Transfer rehberi: Milan Baros
Milan Baros’un EURO 2004’te Çek Milli Takımı formasıyla ve 2005’te Liverpool’da ortaya koyduğu başarılı performansları daha dün gibi hafızalarımızda…
Liverpool’daki ilk yıllarında Owen-Heskey ikilisi ile baş edememesi normaldi, ama EURO 2004’teki gol krallığının ardından o ikilinin takımdan ayrılışı, Cisse’nin de sakatlığı ile Anfield’da gayet iyi bir sezon geçirdi. Baros’un kariyerindeki kırılma noktası da burası oldu zaten, İstanbul’daki harika Şampiyonlar Ligi finalinden sonra hayatında istikrarsız, dengesiz, problemli başka bir sayfa açtı Çek oyuncu…
Gittiği hiçbir takımda komple bir sezon geçiremedi, hiç çift haneli gol sayısına ulaşamadı, bütün transferleri Haziran-Temmuz aylarında değil, sezonlar başladıktan sonra gerçekleşti (2005-06 üçüncü haftasında Aston Villa’ya, 2007 Ocak’ta Lyon’a, 2008 Ocak’ta Portsmouth’a)…
Liverpool’dan sonraki ilk durağı Aston Villa’da tam bir takım oyuncusu olmamakla, gol pozisyonları hariç kendini formasına adamamakla suçlandı… Angel, Moore ve Agbonlahor’dan sonra dördüncü forvet pozisyonuna düşünce devre arasında takım arayışına girdi ve çareyi Liverpool’da ciddi sorunlar yaşadığı Houllier ile Lyon’da buluşmakta buldu…
‘Bu adam kokuyor’
Baros’un Fransa kariyeri de istediği gibi gitmedi, oynadığı futboldan çok Rennes’in Kamerunlusu Mbia’ya, elini burnuna götürerek yaptığı, “Bu adam kokuyor” hareketi ve otobanda eyaletin hız rekorunu 271 km olarak yenilemesi konuşuldu. Çareyi tekrar İngiltere’ye, Portsmouth’a dönmekte bulduysa da, orada da 16 maçı 0 golle tamamlaması Premier Lig kariyerinin sonu anlamına geliyordu.
Henüz 27 yaşında ve Galatasaray gibi, “ikinci şans” cenneti bir takıma gelmesi Baros için çok önemli bir fırsat… 2005 Şampiyonlar Ligi finalini kazandıkları Kewell’la buluştu, üstelik 2004’ün finalisti Nonda, 2006 UEFA yarı finalisti Lincoln’le Dünya Kupası 4’üncüsü Meira da burada. Bu ekip 2-3 sene önce bir araya gelseydi kalitesinden sual olunmazdı, hatta belki 2006 Şampiyonlar Ligi’nin de favorilerinden olabilirlerdi, ama 2009’da ne yaparlar, işte o muamma…
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS