• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 27 Mayıs 2022
    • beIN Manşet, 26 Mayıs 2022
    • beIN Manşet, 25 Mayıs 2022
    • beIN Manşet, 24 Mayıs 2022
    • beIN Manşet, 23 Mayıs 2022
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • beIN Sports, 22 Ocak 2021
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

“Geçiş oyunu”nun İstanbul şubesi

“Geçiş oyunu”nun İstanbul şubesi
Uğur Meleke
9 Temmuz 2015

Yeni sezona doğru

4) Başakşehir

 

2006-2009 ve 2011’de Barcelona, öldürücü bir tiki-taka oyunuyla Devler Ligi şampiyonu olunca, futbola uzun süre bu stilin hükmedeceği anlaşıldı. Tabii hemen hemen aynı ekibin 2008-2010 ve 2012’de İspanya formasıyla turnuvaları da kazanması cabası.

 

Ama dünya değişiyor, hayat değişiyor, futbol da aynı hızla evriliyor sürekli. Tiki-taka’nın antitezi “umschaltspiel (geçiş oyunu)” rüzgarı başladı kısa süre içinde. Heynckes’in Bayern’i, Klopp’un Dortmund’u Barcelona gibi maç başına 1000 pas yapmadılar, gole 30-40 pasla gitmediler. Daha verimli bir hücum anlayışı benimsediler tiki-takacılara karşı. Sadece top kendilerindeyken değil, top rakipteyken de kafalarında hücum vardı. Zira rakibin en hazırlıksız olduğu an, topu kaybettiği ilk birkaç saniye idi.

 

Başakşehir’in de galiba başardığı en iyi iş bu. Topu rakipten kaptığı anda çok süratli bir şekilde hücum planına geçebiliyor oluşu. Abdullah Avcı, İstanbul Belediyespor döneminde de az gol yiyen bir takım üretmişti, o 5 yılda da kontra atağa iyi çıkıyorlardı. Ama Başakşehir, İBB’nin bir adım ötesi gibi. Daha bilinçli bir kontra atak oyunu. Kapanan rakibe karşı da ufak tefek bir şeyler yapabilen bir takım.

 

Muhtemelen önümüzdeki sezon da bu oyunu geliştirmeyi sürdürecekler, Doka-Visca-Cenk Ahmet-Enver Cenk süratli koşularıyla, Mossoro-Semih süratli düşünerek rakibi hazırlıksız yakalayacaklar. Ama daha fazlası için bir şeyi halletmeleri gerek: Mağlup duruma düşüp rakipleri kapanmaya başladığında çözüm üretmeliler. Eğer bunu da halledebilirlerse, pekala daha fazlasını hedefleyebilirler.

 

Transferde Başakşehir

Bu oyuna uygun santrfor

Önceki sezona aslında geniş bir santrfor havuzuyla başladılar, Perbet-Eneramo-Mehmet Batdal ve Semih, ligde çok az takımın sahip olduğu bir zenginlikti. Ama sezonun sonuna doğru seçenekler daraldı. Eneramo eski Eneramo değildi. Perbet başladığı tempoyu sürdüremedi. Semih’in artık üst üste 90 dakikalar çıkaracak enerjisi yoktu. Gelecek sezon da eğer daha fazlasını hedefliyorlarsa Semih ve Batdal’ın yanına bir direkt santrfor koymalılar. Çabuk düşünen bir santrfor. Uzun vurulduğunda indirip, hücum başlatan bir santrfor. Yeni transfer Arnavut Cikalleshi skorer bir atak oyuncusu. Ama direkt bir santrfor lazım gibi hücum havuzuna.

 


 

Sezonun yıldızı

Volkan Babacan

Ağustos 2014’te Türk futbolunun kaleci havuzunda Volkan Demirel, Tolga, Onur, Harun Tekin, Mert, Cenk Gönen varken, Ağustos 2015’te ulusal takımın bir numarasının bunların hiçbirisinin olmayacağını söylesek, herhalde kimse inanmazdı. Ama inanan birkaç kişi varmış buna: Abdullah Avcı ve her şeyiyle bir numara olan kalecisi Volkan Babacan gibi. Volkan, 4 sezondur ikinci ligde bugünü tasarlıyormuş meğer. 2015’te hem kulübünün hem ulusal takımın çizgisinde devleşti Volkan.

 

Sezonun hayal kırıklığı

Michael Eneramo

Türk futbolunda enine boyuna geniş santrforların, zayıf stoperlere bir üstünlük kurarak oyuna başladıkları malum. Fernandao gibi, Makukula gibi, Djiehoua gibi Eneramo da lige böyle tutundu. Ama tutunmayı sürdürmesi için fiziksel kalitesi üst düzey olmak zorundaydı. O konuda ciddi olmadığı ortada.

 

En iyi çıkış

Mahmut Tekdemir

Başakşehir’de çıkış yapmayan yok gibi aslında: Volkan, Ferhat, Uğur, Semih, Visca, Alpaslan, hemen herkes çıkıştaydı geçen sezon. Ama Mahmut, benim için bu sezonun en büyük sürprizi gibi. Kendiyle olan savaşını kazanmış bir oyuncu olarak bakıyorum ona. 27 yaşında oyununu geliştirdi, üçüncü bölgede çok daha fazla görünmeye, iyi işler yapmaya başladı.

 

En büyük düşüş

Tayfun Pektürk

Başakşehir’de neredeyse düşen hiç oyuncu yok, o yüzden bu kürsüye Tayfun’u biraz zorlayarak koydum doğrusu. Onun düşüşü, şans bulamamasıyla ilgili. Mossoro bu kadar iyi gidince Tayfun da bu yıl yeteneklerini sergileyecek ortamı pek bulamadı doğrusu. Yeni sezonda sanırım artık şansını PTT 1. Lig’de deneyecek.

 

En iyi transfer

Semih Şentürk

Pür kalite, pür tecrübe, pür soğukkanlılık. Bu sezonu Başakşehir değil Beşiktaş’ın veya Fenerbahçe’nin kulübesinde geçirse ligin ayarlarını değiştirebilecek bir adamdı Semih. Ben hâlâ onun milli takımda da kulübede olabileceğini, ilk 11 için değil ama son 15 dakika için hizmetlerinin bitmediğini düşünüyorum doğrusu.

 

Anahtar sayı

5 maç

Başakşehir’in başarısında önemli faktörlerden biri, ilk 45’lerde oyunu rölantide tutmak. İkinci devrelerde rakibin açıklarını değerlendirmek. Bu yıl da 34 lig maçının 29’unda ilk yarılarda toplam 1 golden fazlasına izin vermediler. Sadece 5 maçın 45 dakikası 1 golden fazla üretti. Gelecek yıl Başakşehir’e karşı kazanmak isteyenler, işi ikinci 45’e bırakmamaları gerektiğini bilmeliler.

 

Gelecek hafta… Yeni sezona doğru(5): Trabzonspor

Related ItemsBaşakşehirYeni sezona doğru
Yorum Yaz

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
9 Temmuz 2015
Uğur Meleke

Related ItemsBaşakşehirYeni sezona doğru

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    Buruk’un hayali Okan-Emre-Suat’lı orta saha

    2000 yılında Türk futboluna Avrupa kupası getiren o ikonik Okan-Emre-Suat orta üçlüsünün özelliği, aslında hepsinin ‘10 numara’...

    Uğur Meleke 22 Haziran 2022
  • Devamı
    İşin sırrı Jorge Jesus’un orta sahasında

    Jesus gittiği her takımı önce bir 4-4-2’ye adapte etmeye çalışmış. Genelde de orta sahayı bizim baklava, onların...

    Uğur Meleke 16 Haziran 2022
  • Devamı
    Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa

    İzmir’de muhteşem bir tezahürat eşliğinde pırıl pırıl bir milli takım izledik. Uluslar Ligi’nde ilk 4 maçlık periyodu...

    Uğur Meleke 15 Haziran 2022
  • Devamı
    Bizim Lüksemburg’daki gibi bir Luc Holtz projemiz var mı?

    Kuntz’un yerine aday genç bir Türk teknik adamın ümitlerde görev yapması gerekmez mi? Gruptaki üç rakibimizin toplam...

    Uğur Meleke 12 Haziran 2022
  • Devamı
    Artık ağabeylik yok, herkes eşit

    Uğur Meleke, yeni ve gençleşen Milli Takım kadrosunu değerlendirdi. 2008’den bu yana bir büyük turnuvaya gidip tur...

    Uğur Meleke 9 Haziran 2022
  • Devamı
    Futbol tarihimizin en genç kadrosu

    Elbette gelişmemiz gereken noktalar var. Ama umut veren bir grup olduğumuz kesin. 14 yıldır Avrupa’nın son 16’sına...

    Uğur Meleke 8 Haziran 2022
  • Devamı
    Post-Burak süreci başladı

    Artık Milli Takım’da ‘eski Türkiye’den kalan bir abi figürü yok. Uluslar Ligi C seviyesi, elbette bizim ait...

    Uğur Meleke 5 Haziran 2022
  • Devamı
    Kuntz hangi kalibrede bir milli takımda olduğunun farkında değil

    Stefan Kuntz, altyapı kategorisinde çok saygıdeğer bir teknik direktör. Almanya Ümit Milli Takımı’yla yaptıkları, tarihte eşi benzeri...

    Uğur Meleke 2 Haziran 2022

Copyright © 1999 Meleke.com

Güneş Üniversitesi Santrafor Kampüsü
Muazzam bir transfer