
Hürriyet Futbol Konseyi’nde Güntekin Onay, Uğur Meleke ve Mehmet Arslan gündeme damga vuran konuları ele aldı.
SORU 1- Galatasaray bir devresini iyi, bir devresini kötü oynadığı Konyaspor maçında 1-0 galip gelmeyi bildi. Hangi Galatasaray üzerinden okumalıyız bu durumu? Oyun anlamında istikrarsızlığın sebebi ne olabilir?
ÖNDE BASKIDAN VAZGEÇiNCE KONTROLÜ RAKiBE BIRAKTI
Üç santrforun da formda olduğu ortamda 4-4-2 başlangıcı doğru karardı. Halil-Mohamed’li 11’in önde baskı kabiliyeti de yüksekti. İlk devrede iki takım da prese presle yanıt vererek çarpışmalı bir 45 dakika izletti bize. Ancak ikinci yarıda önde baskıdan vazgeçen Galatasaray, oyunu tamamıyla Konyaspor’a bıraktı. Terim’in önde top tutamayan takımına yaptığı müdahaleler de etkisizdi. Diagne çok daha erken girebilirdi. Feghouli de önde top tutma adına faydalı bir değişiklik olabilirdi.
SORU 2- Fatih Terim’in rakibi ve hakemi aldatmaya çalışan futbolculardan yakınıp, “Tüm liglerimizi izliyorum. Maalesef aldatmaya yönelik huyumuz var. Çok ufak dokununca 3 takla atan var” demesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
‘MERT OYUN HAREKETi’ ŞART
Yaklaşık 15 yıldır yaptığım bir çağrı. Sporda ‘mert oyun hareketi’ adını verdiğim, hemen her yıl yazdığım bir konu. Bizim ligimizde bazı sporcular mert oynamıyor, rakibinden faul çalmanın marketten elma çalmakla farkı olmadığını anlamıyor. Maalesef spor kamuoyu da, hocaları da buna göz yumuyor diye binlerce kez dile getirdim sanırım. Yıllardır basit bir çözüm önerisi de yapıyorum: Sakatlanıp kenara giden oyuncu bir sonraki düdüğe kadar oyuna giremeyecek. Umarım hayata geçer.
SORU 3- Fenerbahçe camiası, Trabzonspor yenilgisinin faturasını hakeme keserken, başkan Ali Koç taraftarlara ‘Ayaklanın’ çağrısında bulundu. Sizce sarı lacivertliler bu isyanlarında haklı mı?
ŞANSALAN, MAÇIN BAŞLARINDA SOĞUKKANLILIĞINI KAYBETTİ
Hafta içinde MHK bu maça Ali Şansalan’ı atadığında zaten kamuoyunun sağduyulu bir kesim endişe duymuştu. Büyük maçları büyük hakemler yönetir. Bu müsabakalar deneyim ister, soğukkanlılık ister. Bizim elimizde Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus, Halil Umut Meler gibi hakemler varken bu maça Ali Şansalan’ın çıkması zaten riskliydi. Şansalan bence maçın başlarında soğukkanlılığını kaybetti, gergindi, iletişime çok kapalıydı. Ama asıl kabahatli, bu maça onu atayan kurumdur.
SORU 4- Beşiktaş, teknik direktöründen yoksun çıktığı maçta Başakşehir’e boyun eğdi. Sizce Beşiktaş mı kötüydü, yoksa Emre Belözoğlu yönetiminde ilk maçına çıkan Başakşehir mi iyiydi?
YENiLGiNiN ESAS SEBEBi iLK YARIDAKi FUTBOL
Başakşehir’de iki farklı devre oynandı doğrusu. Beşiktaş’ın ikinci devredeki arzusu, hızı daha yakındı mevsim normallerine. Zaten golleri de kontrataklardan gördü kalesinde. Ancak siyah beyazlıların ilk devredeki performansıydı bence mağlubiyetin esas sebebi. İlk devrede temposuzlardı, pas hızları çok yavaştı ve Başakşehir’in önde baskısına yanıt veremediler. Tabii ki galip tarafın da hakkını teslim etmek gerek; Emre Belözoğlu’nun orta sahada yaratıcı oyuncu sayısını artırması oyun kalitesini de yükseltti.
SORU 5- Abdullah Avcı Fenerbahçe karşısında sürpriz bir 11’le, Siopis yerine Abdulkadir Ömür’le başlarken Cornelius’u sonda kullandı ve maçı kazanmayı başardı. Bu tercihleri nasıl buldunuz?
AVCI, CESARETiNiN ÖDÜLÜNÜ ALDI
Bu müsabakanın hikayesi daha farklı da gelişseydi, Abdullah Avcı’nın sezon başından beri yaptığı cesur tercihleri takdir edecektim: Alanya maçında 1-1’ken tek ön liberosu Berat’ı çıkarmıştı. Kasımpaşa maçında da Abdulkadir Parmak/Yusuf’la benzer bir değişiklik yaparak sahada altı hücumcuya dönmüştü. Fenerbahçe maçında da yüz antrenörün belki 90’ı Hamsik’in yokluğunda Siopis’i tercih ederdi. Ama o merkezde Abdülkadir Ömür, sağda Gervinho ile başladı. Cesaretinin ödülünü de galibiyetle aldı.
SORU 6- Futbol dünyasında maç sayıları ile ilgili tar tışmalar sürüyor. Son olarak Real Madrid kalecisi Courtois, “Futbolcuları kimse düşünmüyor” diye isyan etti. Ne dersiniz Courtois haklı mı?
NBA VE NFL ÖRNEK ALINMALI
Bu çağrıyı Klopp ve Guardiola da defalarca yaptı. Sporcuların da bu haklı isyanı dillendirmeye başlamaları olumlu. Futbol hiç durmuyor, turnuva sayısı artıyor, maç sayıları korkunç seviyede. Sporculara ve spor çalışanlarına nefes alma fırsatı verilmiyor. Sporsever de futbolu özleyemiyor! Oysa önümüzde harika bir NBA, hatta NFL örneği var. 6-7 aylık sezon ve insanlara sevdikleri turnuvayı özleme imkânı. Eğer Wenger’in Dünya Kupası’nı iki yılda bir oynatma projesi hayata geçerse, daha da zorlaşacak sanırım işimiz.

Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS