• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 18 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 14 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 12 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 11 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 7 Ocak 2021
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
    • Çift Santrfor, Nesine, 24 Temmuz 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

GS-FB derbisi FÜTZ analizi

GS-FB derbisi FÜTZ analizi
Uğur Meleke
Uğur Meleke
17 Mart 2011

Güzel İstanbul’un güzel Boğaz Derbisi yarın gece oynanacak ve umarız bu kez hafızamızda kavgalar/çirkinlikler değil güzel sportif hatıralar bırakacak. Bu yazı da hatıralarımızda kalacağını umduğumuz muhtemel güzel kareleri, “derbilerin favorisi olmaz” , “derbide ihtiyacı olan kazanır”  gibi klişelere kapılmadan öngörmeyi deneyen basit bir FÜTZ (ya da SWOT, yani fırsatlar, üstünlükler, tehditler ve zayıflıklar) analizi… 

1) ÜSTÜNLÜKLER
Aradaki 24 puanlık farkın temel nedeni olan hoca/kadro/yönetim istikrarını bir kenara koyun. Sarı-lacivertlilerin ikinci devredeki 24 puanlık serisinde belirleyici sayılabilecek iki önemli güncel avantajı daha var:
Birincisi, hücum pres becerisi. Konyaspor gibi yetenek fakiri bir orta sahaya karşı presle top kazanmak belki büyük bir marifet sayılmaz. Ama Kayseri ve Trabzon’a böyle baskın hücum golleri atabilmeleri önemli bir meziyet…
Kadıköy temsilcisinin ikincisi önemli avantajı da, sol çizgideki yetenek bloku. Beşiktaş’a karşı oynanan olağanüstü 30 dakikanın altında Santos-Emre-Dia ve Niang’ın sol çizgide oluşturdukları müthiş pas bağlantısı yatıyordu. Emre bu kez sahada yok, ama Santos-Dia-Niang hâlâ tehlikeli bir sol grup sayılabilirler.  
Ev sahibi Galatasaray’ın en önemli avantajıysa kuşkusuz Seyrantepe atmosferi. Sarı-kırmızılı sporseverlerin aklında hâlâ Eskişehir karşısında ilk 15 dakikada yaşanan harika seyirci-oyuncu bütünleşmesi var.
Teknik yönetim açısından sıkıntılı sarı-kırmızılıları sonuca götürebilecek en önemli faktörse patlayıcı bireysel yetenekleri… Ankaragücü’ne karşı tamamen kişisel yeteneğiyle 2 gol üreten Pino’nun ve rakip formayla Kâzım’ın geçmişte belirleyici derbi performansları var.

2) ZAYIFLIKLAR
Galatasaray’ın bireysel performanslara bu kadar bağımlı gözükmesindeki temel neden kulübe kalitesi. Hagi’nin yönettiği bir takım skor avantajına sahip olsa bile, bitiş düdüğünü duymadan galibiyetten emin olamayabiliyorsunuz. Kupadaki Gaziantep deplasmanında 46’daki Yekta/Mustafa, geçen hafta Ankara’da 65’teki Barış/Stancu tabelaları bir büyük takım hocasından beklenen tercihler değildi.
Fenerbahçe’nin en önemli zayıflığı ise orta sahada. Sarı-lacivertlilerin presle (Trabzon ve Konya’ya karşı) kazandığı toplarda merkezde Emre vardı. Milli futbolcu, Beşiktaş’a karşı kurulan sol bağlantının da içindeydi. Üstelik Aykut Hoca, Emre’siz dönemi nasıl atlatacağı konusunda da belli ki kararsız. Yoksa Konya önünde son 7 dakikada Emre sakatlandığında (herkesin ilk aklına gelen) Selçuk’u ya da Özer’i oyuna sokar, mevcut düzeniyle bunca oynamazdı. Ama Bilica stopere, Bekir sağ beke, Gökhan sağ açığa, Mehmet göbeğe geçince kafalar karıştı; zaten Konya’nın maç boyunca yakaladığı en tehlikeli pozisyon da 85’te, bu kargaşanın ürünü olarak yaşandı.   

3) FIRSATLAR
Fenerbahçe’nin orta saha düzeninde beklendiği gibi Dia, Selçuk, Topuz ve Özer yer alırlarsa sarı-lacivertlilerin en önemli fırsatı şaşkın kaleci Zapata olacak. Çünkü orta sahadaki 3 yerlinin de orta/uzun mesafe isabetli şutları, kötü giden oyunu lehlerine çevirebilecek büyük bir fırsata dönüşebilir.
Galatasaray’ın derbide eline geçebilecek en önemli fırsatsa, Fenerbahçe’nin 30-45 arası yaşadığı tempo düşüklüğü. Sarı-lacivertliler Trabzon maçından beri bütün müsabakalara beşinci viteste başlayıp (skoru da bulup), ilk devrenin son 15-20 dakikasında genelde iki-üç vites aşağı düşmek zorunda kalıyorlar.
Fiziksel olarak iyi durumdaki Beşiktaş ve Gençlerbirliği, sarı-lacivertlilere karşı bu fırsatı iyi değerlendirip goller attılar. Boğaz Derbisi’nde ilk yarım saat berabere geçilirse sarı-kırmızılar 45’e kadar önemli galibiyet şansları bulabilirler.   

4) TEHDİTLER
Galatasaray’ın öne geçtiği maçlarda bile skoru koruyamamasında etkili olan önemli tehditse duran top savunması(zlığı) oldu. Ankaragücü’nün daha önce (Fenerbahçe ve Trabzon dahil sayısız takıma karşı) defalarca deneyip başarı sağladığı arka direk organizasyonunda Galatasaray savunmasının halini gördünüz. Üstüne bir de Fenerbahçeli Lugano’nun savunmanın arkasından gelip/etrafını dolaşıp attığı 6 kafa golünü ekleyin. Galatasaray için belki de bu maçtaki en önemli tehdidin duran top olduğunu söylesek herhalde yanılmış olmayız. Acaba Lugano tehdidine karşı Hagi, duran topta alan savunması riskini alır mı dersiniz? 
Fenerbahçe’nin Seyrantepe’de karşılaşacağı en büyük tehditse önündeki zorlu fikstür gerçeği. Onlar Galatasaray’dan sonra Bursa-Eskişehir-Antep Bermuda Üçgeni’ne girecekleri için Kocaman orta/uzun vadeli hesaplar yapmak zorunda… Aykut Hoca, Seyrantepe’de 60’ncı dakikada belki kafasında Bursa’yı konuk etmeye başlayacak. Hagi’ninse bu maç haricinde bir gelecek planı olduğunu düşünmek herhalde biraz hayalci olur.

SONUÇ
Derbide gönlünüzce eğlenin, ama sadece maça takılıp büyük planı görmeyi unutmayın! Mart sonuna yetişmesi beklenen şiddet yasasıyla birlikte talimatnamelerin yeniden yazılması gerekliliğini rafa kaldırmayın! Provokatif yönetici açıklamalarını izlemeyin, okumayın. Futbolu önemseyin, ama çok da ciddiye almayın… İyi haftalar…

Related Items
Yorumları Görüntüle (2)

Yorum Sayısı : 2

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
17 Mart 2011
Uğur Meleke
Uğur Meleke

Related Items

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    Rıdvan ve Josef fark yarattılar

    Genç Rıdvan her ofansif aksiyonun içinde vardı, Souza da klasik bir büyük maç oyuncusu gibiydi. Bu müsabakayı...

    Uğur Meleke 18 Ocak 2021
  • Devamı
    Bir taç atışı bile derbinin sonucunu değiştirebilir

    Galatasaray açık oyunda ligin en az gol yiyen takımı, Beşiktaş ise ligin kader adamlarından Aboubakar sayesinde taç...

    Uğur Meleke 17 Ocak 2021
  • Devamı
    Terim oyuncuyla, Yalçın oyunla kazanma peşinde

    Sergen Yalçın’ın iç sahada oyunundan feragat etmeyeceğini, topa daha fazla sahip olmak isteyebileceğini tahmin ediyorum. Terim ise...

    Uğur Meleke 16 Ocak 2021
  • Devamı
    Ozan Tufan olmayınca orta saha aksıyor

    Türkiye Kupası’nın enerjisi bu sezon bir tık daha yüksek doğrusu. O saçma sapan, Dünya’da eşi benzeri olmayan...

    Uğur Meleke 15 Ocak 2021
  • Devamı
    Defansif on numara Mert Hakan

    Bulut, herkesin kusursuz savunma yapmasını öncelik olarak benimsemiş. Fenerbahçe geçen hafta içinde Bayern Münih’e karşı 90 dakika...

    Uğur Meleke 12 Ocak 2021
  • Devamı
    Dünyanın en çok hakem atışı yapılan ligi

    Yere yatan kalkmıyor. Hakemler de akan oyunu sürekli durduruyor, böyle olunca da tempo düşüyor. Türkiye’de oynanan futbolla...

    Uğur Meleke 11 Ocak 2021
  • Devamı
    Fenerbahçe 40 maçın ancak 5’ini böyle oynayabilir

    Bence önceki günkü tartışmada haklı olan taraf Çağdaş Atan. Çünkü ligde Fenerbahçe’ye karşı yüzde 60-65 topla oynama...

    Uğur Meleke 9 Ocak 2021
  • Devamı
    Beyaz formalıları bir ara Bayern Münih zannettim!

    Dün ilk 45 dakikada Fenerbahçe yalnızca 70 isabetli pas yaptı. Alanya yüzde 73 topla oynadı, paslarda 262-70,...

    Uğur Meleke 8 Ocak 2021

Copyright © 1999 Meleke.com

Tutkulu, tutucuyu yendi
Alex'le 5 dakika