
Adil Demirçubuk moderatörlüğünde Hürriyet Futbol Konseyi’nde Mehmet Arslan, Güntekin Onay ve Uğur Meleke futbol gündemini değerlendirdi.
SORU 1) Fatih Terim’in Feghouli-Arda-Belhanda gibi deneyimlileri tercih ettiği kritik Sivas maçında kazanan Galatasaray oldu. Bu sonucu nasıl okumalı? Belhanda-Feghouli gibilerin zaferi mi bu?
Bu hafta eğer hadiseyi bu şekilde okursak, muhtemelen gelecek hafta bizi fena halde yanıltabilirler. Çünkü bu oyuncuların özelliği bu: Bir maçı mükemmel oynayıp ceplerine koyabiliyor, sonra 3 maç kaybolabiliyorlar. Aynı müsabaka içinde 15 dakika muhteşem oynayıp, 75 dakika saç baş yoldurabiliyorlar. Terim; Arda, Belhanda, Feghouli, Babel’in dördünü birden sahaya sürerek risk aldı ve Sivas’ta kazandı. Ama ben sezonun bütününde böyle bir tercihin sürdürülebilir olduğunu düşünmüyorum. Terim bu deneyimli-düşük enerjili yıldızlarını ekonomik kullanmak zorunda. Tabii ki şunu da eklemek lazım: Bu yıldızları ekonomik kullanacaksanız da kullanma yeriniz burasıydı. Ligin en zor deplasmanlarından birine gidiyorsunuz. Bu maçın ardından milli maç arası var ki zaten fiziksel ve mental bir dinlenme fırsatı orası. Dolayısıyla ligin tam da bu noktasında Terim’in bu yıldızlarını bir arada sahaya sürme kararı doğru görünüyor.
SORU 2) Fenerbahçe, 1989 şampiyonluğuyla kıyaslar yapılan haftanın sonunda Konya şoku yaşadı. Bu yenilgiyi nasıl okumalı?
Hafta içindeki 1989 sezonu kıyaslamaları zaten fantastikti. Rıdvan, Aykut, Schumacher, Oğuz gibi yıldızların zirve performanslarının buluştuğu bir sezonu bununla kıyaslamak, olsa olsa gençliktendir. O sezonu izleyemediklerindendir. O F.Bahçe, bu Konya tarzı kapanan takımlara karşı şapkadan tavşan çıkaracak yıldızlara sahipti. Ama bu F.Bahçe, bu Konya’yla 3 gün oynasa gol atamayacak gibiydi.
SORU 3) Beşiktaş da Antep’ten darbe aldı. Sergen Yalçın doğrudan savunma hatalarını işaret etti. Yalçın sizce haklı mı?
Ben Sergen Yalçın’a inanan sporseverlerdendim. Çünkü tırnaklarıyla kazıyarak geldi bu noktaya. Çalıştığı her takımda fark yarattı. Bireysel performansları yükseltti. Pozitif futbol oynattı ve büyük takım çalıştırıcılığı için deneyim kazandı. Hak ederek geldiği bir noktada bu amatörce açıklamaları yapması üzücü. Eleştirdiği stoper 21, kaleci 19 yaşında. Orta-uzun vadede bolca ihtiyacının olacağı adamlar bunlar. Hem kendine hem oyuncusuna hem takımına zarar verdi bu sözlerle.
SORU 4) Trabzon çok farklı bir 11’le çıktığı Alanya’da kazanamadı ama umut veren bir futbol oynadı. Avcı gelince ibre yukarıya döner mi?
Trabzon’un Alanyaspor karşısındaki 11’i, bir tepki 11’iydi bence. Belli ki Trabzon soyunma odası, Eddie Newton’ın tarzından-seçimlerinden rahatsızmış. O görevden ayrılır ayrılmaz, onun vazgeçmediği adamlardan vazgeçildi; onun tercih etmedikleri tercih edildi. Newton’ın prensleri Baker-Afobe kulübede oturdu, Pereira orta sahada oynadı. Daha dinamik, arzulu ve tutkulu bir takım vardı. Sanırım yeni teknik adama önemli veriler bıraktı bu maç.
SORU 5) Milli Takım yine 2 haftada 3 maç oynayacak. Caner tekrar kadroda. Şenol Güneş’in oyuncu seçimlerini nasıl buldunuz?
EURO 2016’da bir şeyler yaşandı. Aradan 4,5 yıl geçti, hâlâ tam olarak ne yaşandığını anlamadım. Terim “Anlatacağım” dedi, anlatmadı. O hadiselerin ardından yeterince bedel ödendi, artık Caner’in de Milli Takım’a dönüş zamanı gelmişti. Zaten harika bir Caner varken, Hasan Ali’nin Milli Takım’a gidiyor olması çok acıydı. Ben bu 3 maçta bolca Orkun Kökçü izleyeceğimizi de umut ediyorum.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS