• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 27 Mayıs 2022
    • beIN Manşet, 26 Mayıs 2022
    • beIN Manşet, 25 Mayıs 2022
    • beIN Manşet, 24 Mayıs 2022
    • beIN Manşet, 23 Mayıs 2022
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • beIN Sports, 22 Ocak 2021
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

Görünmez hataları çözemediler

Görünmez hataları çözemediler
Uğur Meleke
17 Şubat 2019

Aykut Kocaman’ın Konyaspor’unu en iyi şöyle tanımlayabilirim sanırım: Yeşil beyazlı 11 futbolcu birbirlerine görünmez halatlarla bağlı gibi. 10 kişi oynadıkları 60 dakikada da durum aynıydı gerçi. Böyle bir takıma karşı 10’a 11 bile oynasanız, iyi bir santrforunuz yoksa birden fazla gol atmanız kolay iş değil.

Dün Kadıköy’de izlediğimiz şey, bir futbol maçından ziyade bir kültürler çatışmasıydı adeta. Bir tarafta sahayı dikine gören, bekleri dahil her hattıyla hücum düşünen ve yediğinden fazlasını atmayı şiar edinmiş Yanal varken; diğer tarafta sahayı hep tepeden izleyen, birinci önceliği oyuncularının yerleşimi olan, bir şema tutkunu, bir organizasyon delisi Kocaman’ı izledik. Eğer sizin için de skor teferruatsa, sadece bir futbol maçı izlemekten zevk alıyor, taktik tahtasını seviyorsanız deneysel bir şölen seyrettiniz dün Kadıköy’de.

Kocaman’ın Konyaspor’unu en iyi şöyle tanımlayabilirim sanırım: Yeşil-beyazlı 11 futbolcu birbirlerine görünmez halatlarla bağlı gibi. 10 kişi oynadıkları 60 dakikada da durum aynıydı gerçi. Bir futbolcu etrafındaki arkadaşlarından asla olması gerekenden fazla uzaklaşmıyor. Sanki Aykut Kocaman bir “drone” vasıtasıyla 90 dakika boyunca onları izliyor, şemayı bozanı anında dışarı alıyor. O yüzden de (santrforu ya da on numarası da dahil) hiç kimse şekli bozmuyor. Dağılmıyor. Uyumuyor. Zaten Kocaman’lı son 10 lig maçında 9 gol yenmesi de bu defansif sorumluluğun neticesi.

Diğer kulübedeyse başka bir felsefe vardı dün. Fenerbahçe’yi nisanda şampiyon yapan, gerektiğinde Sow-Kuyt-Webo-Emenike’yi aynı anda sahaya süren felsefe. Dün de maçın birinci dakikasından itibaren önde baskı yapmaya çalıştılar. Hemen her hücumda bekler Dirar-Hasan’ı devreye soktular. Gerek Dirar’ı sağ bekte kullanması, gerek santrfor arkasında Moses-Zajc-Valbuena’ya forma vermesi bu niyetin göstergesiydi zaten. Her 3 oyuncu da iyiydi aslında. Hatta Jailson da geldiği günden beri belki de en yüksek ofansif katkıyı yaptığı maçı oynadı. Ancak Fenerbahçe’nin bu oyunu verimliliğe dönüştürecek bir santrforu yoktu sahada. Ve Konyaspor gibi muazzam bir şemaya karşı 10’a 11 bile oynasanız, iyi bir santrforunuz yoksa birden fazla gol atmanız kolay iş değil.

Bu lig bir çarpışma ligi. Kemik kemiğe oynanan bir lig. Konyaspor’u yenmeniz için görünmez halatlarından kurtulmanız gerek. O da hiç kolay bir iş değil.

OYUNU STOPER KURAR ÖN LİBERO DEĞİL!

Türk futbolunda yıllardır kurtulamadığımız berbat ezberlerden bir tanesi, oyun kurma işinin tamamen ön liberoya tahvil edilmesi. Oysa ideal bir takımda oyunu ön libero değil, stoperler kurar. Fenerbahçe’de de Yanal göreve geldiğinden beri bu ezberi değiştirmeye çalışıyor, Volkan-Sadık ve Skrtel ellerinden geldiğince topu orta yuvarlağa kadar taşıma işini üstleniyorlar.
Onlar oyunu kurarken, iki bek Dirar ve Hasan da Mehmet’le aynı hizada oldukları için oyun 2-4-3-1’e dönüyor, top orta sahaya ulaştığında Fenerbahçe daha kalabalık hücum etme imkanı buluyor.
Uygulamada mükemmel değiller, zaman zaman önde baskıya karşı zorlanıyorlar. Ama niyetleri doğru. Belki bu sezon değil ama gelecek sezon iyi bir 2-4-3-1 uygulaması izleyebiliriz Fenerbahçe’de.

DIRAR SAĞ BEK OYNAMALI

Ağustos 2016’da Monaco formasıyla Fenerbahçe’ye karşı oynadığında 4-4-2’de orta sahanın sağındaydı. O sezon sık sık da sağ bek oynamıştı. Dinamik-dayanıklı bir oyuncu. Sağ açık için bence kısıtlı olan yetenekleri, sağ bekte fark yaratıyor. Dirar, sağ bek oynamalı.

Günün şaşkını

Zajc yetenekli. Dün zaman zaman o yeteneğinden pasajlar da sergiledi. Ancak Süper Lig’in göğüs göğüse çarpışma oyununa alışması bence biraz zaman alacak. Dün onu izlerken Ljajic’in ilk günlerini anımsadım. Bu sezon belki de onun için adaptasyon sezonu olacak. Ancak geleceği parlak.

Günün rakamı

Zajc’a Süper Lig’de ilk isabetli şutunu atmak için 11 dakika yetti. Benzia bu şut için 13 maç bekletmişti! Üstelik Zajc’ın ilk şutu tehlike yaratırken, Benzia’nınki geri pas kıvamındaydı. Sanırım Fenerbahçe’nin devre arasında yaptığı en iyi şey, Benzia zararından kurtulmaktı.

Günün tercihi

Slimani’nin son 3 sezonda toplam çıktığı 74 maçta gol sayısı 18. Kabaca 4 maçta 1 gol katkısı vermiş. Özgüveni de olağanüstü zayıflamış. Ayew’in kariyerinde santrfor oynadığı 21 maçta 9 gol-5 asisti var! Soldado’nun olmadığı maçlarda Slimani’nin yerine Ayew’i santrforda düşünmek daha doğru olacak sanki.

Günün soru işareti

Dünkümaçın ilk 45 dakikasında Fırat Aydınus iki kez monitöre gitti, hem Zuta-Jailson, hem de Jahovic-Sadık pozisyonlarını izledi. İzleme öncesi de uzun uzun içeriden haber bekleme süreçleri söz konusuydu. Ve devrenin sonuna 4 dakika eklendi nihayetinde. Sanki bu hesaplamaların daha hassas yapılması gerek.

Maçın adamı: Ali Turan

Related Items2018-19 sezonuAykut KocamanFenerbahçeHürriyetKonyaspormansetMüsabaka tenkitSüper Lig
Yorum Yaz

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
17 Şubat 2019
Uğur Meleke

Related Items2018-19 sezonuAykut KocamanFenerbahçeHürriyetKonyaspormansetMüsabaka tenkitSüper Lig

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    Neredeyse Mourinho’yu kovduruyordu

    Galatasaray, Solbakken’i alırsa büyük iş yapmış olur. Moneyball filmini seyretmişsinizdir. Doğru arama-tarama ile doğru matematikle çok ucuza...

    Uğur Meleke 28 Haziran 2022
  • Devamı
    Buruk’un hayali Okan-Emre-Suat’lı orta saha

    2000 yılında Türk futboluna Avrupa kupası getiren o ikonik Okan-Emre-Suat orta üçlüsünün özelliği, aslında hepsinin ‘10 numara’...

    Uğur Meleke 22 Haziran 2022
  • Devamı
    İşin sırrı Jorge Jesus’un orta sahasında

    Jesus gittiği her takımı önce bir 4-4-2’ye adapte etmeye çalışmış. Genelde de orta sahayı bizim baklava, onların...

    Uğur Meleke 16 Haziran 2022
  • Devamı
    Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa

    İzmir’de muhteşem bir tezahürat eşliğinde pırıl pırıl bir milli takım izledik. Uluslar Ligi’nde ilk 4 maçlık periyodu...

    Uğur Meleke 15 Haziran 2022
  • Devamı
    Bizim Lüksemburg’daki gibi bir Luc Holtz projemiz var mı?

    Kuntz’un yerine aday genç bir Türk teknik adamın ümitlerde görev yapması gerekmez mi? Gruptaki üç rakibimizin toplam...

    Uğur Meleke 12 Haziran 2022
  • Devamı
    Artık ağabeylik yok, herkes eşit

    Uğur Meleke, yeni ve gençleşen Milli Takım kadrosunu değerlendirdi. 2008’den bu yana bir büyük turnuvaya gidip tur...

    Uğur Meleke 9 Haziran 2022
  • Devamı
    Futbol tarihimizin en genç kadrosu

    Elbette gelişmemiz gereken noktalar var. Ama umut veren bir grup olduğumuz kesin. 14 yıldır Avrupa’nın son 16’sına...

    Uğur Meleke 8 Haziran 2022
  • Devamı
    Post-Burak süreci başladı

    Artık Milli Takım’da ‘eski Türkiye’den kalan bir abi figürü yok. Uluslar Ligi C seviyesi, elbette bizim ait...

    Uğur Meleke 5 Haziran 2022

Copyright © 1999 Meleke.com

Futbolun en uzun süreli saçmalığı: Deplasman golü
Diagne 50 günü iyi geçirmemiş, forma tehlikede