Avrupa kupalarının ilk iki turunda Avrupalı bir rakiple oynayamayan G.Saray’ın ilk Avrupalı rakibinin de, pek Avrupai olmadığı ortada! Tallinn temsilcisi, kuraya giren 76 takım içinde katsayı sıralamasına göre 75’inci durumda idi. Linderoth sakatlanmasaydı pekâlâ kahramanca iki maç (pardon iki 60 dakika) daha oynayabilirdi Estonya ekibine karşı! Sarı-kırmızılılar çok rahatlıkla iki galibiyet kazandıracaktır Türkiye’ye bu turda…
Fenerbahçe’nin rakibi de zayıf, ama Levadia’ya göre tabii bir kademe daha dişliler. Özellikle formda bir Mpenza, bu yaşında da Avrupa’da her takıma sıkıntı çıkarmaya yetecek bir oyuncu (Helsingborg’un Larsson’la neler yaptığını unutmayın). Ligde 4 maçın tamamında gol atmışlar ve yemişler, ki Fenerbahçe’nin Honved’den her iki maçta gol yediği düşünülürse bol skorlu iki müsabaka bekliyor gibi bizi… Tabii Fenerbahçe’nin bu kez daha dikkatli olup Sion’u 2 galibiyetle geçmesi önemli. Zira bizim 11’inci basamakta olduğumuz ülkeler sıralamasında İsviçre de 14’üncülükte ve kalan 3 takımlarıyla daha başarılı olup Türkiye’nin üstüne çıkmaya çalışıyorlar.
Benzer bir durum, Sivas-Shakhtar eşleşmesinde de var. Ukrayna şu an sıralamada bayağı üstümüze çıkmış olsa da, Sivas da Shakhtar’a büyük bir sürpriz yapabilirse, iki sene içinde ilk 9 için savaşacağımız ciddi bir rakip de onlar olabilir. Tabii Sivas ve Trabzon kuraya seri başı olarak giremediği için bu iki takımımızdan birinin gruplarda yer alması bize piyango olacak.
Trabzon dengede
İkinci torbadaki iki temsilcimiz içinde gruplara nispeten daha yakın olan tarafsa Trabzonspor… Transfermarkt.de, Trabzon ve Toulouse’un değerlerinin birbirlerine çok yakın olduğunu (60’ar milyon euro civarında dolaştığını) söylüyor ve terazi bu anlamda dengede… Eğer tek başına takım görüntüsündeki kuvvetli forvet Gignac’a çare bulunabilirse, Toulouse elenemeyecek bir ekip değil. Umarız bu iki maçın orta saha savaşında Avrupa’nın devlerinin dikkatini çekecek adam Etienne Capoue değil, Engin Baytar olur.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS