
Hürriyet Futbol Konseyi’nde Güntekin Onay, Uğur Meleke ve Mehmet Arslan gündeme damga vuran konuları ele aldı.
SORU 1- A Milli Futbol Takımımızın yeni hocası Alman Stefan Kuntz oldu. Türk teknik direktörlerin çok eleştirdiği bu tercihi siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Kuntz bizim için doğru bir isim mi?
OKAN BURUK GETİRİLEBİLİRDİ
Şaşırdığım bir tercih oldu. Kuntz’un hem 8 sene Kaiserslautern süreci, hem de spor yönetimi lisansı olduğu için belki öyle bir pozisyona getirilecektir diye umut etmiştim. Ancak TFF, hiçbir 1.Bundesliga deneyimi olmayan bir koça milli takım görevini verme riski aldı. Bence şu anda milli takım için en uygun isim Okan Buruk’tu. Rangnick ya da Conte ayarında bir yabancıyı getiremiyorsak görevi Okan Hoca’ya vermeliydik.
SORU 2- Sezonun henüz başındayız; buna rağmen birbiri ardına sakatlıklar yaşanıyor ve hocalar yorgunluktan yakınıyor. Diğer taraftan takımların sezon 2 boyu haftada 3 maç oynadığı bir Premier Lig var. Bu işte bir gariplik yok mu?
BU İŞİN TABİATI BÖYLE
Bu hafta 5 büyük ligin Avrupa’daki 29 temsilcisi de toplamda 10 galibiyet alabilmişler. Biraz da bu işin tabiatı böyle. Manchester City, Southampton önünde tanınmaz haldeydi mesela. PSV kendi evinde 4 yedi. Zaten takım kadrolarının 15 değil 25 kişi olma nedeni bu. Ancak Süper Lig özelinde benim kanaatim, bize 20 takımlı ligin çok lüks olduğu. 18 takımı bile tartışıp belki 16’ya düşürmeyi gözden geçirmemiz gerekirken şu anda içinde bulunduğumuz 20’li turnuva akıl dışı.
SORU 3- G.Saray-Alanya maçına damga vuran olay, taraftarların Yedlin, Babel ve Ömer’i protesto etmesiydi. Fatih Terim de protestoculara çok sert tepki gösterdi. Sizin bu konudaki yorumunuz nedir?
G.SARAY’DA FATURA KESME HASTALIĞI OLUŞTU!
Bu sezon Galatasaray’da her kötü sonuçtan sonra birtakım oyunculara bireysel fatura kesme hastalığı oluştu sanki. Bir ara Mostafa Mohamed’le ilgili medyada bir itibarsızlaştırma politikası vardı. Şimdi benzer bir itibarsızlaştırmanın Diagne için olacağını tahmin ediyorum. Oysa Kasımpaşa maçında yenen golde esas hata Jorgensen’i önce takip edip sonra bırakan Boey’nindi. Alanya maçında Yedlin’in de ne kadar bireysel hata yapmış olursa olsun o dakikada çıkarılması bence hataydı. Doğru bir yol değil bu.
SORU 4- Fenerbahçe, Başakşehir önünde kaybederken sezonun en kötü futbolunu sergiledi. Bu sonucu yorgunluğa bağlayıp, “Normalde kazanırdık” diyen Pereira haklı mı yoksa taktiksel hatalar da var mıydı?
PEREIRA 2. YARI RİSK ALMALIYDI
Yorgunluk elbette faktörlerden biri. Ancak futbolda tek bir değişken yok, onlarca değişken var. Pereira’nın özellikle ikinci 45’te risk alması gerektiğini düşünüyordum ben. 1-0 mağlupsanız ve rakibiniz 9 kişiyle kapanıyorsa formasyonunuza bu kadar tutkuyla bağlı olmanız enteresan. Son yarım saatte bir stoper çıkarmayı düşünebilirsiniz. Ya da eğer üçlü savunmadan vazgeçmek istemiyorsanız Meyer yerine ön tarafa bir oyuncu sokup 3-3-3-1’e dönebilirsiniz. Maçları formasyonlar kazanmıyor, oyuncular kazanıyor çünkü.
SORU 5- Beşiktaş, ilk devresinde kâbus yaşadığı Antalya maçını ikinci yarıda kazanmayı bildi. Sergen Yalçın’ın 11 tercihi ve değişiklikleri doğru muydu? Beşiktaş bir daha böyle bir maç kazanabilir mi?
BU 3 PUAN İÇİN BATSHUAYI’YE ÖZELLİKLE TEŞEKKÜR EDİLMELİ
Ben Sergen Yalçın’ın ilk 11 tercihinden çok, sakatlıklar sonrası yaptığı değişiklik tercihlerine takıldım. Necip sakatlandığında pekalâ Atiba’yı sağ beke çekip çok basit bir çözüm üretebilecekken 4 oyuncunun birden yerini değiştirmeyi tercih etti. Ancak ikinci devrenin başında Josef’in orijinal pozisyonuna dönüşü, beklerin de oturmasıyla sistem normalleşti. Tabii ki ilk devreyi bu kadar kötü ele alıp, 2-0 geriye düşüp her maçı kazanamazsınız. Bu 3 puan için başta Batshuayi olmak üzere aslara da teşekkür etmek gerek.
SORU 6- İstanbul büyüklerinin yoğun fikstürünün aksine yeterli dinlenme fırsatı bulan Trabzonspor, Kasımpaşa’ya da takılmadı. Sizce tek cephede olması Trabzonspor’u lig yarışında öne çıkarır mı?
KADRO GENİŞLİĞİ LİG İÇİN YETERLİ
Trabzon’un, 3 İstanbul büyüğünün aksine tek cephede yarışıyor olması tabii büyük avantaj. Abdullah Avcı takımını çok fazla değiştirmek zorunda kalmıyor, zaten olağanüstü sakatlık problemleri de yaşamıyorlar. Kasımpaşa maçında sol bekte Denswil başlayınca bir yerli açığı doğdu. Abdülkadir Ömür basit oynayarak özgüven kazandı. Sonra (sakatlık şanssızlığı yaşamasına rağmen) Abdülkadir Parmak ve Dorukhan da dakika aldılar. Trabzon’un kadro genişliği lig için kesinlikle yeterli.

Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS