İLK YARININ ARDINDAN (3): FENERBAHÇE
Ligde G.Saray’la aradaki 6 puanlık mesafe, olağanüstü bir fark sayılmaz. Kupada da Avrupa’da da yola devam ediliyor, üç cephede yarış sürüyor ama Fenerbahçe’de gölgeyle kavga bitmiyor. Alex’in gönderilme zamanlamasının da, Kocaman’ın 3 aya iki istifa ve iki geri dönüş sıkıştırmasının da işleri kolaylaştırmadığı kesin. Fenerbahçe’nin saha içinde doğruyu bulabilmesi için saha dışında durulması şart…
Bütün dünyada su 100 derecede kaynar, ama Türk futbolu için bu kaynama derecesi 70 bile değildir! Fenerbahçe’deyse suyun ısınıp etrafın buhara boğulması 40 derecede filan gerçekleşir… O yüzden vücut ısısı sıfırın altında gezen Aykut Kocaman’ın üç buçuk yıl önce Fenerbahçe’de sportif direktörlük koltuğuna oturmuş olması çok olumlu bir hamleydi. Buz kütlesi kıvamındaki soğukkanlılığıyla Fenerbahçe’de sportif kararların alındığı o heyecanlı masanın ateşini düşürebilir, dünyanın en alevli karar mekanizmasını dengeleyebilirdi.
Olmadı… Önce teknik direktörlüğe yaptığı geçiş, Türkiye’de sportif direktörlük kurumunun fiilen bitmesine neden oldu. Artık bir kulüpte bir eski futbolcu sportif direktörlüğe getirildiğinde, onu teknik direktörün alternatifi olarak görmeye başladık. Ardından o karakteristik soğukkanlılığını kaybetti, sezon başı ya da sezon sonunda yapması daha mantıklı olacak Alex hamlesini sezon ortasında yaptı. Üstelik Fenerbahçe’ye bir sezonda tek bir Alex krizi yetmezmiş gibi, iki de istifa krizi yaşattı. Ve şimdi Saracoğlu’nda ne yazık ki su artık 10 derecede kaynamaya hazır… Bu sıcaklıkta Kocaman’ın ne kadar rahat çalışabileceğini de doğrusu ben de merak ediyorum.
Sow yalnızlığı
Tabii ki Alex’in gidişinin Fenerbahçe’ye tek etkisi saha dışına değildi, saha içinde de kartlar yeniden dağıtıldı. Alex’ten sonra kendi aralarında kayarak oynamaya başlayan Fenerbahçe ileri dörtlüsünde özellikle Sow’un verimi olağanüstü arttı. Haftalar geçtikçe sezon başındaki kuvvetsizliğinden de eser kalmayan Senegalli futbolcu Süper Lig’in gerektirdiği sertlik düzeyine ulaştı, fantastik golleri birbiri ardına sıralamaya başladı.
Sow’un verimi bu denli arttığı halde Fenerbahçe’de kötü giden bir şeyler olduğu ortadaydı: Bu sezon oynanan 31 resmi maçta sadece 51 kez (müsabaka başına 1,6 kez) fileler havalandırılabildi; üstelik pozisyon zenginliği de can sıkacak kadar düşüktü. Alex’in gitmesi hem Brezilyalı’nın sezon başına katkı yaptığı 30-35 golü alıp götürmüş, hem de Fenerbahçe’nin ileride çoğalma alışkanlığını baltalamıştı. Alex kâğıt üstünde “ofansif orta saha” idi ama pratikte bir santrforun yaptığı hemen hemen bütün işleri yapıyordu. Onun ceza alanına attığı adım sayısını Cristian atmayınca, stoperlere çıkardığı zorluğu Cristian çıkarmayınca Sow, Fenerbahçe’nin son 10 yıldaki en yalnız santrforu görüntüsü çizdi. Attığı fantastik goller taraftarı sevindiriyordu, ama madalyonun bir de öbür yüzü vardı: Her an kolunda bir stoper/sırtında bir stoperle yüzünü kaleye dönme şansı azalıyor; genelde o fantastik vuruşlara mecbur kalıyordu Sow…
Tutuk başlangıçlar
Fenerbahçe’nin 2012-2013’te gün yüzüne çıkan bir diğer önemli sorunu da maçlara tutuk başlaması oldu. Bir büyük takımın ligde 17 maçın tam 11’inde geriye düşmesi normal bir durum değil. Sarı-lacivertliler zaten bu sezon bir maça iki gol sığdırma konusunda sorun yaşarken bir de hemen her müsabakada geriye düşmek, işleri daha da zorlaştırıyordu. Fenerbahçe’nin ligin ikinci yarısında ne yapıp edip maçlara baskılı başlamayı ve ilk golü bulmayı öğrenmesi gerek.
TRANSFERDE FENERBAHÇE
Hem orta saha, hem sol açık gerek
Fenerbahçe’nin ilk yarıda deplasmanda oynadığı 8 maçta sadece 7 gol atabilmesi de ön taraftaki sorunun vahametini belgeliyor. Fenerbahçe’nin devre arası transferde sadece yetenekli orta saha oyuncusuna değil, asist ve skor yapan sol açığa da ihtiyacı var. Kuyt bir devrede 12 gol atıyor ve biz bunu doğal karşılıyorsak, onun ters taraftaki mevkidaşı Caner de en az 5-6 gol, 5-6 asistlik katkı yapmalıydı…
İLK YARININ YILDIZI
Dirk Kuyt
Kuyt’ın profesyonel kariyeri boyunca sezonda 30 maçın altına düşmeyen, sakatlanmayan, kart görmeyen çok iyi bir profesyonel olduğunu zaten biliyorduk. Fenerbahçe’de şunu gösterdi ki, ihtiyaç olduğunda skor yükünü de sırtlayabiliyor. İlk yarının büyük bölümünde çizgide oynayıp Sow’dan fazla skor yapması, hem yeteneğinin hem de görev bilincinin ispatı.
İLK YARININ HAYAL KIRIKLIĞI
Miloş Krasiç
Özellikle devrenin sonuna doğru Gladbach ve Sivas maçlarında oynamak için ne kadar istekli olduğunu gösterdi ama fiziksel durumu 90 dakika sahada kalmaya müsaade etmiyor. Juventus’ta hareketsiz geçirdiği son sezon belli ki fizik kalitesini olumsuz etkilemiş. Sağ açıkta önünde Kuyt gibi bir biyonik adam olması da ideal pozisyonunda oynama ihtimalini güçleştiriyor.
EN ETKİLİ TRANSFER
Raul Meireles
Galatasaray maçında gördüğü kart kadar, sonrasında itirazla kaybettirdiği vakit ve aldığı ceza da aslında ciddi bir sorumsuzluk örneği. Ama PFDK’nın cezası, Tahkim’in kararı derken Meireles’in sorumsuzluğu geri planda kaldı galiba. O maça kadarsa Fenerbahçe orta sahasına kattığı kalite üst düzeydi. Gerek liderlik vasfı, gerek defansif-ofansif sorumlu oyunu gerekse muazzam fizik kalitesi onu ilk yarının Fenerbahçe’de en önemli futbolcusu yaptı.
EN ETKİSİZ TRANSFER
Joseph Yobo
Her sezon olduğu gibi bu yıl da transfer öyküsü uzadı ve takıma geç katıldı. İstikrarı ve profesyonelliğiyle ilk yarıyı kotarmış hissiyatı doğuruyor, ama aslında Fenerbahçe’nin sol savunma sorununu Hasan’la birlikte onun düşük sorumluluk alan oyun anlayışı üstünden üstünden de okumak gerek.
EN BÜYÜK ÇIKIŞ
Moussa Sow
Vücudunun neredeyse her yeriyle gol attığı fantastik bir 4 ay geçirdi Senegalli… İlk sezonunda sertliğinden şikayetlendiği Süper Lig’e bu yarıda adapte oldu, vücut vücuda oyunu herkesten iyi oynamaya başladı. Eğer arkadan yeterli desteği alabilirse Süper Lig’de 30’lu goller atabilecek potansiyeli var.
EN BÜYÜK DÜŞÜŞ
Miroslav Stoch
Herkes onun kariyerinin çıkışa çıktığını düşünüyordu, Kocaman da öyle hissediyordu ki 12 milyon euroya bile satışına onay vermedi. Ama o bu devreyi mental sorunlarla geçirdi, oyundan her çıktığında kendiyle kavga etmeyi seçti. Oysa yaptığı işin sadece top oynamak olduğunu fark etse, atomu parçalayıp insanlığa bir katkı sağlamışçasına bir ruh haline bürünmeyip biraz mütevazı olsa onun için işler daha iyi gidebilirdi.
İLK YARIDA FENERBAHÇE
Oyuncu Gol Gol pozisyonu Asist İsabetli şut Toplam şut İsabetli pas Toplam orta İsabetli orta Topla buluşma Top çalma Top kaptırma Korner Ofsayt Faul Yapılan faul Serbest vuruş Oyunda kaldığı süre Oynadığı maç Topla oynama süresi Sarı kart Kırmızı kart
Moussa Sow 7 22 1 14 35 263 14 4 514 26 121 0 18 20 19 0 1385 16 00:22:57 1 0
Dirk Kuyt 6 14 5 15 32 534 46 10 897 85 248 1 1 28 15 0 1351 16 00:41:25 0 0
Sezer Öztürk 2 3 1 2 4 104 5 3 167 7 34 0 0 12 5 0 232 9 00:07:31 2 0
Mehmet Topal 2 5 0 10 24 540 11 1 754 134 130 2 0 33 32 0 1081 14 00:32:52 4 0
Cristian Baroni 2 8 3 12 29 582 26 10 774 71 129 0 1 8 6 0 1075 15 00:37:35 3 0
Gökhan Gönül 2 4 2 6 12 535 41 11 851 208 193 12 1 22 18 0 1337 15 00:38:40 3 0
Selçuk Şahin 1 2 1 2 7 310 2 0 408 60 59 1 0 5 12 0 621 10 00:15:25 2 0
Bekir İrtegün 1 3 0 2 3 555 7 1 751 200 127 14 0 11 18 0 1189 14 00:39:52 4 0
Raul Meireles 1 4 0 3 16 443 15 4 618 99 95 1 0 17 12 0 836 10 00:29:10 3 1
Hasan Ali Kaldırım 1 1 2 2 6 555 44 13 824 179 172 5 2 23 16 0 1396 16 00:38:36 4 0
Recep Niyaz 0 0 0 0 0 12 1 1 16 0 3 0 0 0 0 0 13 2 00:00:59 0 0
Joseph Yobo 0 2 0 3 7 476 4 2 642 181 102 12 0 11 14 0 1148 13 00:34:05 0 0
Henri Bienvenu 0 1 0 1 1 5 0 0 14 2 7 0 1 0 0 0 32 2 00:00:45 0 0
Salih Uçan 0 0 0 0 1 33 0 0 49 15 11 0 0 2 1 0 59 2 00:02:33 0 0
Volkan Demirel 0 0 0 0 0 227 0 0 340 118 81 7 0 3 0 0 1260 14 00:31:04 1 0
Serdar Kesimal 0 0 0 0 0 129 1 0 171 49 20 2 0 6 4 0 270 3 00:07:32 2 0
Miroslav Stoch 0 3 1 3 18 194 24 5 317 50 66 1 1 8 7 0 635 12 00:16:13 1 0
Mert Günok 0 0 0 0 0 45 0 0 67 33 7 5 0 1 0 0 270 3 00:06:34 0 0
Milos Krasic 0 2 1 3 7 124 20 6 212 18 41 0 0 12 0 0 339 9 00:11:28 0 0
Egemen Korkmaz 0 0 0 1 3 265 1 0 347 90 50 6 0 7 8 0 533 7 00:17:38 1 0
Orhan Şam 0 1 0 1 1 23 0 0 36 8 6 2 0 1 1 0 57 1 00:01:28 0 0
Alex De Souza 0 7 0 6 11 142 9 2 232 21 66 0 1 9 3 1 384 5 00:11:27 1 0
Mehmet Topuz 0 1 1 1 8 146 21 7 226 33 48 1 1 5 4 0 456 8 00:10:41 0 0
Semih Şentürk 0 0 0 0 2 30 1 0 47 0 8 0 0 0 3 0 73 8 00:01:52 1 0
Caner Erkin 0 4 2 5 14 332 41 10 540 72 135 3 1 6 20 1 843 14 00:24:54 1 1
YARIN: TRABZONSPOR
Trabzonspor’un ilk yarıda yalnızca 19 golde kalmasının tek nedeni Burak’ın gidişi mi?
Janko, Henrique, Halil, Volkan gibi birçok yıldız oyuncunun bir türlü beklenen patlamayı yapamamasının nedeni ne?
Bordo-mavililerde çok hareketli geçmesi beklenen devre arası transfer döneminde nerelere takviye yapılmalı?
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS