
Hürriyet Futbol Konseyi, gündeme dair konuları tartıştı. İşte Mehmet Arslan, Güneri Civaoğlu, Güntekin Onay ve Uğur Meleke’nin yorumları…
SORULAR
1-TÜRK futbol kamuoyu, bu hafta TFF’nin kulüplerin harcama limitindeki sapma oranını yüzde 30’dan 40’a çıkarmasını konuştu. Bu değişiklik gerekli miydi, nasıl değerlendiriyorsunuz?
2- UEFA, milli takıma asker selamı nedeniyle 50 bin Euro ve kınama cezası uygun gördü. irfan Can Kahveci dosyası da halen masada. Bu ceza ne anlama geliyor? Nasıl bir karşılık verilmeli?
3- G.SARAY, Beşiktaş ve Trabzon’un havlu attığı Avrupa’da gururumuz Başakşehir’in yeni rotası Lizbon. Sizce Başakşehir bir mucize mi yarattı, yoksa klasik büyükler mi başarısızlardı?
4- 6 haftadır rakiplerini en az ikişer farklı yenen lider Sivas, F.Bahçe’yi de sürklase etti. Büyük takımların performansına bakınca, gelecek yıl Devler Ligi’nde Sivas’ın olması ihtimalini nasıl değerlendirmeli?
5- FATiH Terim’in reklam servisleri üzerinden spor servislerine yaptığı göndermeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? ali Koç da Terim’in medyada en çok korunan kişi olduğunu iddia etti. Koç haklı mı?
6- BEŞiKTAŞ’ın galibiyet serisini sonlandıran sergen Yalçın’ın gelecekte Vodafone Park kulübesinde olma ihtimali güçlendi mi? Beşiktaş’ın Yeni Malatya mağlubiyetini nasıl okumalı?
UĞUR MELEKE
KURAL DEĞİŞMEMELİYDİ
1- İspanya’da da benzer bir uygulama var. Orada model, ‘salary cap’ (maaş sınırlaması) şeklinde. Mesela Atletico Madrid’in şu anda inanılmaz bir santrfor ihtiyacı var ama limiti dolu olduğu için transfer yapamıyor. Espanyol’un Çinli patronu federasyondan esneklik istemiş, kabul görme ihtimali zayıf. TFF’nin sezon başı finansal sınırlamalar getirmesi doğru. Ama kıstasları sezon ortası değiştirmesi bence yanlış. Üstelik kulüpler mali olarak bu denli kötü yönetilirken kuralın esnemesi bana pek akılcı gelmedi.
SAVUNMAYI KİM YAPTI?
2- İngiltere’de üst düzey bir gazetenin spor servisi şefi olan bir arkadaşım var. Bana bu meseleyi sordu, anlatmaya çalıştım. Yönetici düzeyindeki bir İngiliz spor profesyonelinin bile konuya ne kadar uzak olduğunu anladım o an. Bu mevzu gündeme geldiğinden beri aynı şeyi soruyorum: Bizim buradan gördüğümüzle, onların dışarıdan gördüğü aynı olmayabilir. Oraya gidip meseleyi doğru anlatmak lazım. TFF’ye sorum şu: Disiplin Komitesi’ne savunmayı Türkiye adına kim yaptı? Savunma metninin kamuoyuyla paylaşılması mümkün mü?
MESELE ELENMEK DEĞİL
3- Benim ve birçok sporseverin üzüldüğü konu, Avrupa’dan elenmek değil, böyle elenmek. Spor kamuoyu, teknik adamlarımızın Avrupa Ligi maçlarını yeterince ciddiye almadığını hissediyor. Trabzon’un Türkiye Kupası’ndaki Altay 11’i, Avrupa Ligi’ndeki Krasnodar 11’inden daha güçlüyse, burada ciddi bir sorun var demektir. Avcı’nın Başakşehir’deki Avrupa performansına bakın. Sonra aynı Başakşehir’in Okan Buruk’la yaptıklarına. Zaten meselenin özetinin ciddiyet olduğu bu farktan anlaşılıyor.
ÇALIMBAY’I TERCİH EDERİM
4- Bu sezon Avrupa’daki tek başarılı takımımız Başakşehir. Eğer Partizan deplasmanına kadar guilherme de hazır olabilseydi, Malatya da bence turu geçebilir, hatta Partizan’ın 8 puan aldığı gruptan daha fazlasını çıkarabilirdi. Ben Avcı ve Karaman’ın bu yılki mantaliteleriyle Avrupa’ya gitmelerindense, gerçekten başarıyı hedefleyen Rıza Çalımbay’ın ya da Sergen Yalçın’ın gitmesini tercih ederim. TFF’nin Avrupa kupalarında as kadro kullanmayan takımlara ceza vermesi gerektiğini de düşünüyorum doğrusu.
TERİM ASIL İŞİNİ YAPMALI
5- Galatasaray’da hemen hemen bütün futbolcular geçen sezonki seviyelerinin gerisinde. 22 resmi maçta atılan gol sayısı 19. Sarı kırmızılılar ligin en az net pozisyon üreten ikinci takımı. Yani Galatasaray’ın sorunu bir golcüsünün olmaması değil, bir oyununun olmaması. Ama terim bu departmanlarda takımını geliştirmekle değil, medyayı eleştirmekle meşgul. terim’in reklam servisi-spor servisi bağlamında bir bilgisi varsa isim vermeli. Tüm medyayı töhmet altında bırakmak doğru değil, hakkaniyetli de değil
3 BÜYÜKLERDE ÇALIŞABİLİR
6- Tabii ki ki tek bir maçla Abdullah Avcı kredi kaybetmedi, Sergen Yalçın da itibar kazanmadı. Asla bu maç özeline değil, sezonun geneline baktığımızda Sergen Yalçın’ın oynattığı futbol daha heyecan verici, daha ofansif ve daha yaratıcı idi. Zaten o yüzden Malatya’nın 31, Beşiktaş’ınsa 22 golü var. Bence bu Sergen Yalçın için bir kırılma sezonu. Eğer büyüklerin bu denli kötü olduğu bir sezonda takımını zirve yarışı içinde tutabilirse, sadece Beşiktaş için değil, G.Saray ve F.Bahçe için de adaydır Sergen Hoca.
HAFTANIN ENLERİ: UĞUR MELEKE
HAFTANIN OLAYI: Sivasspor’un tam 6 maçtır en az iki farklı kazanması. Rakiplerini sadece yenmekle bırakmayıp, sürklase etmesi. Yürekten alkışlanması gereken bir performans. Tebrikler.
HAFTANIN TAKIMI: SiVASSPOR
TEKNİK DİREKTÖR: SERGEN YALÇIN
HAFTANIN FUTBOLCUSU: SAMASSA
HAFTANIN HAKEMİ: ALi PALABIYIK
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS