
Futbol Konseyi’nde Mehmet Arslan, Uğur Meleke ve Güntekin Onay haftanın gelişmelerini değerlendirdi.
SORU 1 – Beşiktaş’ta teknik direktör Önder Karaveli’nin yerine Valerien İsmael ya da Andriy Shevchenko’nun getirileceği konuşuluyor. Siyah beyazlılarda böyle bir değişime gerçekten gerek var mı ve bu teknik adamlar doğru isimler mi?
3’Ü DE BENZER ŞEYi YAPTI
Her 3 takım da teknik adam değişikliği yaparken, benzer görüşteydim. Sezon tazeydi. Önlerinde ikişer üçer hedef vardı. Farke boşta, Bilic boşta, Buruk boşta. Geçici teknik adam getirmek için bence kötü zamanlamaydı. Ama nedense büyük takımlar benzer kararlar aldılar. Ben 3 büyüğün en yüksek maaşı teknik adama vermesi taraftarıyım. Bu Pinheiro ve İsmael gibi isimleri Beşiktaş’a kim öneriyorsa, bence siyah beyazlı kulübün büyüklüğünden habersizdir. Beşiktaş tarih boyunca daha iyi teknik adamlara cazip gelmiş ve gelecek bir kulüptür. Bu arada bir not: Pinheiro’nun Estoril’i, Portekiz Ligi’nde Gil Vicente ve Guimaraes gibi takımların gerisinde.
SORU 2- Galatasaray, Barcelona maçları arası sonrası eski görüntüsüne döndü gibi. Gaziantep deplasmanında yine etkisizlerdi. Teknik direktör Torrent’in Gaziantep karşısında sahaya çıkardığı ilk 11 ve değişiklik seçimleri sizce yerinde miydi?
BERKAN-TAYLAN FAKTÖRÜ
Torrent’in 11 günde oynadıkları 4 maçı bir arada ele alması normal. Perşembe-pazartesi-perşembe-pazar oynuyorsunuz, bu süreci 12-13 adamla götüremezsiniz; daha fazlasına ihtiyacınız var. O yüzden de beklerini, forvetlerini döndürmeye çalıştı, buraya kadar her şey doğal. Ancak Terim’in sonunu getiren detay, Torrent’in de getirebilir: Barça gibi, Marsilya gibi topu isteyen takımlara karşı Berkan-Taylan fonksiyonel. Top sizdeyse anlam yitiriyorlar. Ligde size daha farklı bir orta saha modeli gerek.
SORU 3- Herkes İsmail Kartal’a ‘geçici’ gözüyle bakıyor ama takımın oynadığı futbol ve istatistikler sanki başka bir şey söylüyor. Siz ne dersiniz, Kartal Fenerbahçe’nin başında kalıcı olmalı mı?
MESELE 3’LÜ SAVUNMA DEĞiLDi
Pereira görevdeyken sıkça konuştuğumuz konuların başında Fenerbahçe’nin kadrosunun derin ve kaliteli olduğu, Portekizli hocanın bu gruptan gerekli verimi alamadığı geliyordu. Mesele üçlü savunma değildi, Pereira’nın maç içinde şartlar ne olursa olsun, 80’de 3-0 geride olsa dahi formasyonu kutsal kitap zannetmesiydi. O gitti. Yerine sadece futbolu ve işini seven, kaliteli sporcuya düşman olmayan İsmail Kartal’ın gelmesi yetti. Daha iyisini getirebiliyorsanız, elbette getirmelisiniz. Ama Pereira sınıfında bir hoca getirecekseniz değişim gereksiz.
SORU 4- Arda Güler ile Emirhan İlkhan’ın Ümit Milli Takım’a çağrılmaması çok tartışıldı. Tolunay Kafkas, “U17’de onlara daha fazla ihtiyacımız var” dedi. Kafkas’ın bu yaklaşımı ne kadar doğru?
U21’DE DiPTEYiZ
Erken yaşta yıldızlaşan futbolcuları milli takımda doğru değerlendirmek bir sanat gerçekten. 2006’lı Enes Sali’yi Romanya A Milli Takımı’na aldılar mesela. Ama Almanya da U21 forması giymemiş bir futbolcuyu A Milli Takım’a almamaya özen gösterir. Orada da hiyerarşiye önem verirler. Bu noktada ben Tolunay Kafkas’a saygı duyuyorum. U21’de hiçbir şansımız yok, grupta dipteyiz. U17 ve U19’da elit tur oynayacağız, turnuvaya gitme umudumuz var. Bu çocukların Avrupa şampiyonasına gitmeleri daha iyi olur elbette.
SORU 5- A Milli Takım tarihi bir maça çıkacak. Bu maç için Kuntz’un Berkan, Taylan gibi isimleri daveti, Deniz Undav ve Ersin’i çağırmaması gibi birçok tartışma var. Siz nasıl buldunuz kadroyu?
SiNAN 1.5 AYDIR OYNAMIYOR
Kuntz göreve ilk geldiğinde doğrusu biraz önyargılı yaklaştım; CV’si yetersiz görünüyordu, Türkiye Milli Takımı’nın başına daha iyi bir hoca getirebileceğimize inanıyordum. Kuntz için henüz “Bir şey ispat etti” diyemeyiz ama çok çalışkan ve iştahlı. Tüm futbolcuları yerinde izliyor, stat stat geziyor. Bu azmine saygı duymamak imkansız. Yunus, Umut, Doğukan davetleri yerinde. Bence Deniz Undav da davet edilmeliydi, Deniz’in partneri Vanzeir’i Belçika Milli Takımı çağırdı hemen mesela. Ayrıca Gent’te formasını kaybeden, bir buçuk aydır oynamayan Sinan yerine Ersin’in davet edilmesi de daha uygun olurdu kanaatindeyim.
SORU 6- Trabzonspor, kar altında oynanan maçta Rize’nin tarihi geri dönüşüne engel olamadı. Milli maç arası sonrası da derbiye çıkacaklar. Sizce bir ritim düşüklüğü var mı liderde?
FARKLI OLMALI
Bu tarz hava şartlarında oynamak da başka bir spor gibi adeta. Bu havada ve bu zeminde daha farklı 11’e ve farklı planlara ihtiyaç duyuyorsunuz. Daha çok havadan oynanıyor, daha çok çarpışma, daha çok serseri top söz konusu. Bu şartlarda Anthony Nwakaeme ortalıktan kayboldu mesela. Bursaspor’un, şampiyon olduğu sezonda bu havada oynanan bir maçı, normalde savunma oyuncusu olan Ömer Erdoğan’ı santrforda kullanarak kazandıklarını anımsıyorum. Belki de böyle enteresan fikirlere ihtiyaç olan bir müsabakaydı bu.

Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS