Gelecek parlak

Terim kendinden beklenileni gerçekleştirdi. Ülke futbolunu üç büyük turnuvada taşıyabilecek yepyeni bir jenerasyon var artık elimizde

Terim, kendinden bekleneni gerçekleştirdi, iki büyük turnuvaya üst üste gidememiş her büyük ülkenin yapması gerektiği gibi yepyeni bir takım kurdu. Bu ekibin kısa bir süre sonra Üzülmez’in yerine Volkan’la oynayacağı düşünülürse, artık tamamı 1980 ve üstü doğumlu, 24 yaş ortalamalı, bugün belki değişim sancıları yaşayan ama ülke futbolunu 3 büyük turnuvada taşıyabilecek yepyeni bir jenerasyon var elimizde.
Üstelik de Romanya gibi Avrupa futbolunun yükselen değerine karşı orta sahanın ortasında Hamit-Emre ile rahatlıkla oynayabilecek sağlam bir jenerasyon… Dünyada artık hem “ön libero” diye tanımladığımız “defansif orta saha”ların, hem de “on numara” diye adlandırdığımız “ofansif orta saha” oyuncularının devri bitiyor. 2010’da hiçbir takımda sadece Makelele veya sadece Baggio özellikli oyuncu bulamayacağız, her orta saha oyuncusu Lampard, Gerrard ve Seedorf gibi ofans-defansı bir arada oynayabilen oyuncular olacak. Bu sebeple Terim’in Hamit-Emre tercihi son derece çağdaş, son derece akılcı bir seçim.

İki yükselen değer
Rakip Romanya, Avrupa kupalarına seneye 7 takımla katılacak, bu sıralamada Almanya’yı sollamış durumda… Son derece oturmuş bir takımları var ve dün gece karşılarında İspanya veya Hollanda olsa da yenebilirlerdi. İki ülke futbolu da bu ivme ile gelişirlerse, Türkiye’de de, Romanya gibi milli takım-kulüpler anlayış bütünlüğü sağlanırsa, Romanya ile Türkiye’nin bir sonraki karşılaşması 2010 Dünya Kupası finalinde olursa kimse şaşırmasın.

http://www.milliyet.com.tr/2007/08/23/spor/ymeleke.html