• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 26 Mayıs 2022
    • beIN Manşet, 25 Mayıs 2022
    • beIN Manşet, 24 Mayıs 2022
    • beIN Manşet, 23 Mayıs 2022
    • beIN Manşet, 20 Mayıs 2022
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • beIN Sports, 22 Ocak 2021
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

Hız sınırı değil ensest!

Hız sınırı değil ensest!
Uğur Meleke
16 Şubat 2012

Türkiye Futbol Federasyonu genel kuruluna sadece 11 gün kaldı ve hâlâ ortada güçlü bir başkan adayı yok. Eğer futbol kamuoyu maaile Erzik’i istediğini beyan etmezse, Şenes Bey’in aday olmayacağını biliyorum. Ama tüm Süper Lig-alt lig kulüpleri ortak bir deklarasyonla Erzik’i göreve çağırır, kongreye tek adayla gidilmesi sağlanırsa da Şenes Bey’in taşın altına elini koyacağına eminim…

B Planı
Bu hamlenin yapılmaması halinde B Planı’nın yine Aydınlar olacağı konuşuluyor kulislerde. M.Ali Bey’in önce Ağustos’ta halletmesi gerektiği halde Ocak’a ötelediği, sonra kendi yetkisinde olduğu halde kongreye taşıdığı 58’inci madde değişikliğini yapıp (bir seferlik) puan silme formülünü uygulayacağı iddia ediliyor kuvvetli bir şekilde…

Bu sütunu dikkatli takip edenler sürecin ilk gününden beri fikrimi biliyorlar, edemeyenler için tekrarlamak zorundayım: Teşebbüsle şikeyi eş cezalandıran 58’inci maddede adaletsizlik olduğu doğru. Bu talimat Temmuz-Ağustos’ta değiştirilseydi, lig (sportif puan cezaları belli olduktan sonra) Ocak ayında başlatılıp (bu seneye mahsus) tek devre olarak oynansaydı, şu anda içinde bulunduğumuz kaosun onda birini yaşamayacaktık.

Şimdi (Aydınlar’ın tekrar TFF Başkanı olması halinde) sezonun göbeğinde puan silme formülünün uygulanması gündemde. M.Ali Bey’in daha önce de önerdiği gibi puan cezaları normal sezona uygulanacak, play-offlara eksiltilmiş puanlarla başlanacak. Ceza puanları, 12-24 arasında değişecek.

Hız sınırı aşılmış
Türk futbol yönetemeyicileri, süreci berbat yönettikleri ve işi içinden çıkılmaz bir hale getirdikleri için, şu anda sadece bu formüle odaklanmak kolay değil. Öncelikle içinde bulunduğumuz hadiseyi (ceza rotasından çıkarıp) doğru okumak lazım: Aykut Kocaman, “Türk futbolunda hız sınırı aşılmış. Radara bir kişi tutulmuş” yorumu yapmıştı hafta sonu… Aykut Hoca’nın görüşlerini önemsiyorum, ama ona bu kez katılamıyorum maalesef.

Sayın Kocaman… Bence Türk futbolunun içinde bulunduğu durum, hız sınırının aşılmasından biraz daha vahim analojilerle anlatılmalı… Bence, Türk futbol ailesinde ensest şüphesi yaşanıyor. Baba, anne, hala, dayı, çocuğun çok iğrenç ilişkiler içine girdiğinden kuşkulandıran ses kayıtları var. Ve Türk futbol ailesinin başındaki babalar, “ailemizin marka değerini koruyalım, dışarıya kötü bir görüntü aksettirmeyelim, (ve en utanç vericisi de) 1 milyar dolarlık ekonomimizi yitirmeyelim” diye ensesti sümen altı etmeye kalkmışlar. Bu noktada radar (veya hakim) aileden birini yakalamış/diğerini bırakmış detayına mı takılmalıyız sizce? Yoksa ailemizdeki acayipliklerden ölesiye utanıp, yerin dibine girip, kazanacağımız paraları filan düşünmeden doğru teşhis ve tedavi mi aramalıyız yana yakıla?

Puan hesabı
Benim şu hayatta inandığım bir doğru var: “İnsan para kaybedebilir. Sağlığını kaybedebilir. Yakınlarını, evini, barkını hatta (hepimizin onun için yaşıyoruz diye büyük laflar ettiği) onurunu dahi kaybedebilir. Ama insanın esas bittiği an, utanma duygusunu yitirdiği andır. Bir insan utanmıyorsa, artık onun yaşaması oksijen israfıdır” nazarımda…

Biz Türk futbol ailesi olarak utanma duygumuzu kaybetmişiz maalesef. Hepimiz… Aile içi şiddeti, aile içi rezilliği ortalığı velveleye verip unutturmayı başardık neredeyse. Ve şimdi puan hesabı yapmaya başladık utanmadan…

Son sözüm de (yine utanmadan yaptığımız) puan hesabıyla ilgili zaten! Aydınlar, ısrarla puan cezalarının play-off öncesi uygulanacağının ve asgari indirimin 12 olacağının üstünde durdu.

Sayın Aydınlar… Matematiğinizin iyi olduğunu söylemiştiniz bana… Benim de matematiğim fena değildir. Bu 12 puan cezasının rastgele bir hesaplama olmadığını hissediyorum nedense…

Normal sezona 12 puan ceza uygulamak demek, play-offta (puanlar ikiye bölüneceği için) bu cezanın 6’ya düşmesi demek. Play-off’a 6 puan geride girmek demek, şampiyonluğun yüzde 100 sizin elinizde olması demek! Çünkü normal sezonu rakibinizle aynı puanda tamamlar (ceza nedeniyle play-offa 6 puan geride girerseniz), play-offta 6’da 6 yaptığınızda (diğer müsabakalar sizi hiç ilgilendirmeden) şampiyon olursunuz. Çünkü iki kez yendiğiniz rakibiniz play-offta maksimum 12 puan toplayabilir, (12 toplasa bile) onu da çok büyük bir ihtimalle ikili averajda geçersiniz zaten…

Beni burada ilgilendiren konu, puan silmenin az/çok/yeterli/yetersiz olup olmamasından ziyade, ceza niteliği taşıyıp taşımaması detayı… Evet, ceza suçu geçmemeli. Ama ceza, suçun çok altında da kalmamalı. 12 değil 18 puan cezası da verilse, (garip bir şekilde) play-off öncesi uygulandığı için caydırıcı olmaktan çok uzak… Hatta daha açık söyleyeyim, yine bir hesap-kitap kokusu veriyor sanki…

Sayın futbol yönetemeyicileri! Size geçtiğimiz ay içinde çok popüler olan bir argümanla seslenmek istiyorum: “Yukarıda Allah var”… Eğer şike yapıldı ise/net bir teşebbüste bulunuldu ise bunu bugün aile içinde hesap kitapla geçiştirmeye kalkmayın ki, ileride sakat çocuklarımız doğmasın. Bilin ki siz bu futbol camiasının içinden silinip gitseniz bile, on yıllar boyunca o sakat çocuklar sizleri affetmeyecekler…
*********************************************************
twitter.com/ugurmeleke
facebook.com/ugurmeleke

Related Items
Yorumları Görüntüle (15)

Yorum Sayısı : 15

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
16 Şubat 2012
Uğur Meleke

Related Items

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    Yeni TFF Başkanı’na mektuplar (3): Passolig nedir, ne işe yarar?

    25 Ekim 2009’da İstanbul’da Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanan derbi maçında tribünlerden atılan sert bir cisim, yardımcı...

    Uğur Meleke 26 Mayıs 2022
  • Devamı
    2021-22 Süper Lig kaleciler sezonu

    Gomez, Sörloth ya da Gomis gibi parlak bir santrfor performansı çıkmayınca sıralamayı kaleciler belirledi. Süper Lig’in 64’üncü...

    Uğur Meleke 24 Mayıs 2022
  • Devamı
    2022 yaz kampının ilk hazırlık maçı

    İki takım için de yeni sezonun ilk hazırlık maçı gibi ele alınacak bir müsabakaydı bu. Malatyaspor birkaç...

    Uğur Meleke 22 Mayıs 2022
  • Devamı
    Sahada ne yaptığını bilen bir takım vardı

    Bu sezon Avrupa Ligi’nde gruplardan itibaren mücadele eden takımlar bütçelerine göre sıralandıklarında Eintracht Frankfurt kendine ancak 16’ncı...

    Uğur Meleke 21 Mayıs 2022
  • Devamı
    Galatasaray planlarını ‘2 soyguncu’ üzerine kurmalı

    B.Münih’teki Robben ve Ribery etkisini G.Saray’da Yunus-Kerem yaratabilir. Bayern Münih yönetimi, 2007 yazında Ribery’yi, 2009 yazında da...

    Uğur Meleke 17 Mayıs 2022
  • Devamı
    İyi futbol iyi futbolcuyla oynanıyor

    Futbolun gerçeğini Fenerbahçe – Karagümrük maçında hepimiz bir kez daha gördük. Futbolun en ilkel gerçeklerinden biri şudur:...

    Uğur Meleke 16 Mayıs 2022
  • Devamı
    Yeni TFF Başkanı’na mektuplar (2)

    Seçimde 5-10 bin delegenin oy hakkı olsa daha doğru olmaz mı? 16 Haziran’da Türk futbolunun yeni patronu...

    Uğur Meleke 13 Mayıs 2022
  • Devamı
    Hürriyet Futbol Konseyi, 11 Mayıs 2022

    Hürriyet Futbol Konseyi’nde Mehmet Arslan, Uğur Meleke ve Güntekin Onay, haftanın gelişmelerini değerlendirdi. SORU 1) Derbide kazanan...

    Uğur Meleke 11 Mayıs 2022

Copyright © 1999 Meleke.com

II.Alex, II.Emenike
Sow de Souza