Şampiyonlar Ligi finalinde Barcelona’nın, M.United’a -deyim yerindeyse- top göstermemesi, üstünde düşünecek bir sürü mesele bıraktı futbolseverlere… Barcelona durdurulabilir mi? Katalan takımının ya da Guardiola’nın sırrı ne? Kazanan total futbol mu oldu? Michels’in icadı ve Cruyff’a mirası mı 2010’un futboluna hakim oldu?
Sondan başlayalım. 1972 Ajax-Inter finalini veya Hollanda’74 takımını canlı izleme şansım olmadı, ama Rinus Michels’in “total futbol” felsefesini bolca okudum, kayıtlarını çokça seyrettim. Yardımlaşma, saha içinde pozisyon değiştirme (rotasyon), kolektif pres düşüncesi, 0-10-0 diye de tarif edebileceğimiz kompakt oyun anlayışının 40 yıl sonra bugün de geçerli olduğuna şüphe yok. Ajax’72 veya Hollanda’74’ün, Barcelona’2009’la bu açılardan benzerlik taşıdığı doğru öyleyse…
Ama Hollanda’74’ün tarifi içinde Şampiyonlar Ligi finalindeki Barcelona’ya uymayan bolca detay da var:
Mesela bu Barcelona takımı çizgi savunma yapıp, rakibini sürekli ofsayta düşürmeye çalışıyor mu? Hayır…
İki beki devamlı hücuma katılıyor mu? Puyol biraz, Sylvinho hiç (Evet, oynadıklarında Dani Alves katılıyor, Abidal’se kısmen).
Merkez oyuncular, hücumcularla yer değiştiriyorlar mı? Öndeki üçlü Eto’o, Messi ve Henry kendi aralarında yer değiştiriyor, ama Eto’o’nun Xavi ile yer değiştirdiğine pek şahit olmuyoruz!
Skor paylaşılıyor mu? Evet demek zor. Forvetler Messi-Eto’o-Henry’nin ligde 72, Şampiyonlar Ligi’nde 21, kupada 7 olmak üzere toplamda 100 golleri var! Bojan Krkic’i de eklerseniz bu sayı 110’a ulaşıyor. Ligde Iniesta 4, Xavi 6 gol kaydetmiş.
Barça durdurulabilir mi?
Sahi, 2004’ün Yunanistan’ına ne oldu? Peki Mourinho’nun Chelseasi ne durumda? Daha bir yıl önce Alex Ferguson’un üçüncü nesil çocuklarının gelmiş geçmiş en iyi oyuncu grubu olduğunu iddia etmiyor muyduk? Ayrıca İngilizlerin diğerlerinden fersah fersah ayrıldığını?
Dünya çok hızlı değişiyor. Futbol da öyle. İletişim çağında yaşıyoruz, kimsenin kimseden bir şey gizlemesi, Barcelona’nın veya Guardiola’nın başkalarının bilmediği bir sır saklayabilmesi çok zor… Hele bunu 40 yıl boyunca “total futbol” sandığı içinde saklamaları ve başka hiçbir takımın bu sır (!) sistemi kopyalamayı akıl edememesi mantığa aykırı! İnsanoğlunun aya ilk kez ayak bastığı, siyah-beyaz televizyon izlenen yıllarda bulunan bir futbol anlayışının bugüne kadar muhafaza edildiğine ve hâlâ işe yaradığına kimseyi inandıramazsınız.
Barcelona’nın oyun anlayışının Arsenal’den çok büyük bir farkı olduğunu düşünmüyorum. Roma’dan da… Hatta Ankaraspor’la Gaziantepspor’dan da! İletişim çağında yaşıyoruz ve herkesin evinde İspanya Ligi’ni izlemeye yarayacak televizyonla uydu anteni var çok şükür.
Ama muadillerinden daha iyi futbolculara sahipler, onlar da sinir bozucu bir pas oyunu oynuyorlar. Stoperleri (ve hatta kalecileri de) becerikli/akıllı ve kendi 18’lerinden bile pasla çıkıyorlar. Kısa-uzun pas yok, doğru pas var. Top onlardayken çare üretemiyorsunuz, çünkü sizden çok daha “yetenekli” ler. Top rakipteyken dünyanın en iyisi değiller, hatta top rakipteyken dünyanın en iyi 5’i içinde bile değiller. Ama topun rakibe geçmesine pek nadir izin veriyorlar!
Iniestal futbol!
Daha da önemlisi, Ankaraspor’un stoperi Ediz’ken, Barcelona’nınki Pique… Antep’in forveti Beto, Barcelona’nınki Messi… Arsenal’in orta sahasında Fabregas’la Denilson oynuyor, Barcalona’da Xavi’yle Iniesta… İlla Barcelona’nın oyununa özel bir isim vermek istiyorsanız ve “total futbol”dan başka bir şey aklınıza gelmiyorsa, bir iki isim önerisi yapayım: “Iniestal futbol” nasıl mesela? Ya da “Xavital futbol” ? Bu iki oyuncunun beraber oynadığı İspanya’08 takımının Avrupa Şampiyonası’nı güle oynaya nasıl kazandığını gözünüzün önüne getirsenize…
Uzun lafın kısası: Guardiola’nın öyle herkesten sakladığı çok mühim bir sırrı filan yok. Sır, çok yetenekli/akıllı oyuncularda… Haziran’da “bu sırrın Aragonesi” vardı kulübede. Bugün de “sırrın Guardiolası” var.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS