
Futbol Konseyi’nde Güntekin Onay, Uğur Meleke ve Mehmet Arslan gündeme damga vuran konuları ele aldı.
SORU 1- Beşiktaş Yönetimi, Sergen Yalçın ile yola devam etme kararı aldı. Bu kararda Yalçın’ın, “Ben kendime güveniyorum, bu takımı mutlaka toparlayacağım” sözünün etkili olduğu söyleniyor. Ne dersiniz, Sergen Yalçın takımı tekrar ayağa kaldırabilir mi?
KAZANAN, HAKLIDIR AMA…
Son 12 resmi maçta 10 yenilgi almış bir büyük takım hocasının görevde kalması başlı başına önemli. Öncelikle sakin tavırları için tebrik ederim Beşiktaş Yönetimi’ni. Ancak Sergen Yalçın da sakin davranmayı becerebilmeli. Son bir ayda birkaç kez oyuncularını suçladı, bu onunla futbolcu grubu arasındaki bağları zedelemiş olabilir. Üstelik de takıma net bir neşter vurmadı. Suçladığı oyuncularla devam etti. Sergen Hoca kadroya bir neşter vurmalı ve kamu önünde oyuncularını suçlamaktan vazgeçmeli.
SORU 2- Lider Trabzonspor, daha 14. haftada olmamıza rağmen Fenerbahçe’ye 12, Galatasaray’a 14, Beşiktaş’a 16 puan fark attı. Ne dersiniz, bu iş bitti mi yoksa Sergen Yalçın’ın geçen sezon söylediği gibi, Türkiye’de esas lig yarışı ikinci yarıda mı başlar?
TRABZON’UN OYUNU DEĞiŞTi
Bu tarz büyük cümleler kurmak için henüz erken. İki gerekçem var: Birincisi, önümüzde hâlâ 24 hafta gibi uzun bir periyot olması. İkincisi de Trabzon’un oyunundaki değişiklik. Trabzon son 5 maçının 4’ünde (Göztepe, Beşiktaş, Gaziantep ve Karagümrük’e karşı) tutucu bir futbol sergiledi; golleri genelde geçiş hücumlarıyla buldu. İlk 9 haftadaki Trabzon çok daha keyif veriyordu bana. Son 5 haftadaki Trabzon için aynı hissiyata sahip değilim.
SORU 3- Oyuncu tercihleri eleştirilen Pereira, “Kim girmeli, kim çıkmalı ben karar veririm” dedi. Birincisi, Pereira bir yerlere mesaj mı gönderiyor? İkincisi, bu sözler Pereira’nın icraatlarıyla uyuşuyor mu?
F.BAHÇE’Yİ İLERİYE TAŞIYAMAZ
Ligin 3. haftasının ardından Fenerbahçe 3’te 3 yapmışken, gol yemeden liderken sarı lacivertlilerin iyi oynamadığını, Pereira’nın stratejisinin sezon geneline yayılamayacağını konuşmuştuk burada. F.Bahçe şu anda “Ferrari’sine LPG taktıran bilge” gibi. Derin bir kadrosu var, yetenekli oyunculara sahip. Ama sahada başı kesik tavuklar gibi ne yaptığını bilmeyen bir görüntü içindeler. Pereira bir yerlere mesaj mı vermeye çalışıyor bunu bilmiyorum, ancak Portekizli’nin Fenerbahçe’yi ileri taşıyamayacağına eminim.
SORU 4- F.Bahçe, Olympiakos ve Göztepe maçlarında pozisyon kısırlığı yaşadı. 3’lü defans oynanan maçlarda daha çok pozisyon üretildiğini dikkate alırsak; bunun sebebi 4-4-2 olabilir mi?
SiSTEM DEĞiŞSE DE OLMAZ
F.Bahçe’nin Göztepe 11’ini inceleyelim. Eğer üçlü savunmayla oynasalardı muhtemelen 11’de Szalai olacak, Meyer olmayacaktı. Yani dörtlü savunmayla üçlünün farkı, Szalai yerine Meyer’i koymak anladığım kadarıyla. Bu değişikliğin bir büyük takımı zaten ileriye taşıma şansı yok ki! F.Bahçe’nin sorunu 3 stoperle oynaması değil, sadece 3 hücumcuyla oynaması. Koca F.Bahçe, Göztepe önünde 4 savunmacı, 3 ön liberoyla çıkıyor. Sahada gol şansı olan sadece 3 oyuncu var: Mesut, İrfan ve Serdar Dursun… Esas mesele bu.
SORU 5- Kulüpler Birliği, Beşiktaş’sız yaptığı toplantıda 14 üyesiyle ‘6 hafta hakemler hakkında konuşmama’ kararı aldı. Beşiktaş’ın tepkisi bir yana, şunu soracağım: 14 kulüp bu sözü tutabilir mi?
6 HAFTA DEĞiL, 6 ASIR SUSSUNLAR
Benim bu konudaki duruşum şu: Futbolun ana unsurları sporcular, teknik adamlar ve hakemlerdir. Kulüp yöneticileri değil. Kulüp yöneticileri sadece 6 hafta değil, mümkünse 6 asır sussunlar. Sahadakilerden rol çalıp meşhur olmaya çalışmasınlar. Zaten ortada bir problem kalmayacak o zaman… Bu kararla ilgiliyse kafamda şöyle bir yanıtsız soru var: O toplantıya gelemeyen 6 kulüp başkanı video konferans yoluyla iştirak edemezler miydi? Toplantının sonunda 14 değil, 20 kulübün görüşü açıklanamaz mıydı? 20 değil, 14 kulübün aldığı bir kararın uygulanması ya da uygulanmaması çok değiştirmeyecektir zaten mevcut durumu bence.
SORU 6- Biraz da dünya futbolu konuşalım… Ballon D’or ödülü 7. kez Messi’ye gitti. Ronaldo ilk 3’e bile giremedi. “Bu kez alsın artık” denilen Lewandowski, yine avucunu yaladı. Siz ne dersiniz?..
MESSİ’NİN ALMASI NORMAL
Messi 2021 yılı içinde Copa America’yı gol kralı ve asist kralı apoletiyle kazandı. La Liga’nın gol kralı ve asist kralı oldu. Euro 2020 şampiyonu oyuncular içinden böyle parlak bir performans çıkmayınca ödülün Messi’ye gitmesi bence normal. Jorginho benim için ilk 10’da bile değil. Sırf iki kupa kazanan takımın ortalama bir parçası diye ödülü Jorginho’ya vermek, Cruyff’a, Maradona’ya, Pele’ye hakarettir. Messi’nin 2020 ödülünün Lewa’ya verilmesi konusunda yaptığı çağrı da muazzam. Bence France Football birkaç hafta içinde 2020 ödülünü takdim edecektir Lewandowski’ye.

Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS