultraslan’ın Fatih Terim’i istifaya davet etmesini tartışıyor. Terim ise teknik direktörlük dışı görevlere de hazır olduğunu ima etti. Ne dersiniz, Terim artık tribüne mi çıkmalı?
HAYATTA HER ŞEYİN BİR SONU VAR
Fatih Terim, Galatasaray tarihinin en büyüklerinden biri. Alex Ferguson’ın Manchester United’a, Arsene Wenger’in Arsenal’e ifade ettiklerini ediyor Galatasaray’a. O yüzden Terim konusundaki duygusallığı anlıyorum ve çok da saygı duyuyorum. Dile kolay, 50 yıl futbolcu-antrenör olarak hizmet etmiş bir efsane söz konusu olan. Ama takdir edersiniz ki hayatta her şeyin sonu var, Ferguson’ın da-Wenger’in de sonu olduğu gibi. Fatih Terim teknik adamlığı bırakırsa elbette başka bir pozisyonda faydalanılabilir onun deneyiminden.
SORU 4- Galatasaray çok üstün oynadığı ve 22 şut attığı Antalya deplasmanını Mustafa Muhammed’in golüyle geçip zirve yarışını sürdürdü. Sarı kırmızılılar sizce 6 puanlık farkı kapatabilir mi?
SONUNA DEK KOVALAMAK ZORUNDA
Süper Lig’in belki de son kez şampiyonunu direkt Şampiyonlar Ligi’ne sokacağı sezon bu. Lig üçüncüsünün de Avrupa Ligi değil Konferans Ligi bileti alması söz konusu olabilir, 18 Mayıs’taki Ziraat Türkiye Kupası finalinin sonucuna göre. Dolayısıyla Galatasaray da ikinciliği de, şampiyonluğu da sonuna kadar kovalayacaktır elbette. Üstelik Fenerbahçe’ye karşı bir ikili averaj avantajları var; yani rakiplerinden 3 puan fazla toplarlarsa sollama şansları mevcut. Beşiktaş’ı geçebilmeleri için hem derbiyi en az 2-0 kazanıp, hem de ekstra bir yenilgi beklemeleri gerekiyor.
SORU 5- F.Bahçe’de İrfan Can cezalı duruma düştüğü için Alanya maçında oynayamayacak. Sizce Emre Belözoğlu o bölgede kime görev vermeli? Sakatlığı geçen Mesut Özil dönebilir mi?
İRFAN’IN YERİNDE OZAN OYNAR GUSTAVO İLK 11’E GİRER
Fenerbahçe’de İrfan ve Pelkas kağıt üzerinde kanat oyuncusu olarak görünüyorlar ama asla çizgiye yapışarak oynamıyorlar. Beş merkez gibi oynuyor Fenerbahçe orta sahası. O yüzden pekalâ fiziksel olarak hazır bir Mesut da uyabilir o rollerden birine. Ancak tabii bu Mesut değil. Bence Mesut, yüzde yüz fiziksel seviyeyle yeni sezonda katkı verebilir ancak. Ben İrfan Can’ın yokluğunda Ozan Tufan’ın sağ çizgiye kayıp Luiz Gustavo’nun merkezde başlamasını bekliyorum. Çünkü bu oyuna uygun adam bence o.
SORU 6- Süper Lig’de, akan oyun golleri kadar duran top golleri de öne çıkıyor. Duran toptan çok gol olması, iyi organizasyona mı yoksa kısır oyuna mı delalet eder? Yoksa yetenekle ilgili bir sorun mu var?
YETENEKSİZ OYUNCU BİLE DURAN TOPTA FARK YARATABİLİR
Jürgen Klopp’un bu konuyla ilgili çok güzel bir açıklaması vardır: “Ben vasat bir futbolcuydum. Fiziksel olarak on numara, teknik olarak dört numaraydım en fazla. Akan oyunda çok sıradandım ama duran toplarda ben bile bir şeyler yapabiliyordum. Çünkü akan oyunda binlerce seçenek var. Duran top ise büyük ölçüde önceden çalışılabilir. Futbolcuya bir şeyler öğretilebilir, kodlanabilir. Yeteneksiz bir oyuncu bile duran topta fark yaratabilir.” Sanırım Klopp özetlemiş tüm durumu.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS