
Hürriyet Futbol Konseyi’nde Mehmet Arslan, Güntekin Onay ve Uğur Meleke, futbol gündemindeki konuları masaya yatırdı.
SORU 1- Galatasaray, 8 maçlık galibiyet serisi sonrası son 4 müsabakada üçüncü puan kaybını yaşadı. Terim puan kayıplarını bireysel hatalara ve şanssızlığa bağlarken, otoritelerden sert eleştiriler aldı. Sizce de Terim’de bir form düşüklüğü var mı?
DONK ÖN LİBERODA KULLANILABİLİR
Aslında Rizespor karşısında alınan 4-3’lük yenilginin temelinde şanssızlığın da Fatih Terim’in hatalarının da rolü var. Evet Marcao-Luyindama ikilisinin birer büyük hata yapıp iki gole sebebiyet vermesini öngörmeniz zor olabilir. Ama Galatasaray’ın ta Glasgow’daki Rangers maçına kadar geri sarabileceğiniz bir savunmadan çıkış sorunu da söz konusu. Sarı kırmızılılara önde baskı yapan hemen her takım sonuç alıyor. Özellikle Taylan oynamadığında oyun kurulumu daha birinci dakikadan S.O.S. vermeye başlıyor. Fatih Terim’in de aylardır bu soruna bir çözüm bulamamış olması kritik. Acaba sadece Taylan’ın oynamadığı maçlara özel olarak bir çözüm üretilemez miydi? Marcao’nun partnerinin Donk olması gibi. Ya da ön liberoda Donk’u kullanmak gibi.
SORU 2- Beşiktaş ile Fenerbahçe sezonun kader maçlarından birini oynadı ve iki takım da sahadan birer puanla ayrıldılar. Derbide sergilenen futbolu nasıl buldunuz? Bu sonuç kime kazandırdı, kime kaybettirdi?
DERBiNiN TEK KUSURU 37 FAUL DÜDÜĞÜYDÜ
Şampiyonluk yarışının canlı kaldığı kesin. Ben hiç fena olmayan bir derbi izlediğimizi düşünüyorum, özellikle ikinci devrede. İlk 1 saat Beşiktaş, son yarım saatte Fenerbahçe galip gelebilecek kadar pozisyon buldular. Derbinin tek kusuru tam 37 faul düdüğüydü. Halil Umut Meler bence genel olarak fena değildi ama bu kadar çok faul düdüğü, maçın akışkanlığını çok aksatıyor maalesef.
SORU 3- Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin teknik direktörleri Sergen Yalçın ile Erol Bulut’un derbi maçtaki performanslarını değerlendirebilir misiniz? Oyun kurguları ve maç sırasında yaptıkları hamleler doğru muydu?
DERBiDE EROL BULUT KLASiĞi iZLEDiK
Beşiktaş’ın mütevazı sayılabilecek kadrosuyla son 2 aya ezeli rakiplerinin 3 ve 5 puan önünde girmesi takdire değer. Üstelik bir maçları da eksik. İlk 60-65 dakikada çok iyi oynadılar. Ama Sergen Yalçın’ın son yarım saatteki yönetimi başarılı değildi. Bir Erol Bulut dönemi klasiği olarak yine maçın ilk devresinde tutuk bir F.Bahçe izledik. İlk devreleri çöpe atıyor, ikinci yarılarda kaotik bir baskı kurup maçı çevirmeye çalışıyorlar.
SORU 4- Ligin 31. haftası itibariyle toplam 27 teknik direktör, görevinden ayrıldı. Kayseri 5, Denizli 4, Erzurum, Gençlerbirliği, Kasımpaşa 3’er teknik adam ile çalıştı. Bu işin sonu nereye varacak? Futbol Federasyonu ne yapmalı?
TEKNiK ADAMLAR DA DURUMU KANIKSADI
Kulüp başkanları artık teknik adam değiştirmekten hiç çekinmiyor, hatta teknik direktörler de bu durumu kanıksadı, acı çekmiyorlar. Geçen hafta Sheffield, Chris Wilder’ı gönderdiğinde ligdeki 8-10 teknik adam açıklama yaptı bu konuda. Alınacak önlem basit: TFF nasıl bir teknik adamı yılda 2 kulüple kısıtlıyorsa, bir kulübü de 2 teknik sorumlu imzasıyla kısıtlayacak. İkinciyi gönderen altyapı hocasıyla devam edecek.
SORU 5- A Milli Takım’ın Hollanda, Norveç ve Letonya maçları için belirlenen kadrosunu nasıl buldunuz? Özellikle Şenol Güneş’in forvet seçimleri eleştiriliyor. Bu üç maçta milli takımdan beklentileriniz nedir?
SERDAR DURSUN VE RIDVAN DA OLMALIYDI
Güneş’te de Terim dönemine benzer bir durum var. Milli takımda bir kulüp havası yaratmak istiyor. Oyuncuların form durumlarındaki iniş-çıkışa bakmadan aynı kadroyu çağırmaya gayret ediyor. O yüzden de her kadro açıklandığında çağırılmayanlarla ilgili isyan oluşuyor. Ben Güneş’i anlıyorum. Ama yeni bir turnuvaya girerken 1-2 yeni yüz ekleyebilirdi. Serdar Dursun ve Rıdvan Yılmaz’ı görmek isterdim kadroda.

Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS