• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 14 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 12 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 11 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 7 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 6 Ocak 2021
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
    • Çift Santrfor, Nesine, 24 Temmuz 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

Gelecek -neden- parlak?

Gelecek -neden- parlak?
Uğur Meleke
Uğur Meleke
4 Eylül 2007

Geçtiğimiz Perşembe öğle saatlerinde Radyospor’da, milli takımın söylendiği kadar kötü durumda olmadığını anlatmaya çalışarak geçti bir buçuk saat… Bu ülkede futbol izleyicisinin televizyondaki yorumlardan çok etkilenmiş olabileceğini düşünüyordum ki, oradan çıkıp gazeteye geldiğimde bu kanaatin tahminimden daha yaygın olduğunu anladım. Bugüne kadar çok çok az yazımla ilgili görüş beyan eden müdürümüz Cem Şengül de, benim başka bir maç izlediğimi düşünüyordu! Ben de o gün milli takımın geleceğinin neden parlak olduğunu 1200 vuruşluk maç kritiğinde yeterince anlatamadığımı fark ettim ve Malta-Macaristan maçları öncesinde bir kez daha ulusal takım yazmaya karar verdim, affınıza sığınarak…

Nereden geliyoruz?
Fatih Terim 1993’te ulusal takımı devraldığında FIFA sıralamasındaki yerimiz 67… Terim’in görevdeki ilk iki maçında mağlup ettiği Polonya dünyanın 23’üncü, Norveç ise 5’inci büyüğü… Mustafa Denizli, 96’da bayrağı teslim aldığında milli takımın pozisyonu 29’unculuk… Euro 2000’de Belçika’yı mağlup eden milli takımın sıralaması 35, rakibininse 30… Bu galibiyetten sonra tam 7 yıl boyunca milli takım, tek bir defa bile, FIFA listesinde üstünde yer alan bir rakibini mağlup edemedi… Şenol Güneş döneminde Dünya Kupası ve Konfederasyon Kupası üçüncüsü olan Türkiye, kendinden güçlü takımlarla yaptığı 11 maçta “0” çekti. Yanal döneminde de durum değişmedi, milli takım Yunanistan ve Danimarka’yı da mağlup edemedi ve göreve tekrar Terim geldi. Milli takımın 2459 gün aradan sonra FIFA sıralamasında üstünde yer alan bir rakibini yendiği ilk maçsa, 4-1’lik Yunanistan galibiyeti…
Romanya maçından hemen önce bütün gazeteler ve televizyonlarda yer aldı, FIFA sıralamasında iki basamak yükseldik ve 22’nci sıraya tırmandık diye… Ama rakip Romanya’nın aynı sıralamada 13’üncü sırada olduğunu, İngiltere’yle sadece 1 puanlık bir farkla ayrıldıklarını dikkate almadık… Çarşamba gecesi İngiltere’ye kaybetsek belki bu kadar şayia olmayacak, ama FIFA diyor ki, senin rakibin Romanya, İngiltere ayarında… Bu hızla giderlerse 2010 Dünya Kupası elemelerinde 1’inci torbada olacaklar, üstelik kulüp takımları da Avrupa’da müthiş gidiyorlar. Şu anda UEFA sıralamasında Almanya’yı sollayarak 5’inci basamağa çıkmış durumdalar ve seneye Avrupa kupalarında 7 takımla var olacaklar…
Tabii biz futbol maçlarını, “sarı saçlı forvetleri de çok hızlı!” ölçüsünde algıladığımız sürece, futbolu tek takımla oynanan bir şey zannedeceğiz, halbuki sahada iki ayrı plan, iki ayrı yatırım, iki ayrı ekip mücadele ediyor…

Hafta sonu ne izliyoruz?
Bizim takımdaysa en çok tartışılan nokta, orta saha tercihleri idi… Allah’tan hafta sonları televizyondan İngiltere’yi İspanya’yı falan izliyoruz da, küçük beynimiz ölçüsünde dünyanın nereye gittiği konusunda ufak-tefek fikirler edinebiliyoruz. Hamit’in Schalke’yi bırakıp Bayern’e gelme nedeni orta sahada oynama isteği… Hitzfeld de onu Lig Kupası’nda da ligde de ya sağ açıkta veya orta sahanın ortasında kullanıyor. Romanya karşısında da yeri orası idi. Bir takımın ortada Emre-Hamit gibi hem defansı hem de ofansı oynayabilen, oyunun her iki yönünü bilen bir ikilisi varsa meselenin yarısını çözmüş demektir zaten. Dünyada artık ne “ön libero” kaldı, ne de “forvet arkası”… Seedorf’u, Lampard’ı, Pirlo’yu ve Scholes’u özel kılan bu… 2007 senesinde Saidou’nun veya Baggio’nun orta sahanın ortasında oynama şansları yok. Hüseyin’in, Koray’ın bu milli takımda oynaması için hücuma da katkı yapması gerek, sadece top kesmek yetmiyor. Ya da Delgado’yla Ceyhun’un da bu ligde kalma nedeni bu, Deco veya Kaka herhalde onlardan yeteneksiz oldukları için kendi ceza yayları ile rakip ceza yayı arasında mekik dokuyorlar…
Üst üste iki büyük turnuvaya katılamamışsın, yapman gereken yegane şey maneviyatı bozulmuş kadronu yenilemek, mümkünse gençleştirmek… Üzülmez’in yerine Volkan’ı oyuna aldığı anda milli takımın 11’inde 1980’den önce doğan oyuncu kalmıyor… 24 yaş ortalamalı bu takım seni 3 büyük turnuvaya bozulmadan taşıyabilir. Tabii gündelik düşünmezsen… Orta, uzun vadeli planların varsa…
Rakibin liginde 4 hafta oynanmıştı, senin liginde iki hafta; üstelik de bizim ligimizde 2 hafta oynanması demek, henüz futbolcular tatilden yeni çıkıyorlar demek… Yani Romanya’nın fiziksel durumundan kat be kat geridesin. İkinci yarıda adamlar o kadar diri ki, sana top göstermiyorlar.
1200 vuruş yetmemişti, 5 bin vuruş da yetmiyor. Kısmetse devamı Malta-Macaristan maçlarından sonra…

http://www.milliyet.com.tr/2007/09/04/spor/ymeleke.html

Related Items
Yorum Yaz

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
4 Eylül 2007
Uğur Meleke
Uğur Meleke

Related Items

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    Ozan Tufan olmayınca orta saha aksıyor

    Türkiye Kupası’nın enerjisi bu sezon bir tık daha yüksek doğrusu. O saçma sapan, Dünya’da eşi benzeri olmayan...

    Uğur Meleke 15 Ocak 2021
  • Devamı
    Defansif on numara Mert Hakan

    Bulut, herkesin kusursuz savunma yapmasını öncelik olarak benimsemiş. Fenerbahçe geçen hafta içinde Bayern Münih’e karşı 90 dakika...

    Uğur Meleke 12 Ocak 2021
  • Devamı
    Dünyanın en çok hakem atışı yapılan ligi

    Yere yatan kalkmıyor. Hakemler de akan oyunu sürekli durduruyor, böyle olunca da tempo düşüyor. Türkiye’de oynanan futbolla...

    Uğur Meleke 11 Ocak 2021
  • Devamı
    Fenerbahçe 40 maçın ancak 5’ini böyle oynayabilir

    Bence önceki günkü tartışmada haklı olan taraf Çağdaş Atan. Çünkü ligde Fenerbahçe’ye karşı yüzde 60-65 topla oynama...

    Uğur Meleke 9 Ocak 2021
  • Devamı
    Beyaz formalıları bir ara Bayern Münih zannettim!

    Dün ilk 45 dakikada Fenerbahçe yalnızca 70 isabetli pas yaptı. Alanya yüzde 73 topla oynadı, paslarda 262-70,...

    Uğur Meleke 8 Ocak 2021
  • Devamı
    Bu filmi Beşiktaş ve Fenerbahçe de görmüştü

    Yeşil beyazlı ekip F.Bahçe ve Beşiktaş’tan sonra G.Saray’ı da devirdi. Konyaspor’un ligde 6 galibiyeti var; üçü Beşiktaş,...

    Uğur Meleke 6 Ocak 2021
  • Devamı
    Sonuçlar santrfor seçimleriyle paralel gidiyor

    Bulut herhalde şundan emindir: Fenerbahçe’nin başlangıç santrforu Samatta veya Thiam olmalı. Bu yıl fikstürün bir engebeli, bir...

    Uğur Meleke 5 Ocak 2021
  • Devamı
    Aboubakar’la Güven çok farklı seviyedeler

    Kamerunlu santrforun yerine oynayan genç oyuncu 15 topun 10’unu kaybetti. Şu sıralar biricik annesini kaybetmenin hüznünü yaşayan...

    Uğur Meleke 4 Ocak 2021

Copyright © 1999 Meleke.com

Ali Tarakcı ve Neruda'nın sözcükleriyle Mehmet Scholl…
Getafe, Beşhastnik, Salman Rushdie