TRANSFERİN YILDIZLARI
1)GÖKHAN GÖNÜL
Gökhan sağa, Beck sola, Kerim öne
Türk futbolcusunun en önemli sorunu, performansının çoğunlukla potansiyelinin altında kalması. Kâğıt üstündeki algısının hep sahadaki verimini geçmesi. Gökhan, bu kriterde Türkiye’nin Orta Avrupalısı gibi. Performansıyla potansiyeli 10 yıldır hemen hemen atbaşı gidiyor. Son 3 sezonda istatistikleri yüzde 20 civarında düştü ama bu eksikliği Kerim’in gençliği dengeleyebilir. Ayrıca Hoffenheim’da son 2 yılda 27 maça sol çizgide çıkmış Beck’i de sol beke itebilir Gökhan.
Türkler, potansiyel çılgını bir millet… Hemen hepimiz mesleğimizin Messi’si olduğumuzu düşünürüz, hak ettiğimiz şans bize verilirse dünyayı fethedeceğimizi zannederiz! Ama işimizdeki gerçek verilerimiz sanrılarımızın çok altındadır, “verimlilik” bize çok yabancı bir olgudur maalesef. Potansiyelin her şey olduğunu zannederiz genelde.
Gökhan Gönül’se kariyerinde Samsun, Bursa, Ankara, İstanbul değil de, adeta Stockholm, Münih, New York yolu izlemişçesine gerçekçi. İskandinavya’da doğmuşçasına soğukkanlı ve verimli. 10 yıldır Türkiye’nin bir numaralı sağ beki ve bu sezonun başında formasını kaptırdığı Şener’i geriden gelip geçebilecek kadar da mesleğine bağlı.
***
Kerim Frei, doğru eşleşme olabilir
Mesleki ahlakı son derece yüksek bir sporcu olan Gökhan’ın handikabıysa her geçen yıl ufak ufak da olsa düşen verileri. Her insan gibi onun da yaş almaya ve dinamizmini koruyamamaya başlaması. Gökhan’ın Ağustos 2008 ile Mayıs 2012 arasında 4 sezonda ligde 9 gol-18 asist gibi bir istatistiği var. Yani 2008-2012 arasında ligde her 5 haftada 1 gol ya da asist katkısı yapmış Gökhan… Son 3 sezonda bu veri 1 gol-7 asiste düşmüş. Yani artık skor tabelasına 13 haftada bir tesir etmeye başlamış. 5 hafta bir tesirden 13 hafta bir tesire düşüş, bence dikkate değer bir iniş.
Gökhan’ın bir diğer dikkat çekici düşüşü de isabetli şut istatistiğinde: Yine Ağustos 2008’le Mayıs 2012 arasındaki 136 lig haftasında 29 isabetli şut atan, yani ortalama 422 dakikada bir kaleye isabetli şut çeken Gökhan, son 3 sezonda 706 dakikada bir kaleyi bulmaya başlamış.
Gökhan’ın özellikle hücum performansındaki bu düşüşü genç bir kenar eşleşmesiyle kompanse etmek mümkün tabii. Beşiktaş kadrosunda da Gökhan’a göre oynayabilecek adam, onun defansta ya da ofansta bırakacağı açığı kapamak üzere kodlanabilecek futbolcu, Kerim Frei gibi gözüküyor. Hem genç, hem dinamik, hem öğrenmeye açık. Eğer Güneş sağda Gökhan-Quaresma ikilisini düşünürse büyük maçlarda sorumluluğu paylaşma konusunda sıkıntı çıkabilir. Bence Gökhan’a şu anda ideal partner Kerim gibi duruyor.
GÖKHAN’IN SEZONLUK İSTATİSTİKLERİ
Sezon Maç Gol Asist İlk 11 İsabetli şut İsabetli pas
15-16 25 1 1 24 5 837
14-15 32 0 3 32 5 1138
13-14 29 0 3 28 3 748
12-13 27 3 4 27 8 940
11-12 26 1 4 26 9 843
10-11 30 3 7 30 7 1039
09-10 30 2 3 30 5 1006
08-09 29 0 2 29 1 989
07-08 24 0 5 23 5 730
***
Kartal değil de kanarya dövmesi olsaydı…
Takım taraftarlığı Türkiye’de çok abartılan bir kavram… İnsanlar dinini değiştiriyor, dilini, pasaportunu değiştiriyor. Eşini, işini, cinsiyetini değiştiriyor. Hepsine saygı duyuyoruz doğal olarak. Ama birisi tuttuğu takımı değiştirmeye kalkınca herkes ayaklanıyor garip bir şekilde! 5-6 yaşlarında amca-dayı etkisiyle seçilmiş bir eğlence tercihi, üst kimlik muamelesi görüyor bu ülkede. Takım değiştirmek ayıplanıyor, hor görülüyor, lanetleniyor.
Ben çocukluğumda tuttuğum takımı birkaç kez değiştirdim, sonunda da dikiş tutturamayıp takım tutma işini bıraktım tamamıyla. Zaten hayatını bu işten kazanan bir insanın gözü kapalı holiganist taraftarlık duyguları taşıması mânâsız ve adaletsiz geliyor bana. O yüzden de Gökhan’ın hislerini çok rahat anlıyorum, kolaylıkla empati kurabiliyorum genç adamla. Ekmeğini bu işten kazanıyor; belki de sadece anne-babasına, kardeşlerine değil akrabalarına, yakınlarına da iaşe temin ediyor Gökhan. Ve doğal olarak hayatta birinci önceliği takım tutmak filan değil, işini en iyi şekilde yapmak. Çocuklarına iyi bir gelecek bırakmak.
Gökhan’ın imza töreninde tuttuğu takımla ilgili bir soru soruluyor, araya Fikret Orman girip kalabalıkları memnun edecek yanıtlar veriyor. Çünkü Türkiye’de maalesef geçer akçe bu. Kalabalıklara oynamak. Ben buradan Sayın Orman’a soruyorum: Gökhan’ın vücudunda kartal değil de kanarya dövmesi olsa ne fark edecekti? Beşiktaş, Türkiye’nin en iyi sağ bekini transfer etmeyecek miydi? Ya da varsayalım ki Gökhan çocukluğundan beri çok iyi bir Beşiktaşlı’ydı, bu Fenerbahçe formasıyla yüzde yüzünü vermesine engel mi oldu ki?
Gökhan çok iyi bir sporcu. Çok iyi bir profesyonel. Fenerbahçe’de yüzde yüzünü verdi. Beşiktaş’ta da yüzde yüzünü verecektir muhakkak.
***
Sol beke Andreas Beck
Gökhan’ın Beşiktaş’a transferi siyah-beyazlıların savunma stratejisini de doğrudan etkileyecektir şüphesiz. İsmail’in ayrılışıyla kadroda orijinal sol bek olarak sadece Tosiç kalmış gözüküyor, Kolarov transferinin tamamlanamaması da cabası. Ama ben Beşiktaş’ın transferde birinci önceliğinin sol bek değil, kaleci ve stoper olduğunu düşünenlerdenim. Çünkü Beşiktaş’ın elinde kulübede oturtmanın lüks sayılacağı bir bek daha var: Andreas Beck…
Alman savunmacının geçmişte ihtiyaç halinde Hoffenheim’da sol bek oynamışlığı var. Üstelik bu pozisyondaki başarısı çok seyrek ve çok eski değil: 2014-2015 sezonunda Hoffenheim’da tam 13 lig maçına sol bek olarak başladı, Paderborn’a karşı kazandıran golün asistini soldan yaptı. 2013-14 sezonunda da 14 sol bek başlangıcı, 2 gol ve 2 asisti var. Beck zaten sorumlu oyuncu, pozisyon bilgisi yüksek. Gökhan’ın çıkışlarında savunmayı üçleyebilecek konsantrasyonu ve dengesi var. Beşiktaş transferde ilk hedef olarak sol bek aramamalı bence. Siyah-beyazlılar geçen sezon Avrupa kupalarına Lizbon’da Tolga’nın hatalarıyla veda etmişken Fabri’yi değil düzenli oynayan ve güvenilen bir kaleciyi almalıydı. Ve hâlâ savunmanın göbeğinde de bir iyi alternatife ihtiyaçları var.
TRANSFERİN YILDIZLARI YAZI DİZİSİNDE YARIN: İsmail Köybaşı, Fenerbahçe için doğru transfer miydi? İsmail-Gökhan değişiminde kârlı çıkan taraf hangisi oldu? İsmail, dörtlü savunmada mı, beşli orta sahada mı düşünülüyor?
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS